|
|
Doğalgazda orta yol Türkiye'ye kazandırdı
Enerji arzı açığı riskini bertaraf etmek için 1990'larda imzalanan doğalgaz anlaşmalarının faturası gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in, göreve geldiği ilk günlerde "doğalgaz fiyat formülü" dosyasını açmakta ne kadar haklı olduğu da görülüyor. Öyle ki Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun, BOTAŞ'ta yaptığı titiz araştırma, önümüzdeki yıllara damgasını vurmaya aday.
Anlaşma yenilendi Meselenin özü, 19 Kasım 2003'te Ruslarla yenilenen doğalgaz anlaşması öncesindeki numaralar. Güler, bakanlığının ilk günlerinde kritik bir sorunu kucağında bulmuştu. Ruslar, Mavi Akım anlaşmasındaki formülün farklı olduğunu savundu. İki ülke tahkime gitmeye karar verdi. Çünkü anlaşmadaki formül ile faturadaki formül farklı idi. Belgeler ya tahrif ya da iç edilmişti. Sonunda Ruslarla yeniden pazarlık yapıldı. Yeni bir formülde uzlaşıldı. İşte Başbakanlık uzmanlarının çalışmaları da bu noktaya odaklandı. 2005 yılı itibariyle Rusya'dan alınan gazın maliyetine Kasım 2003'ten geçerli yeni formüle göre, 2005'te doğalgaza 3 milyar 554 milyon dolar ödendi. Yeni anlaşma yapılmayıp, Türkiye'nin esas aldığı belgedeki formül kullanılsaydı 3 milyar 477 milyon dolar ödenecekti. Aradaki fark 77 milyon doları geçti. Ancak "al ya da öde" yükümlülüğünde sağlanan iyileştirmeden 18.9 milyon dolar indirim avantajı doğdu. Böylece ödeme fazlası 58.2 milyon dolara vardı. Rusların formülü kullanılsaydı 2005'teki doğalgaz faturası 3 milyar 747 milyon dolar olacaktı. Yenilenen anlaşma, Ruslar'ın formülüne kıyasla sadece 2005'te Türkiye'ye 212 milyon dolar kazanç sağladı. Sonuçta hükümetin, en büyük gaz tedarikçisi Rusya ile kavgayı değil mutabakatı seçmesi sayesinde orta yol bulunmuş oldu.
|