15 Temmuz lobisi...
Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecine kısa süre kala, hükümet seçimin tarihini kafasında netleştirmiş görünüyor. Daha önce, "Seçim tarihinin Başbakan Tayyip Erdoğan' ın aday olup olmayacağına bakılarak belirlenmesi gerektiğini söyleyenler" bile fikir değiştirmiş. Seçim için öngörülen tarih: "15 Temmuz 2007 Pazar..." Bu tarih, AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz tarafından kamuoyunda nabız yoklamak amacıyla bir süre önce dile getirilmişti. Özellikle iş çevrelerinde, 15 Temmuz önerisinin yer bulmaya başladığını gören hükümet, şimdi daha geniş kesimlerin üzerinde ikna sürecini başlatmış. Sivil toplum örgütü liderlerinin de arasında bulunduğu kamuoyunun etkin kesimleri ile yapılan görüşmelerde 15 Temmuz'da seçimin olmasına yönelik ortaya konulan gerekçeler ise şöyle: - Herkes Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı, bu ekonomiyi etkiledi. Yılın ilk yarısının durgunlukla geçmesine neden oldu. - Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, genel seçime odaklı devam edecek. Eğer seçim zamanında yapılırsa, durağanlık kasım ayına kadar devam edecek. - Ayrıca kasımda yapılacak seçim Meclis'te ek bütçe gerektirir. Bu yılın son çeyreğiyle birlikte, gelecek yılın ilk çeyreğinin de kaybı anlamına gelir. - Kasımda yapılacak seçimden nasıl bir oy tablosunun çıkacağını da kestiremeyiz. Eğer ki koalisyon gerektiren bir tablo çıkarsa, hükümet oluşturma pazarlıkları ve yeni Meclis'in çalışmaya başlaması aralık ayı sonuna kalır. - 15 Temmuz'da seçim yapılır ve koalisyon çıkarsa, hiç değilse yaz aylarında yeni hükümet kurulur. Meclis de 1 Ekim'de görevine başlar. - Tek parti hükümeti çıkarsa da yine hükümetin kurulması ve görevine başlamasının yaratacağı zaman kaybı önlenir. Bunlar ekonomiyi ilgilendirenler. Bir de sosyal ve siyasal olanlar var: - 16 Haziran'da okulların tatiliyle, Meclis de kapanır. Partiler de seçim meydanına iner. - Bu, kasıma kadar beş ay boyunca seçim propaganda dönemi yaşanacak demektir. Meydanların beş ay siyasi çekişmelere odaklanması, arzu edilmese bile gerilim yaratır; taşıması zorlaşır. Turizm de darbe yer. Bu gerekçelerden yola çıkılarak, 16 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı seçimi tamamlandığında, Meclis'in 15 Temmuz için seçim kararı alınması gerektiği vurgulanıyor. Yüksek Seçim Kurulu açısından da 15 Temmuz'un zor olmayacağı inancı kayda geçiriliyor: "Kesinlikle sorun yaşanmayacak, ancak YSK her ihtimali göze almak zorunda. Bu noktadan yola çıkarsak, diyelim ki Meclis Cumhurbaşkanı'nı seçemedi. Anayasa gereği 16 Mayıs'tan sonra 45 gün içinde genel seçime gidilmeli. YSK'nın bu ihtimali dikkate alması gerektiğine göre, 15 Temmuz'a seçimi rahat yetiştirir." Hemen belirtelim, AK Parti'nin akil isimleri tarafından dile getirilen bu gerekçeler iş aleminin belirli çevrelerinde de yer bulmuş. Ekonomistlerin anlamıyla "iş alemi satın alınmaya" başlamış. Ancak muhalefetin 15 Temmuz'a karşı duruşu nedeniyle, toplumsal sürecin arka arkaya gelen seçimleri kaldırıp kaldıramayacağı kestirilemiyor. Sivil toplum örgütleri üzerindeki uğraş da bunun için veriliyor.
|