|
|
Emre, 2008'e damga vuracak
Tarih: 1 Mart 1998... Yer: Ali Sami Yen Stadı... Galatasaray, Beşiktaş'la oynuyor. İkinci yarı oyuna 18 yaşındaki 'Küçük Hagi' Emre Belözoğlu giriyor. Skor 22 iken savunmayı oyundan düşüren geçen Emre, dönemin kalecisi Mrmiç'in üzerinden 77. dakikada 'ağabeylerin ligindeki' ilk golünü atıyor.
Ertesi gün Arif Erdem kolundaki Rolex saatini çıkarıp Emre'ye hediye ediyor. Hocası Fatih Terim, Emre'nin koludaki Rolex'i görünce köpürüyor ve Emre'ye, "Hemen havaya girdin galiba. Kendine saat alacağına ailenin ihtiyaçlarını karşılasaydın" diye çıkışıyor. Tombik yanakları bir anda al al olan Emre başını öne eğerek Terim'e, "Ben almadım hocam. Attığım gol nedeniyle Arif Ağabey hediye etti" cevabını veriyor. Bu açıklama üzerine Terim elini alnına götürüp, "Ben nasıl düşenemedim?" diye kendine kızıyor ve Arif'i yanına çağırıp "Aferin" diyor ve kendi kolundaki pahalı saati çıkarıp Arif'e veriyor.
2000-2001 sezonu... Galatasaray'ı Mircea Lucescu çalıştırıyor. Süper Kupa'yı kazanan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid'e çeyrek finalde eleniyor. Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Emre'ye kafayı takan Inter yıllığına 2 milyon 750 euro teklif ediyor. Emre, Galatasaray'da kalmak istiyor ve Inter'in teklifini yönetime iletiyor. Yönetim, "Ne istiyorsun?" diye soruyor. Emre ev almak istediğini istediğini acilen, 700 bin euroya ihtiyacı oldğunu belirterek 1 milyon 700 euro talep ediyor. Yönetim kabul ediyor ama hemen ödeme yapamayacaklarını söylüyor. Emre yönetime, "Bari alacağım evin 36 aylık ödemelerini siz üstlenin" diyor ama yönetim yine "Ödeyemeyiz" cevabını veriyor. Emre de Inter'e bonservis bedeli olmadan gidiyor, Galatasaray yönetimi de bir bardak su içiyor.
Galatasaray, Emre gibi bir yıldıza sahip olamamanın sıkıntısını hâlâ yaşıyor. Peki, Fatih Terim'in, "Onun içindeki ateşi dışarı çıkaracağım" dediği Emre, Avrupa'da mutlu oldu mu? İyi para kazandığı bir gerçek ama mutlu değil. Emre, Galatasaray'da iken hücuma yakın oynuyordu. Inter, Emre'nin yeteneklerini kullanmasına izin vermedi. Orada hep ikinci plana itildi. Newcastle'da da kaleye 60 metre uzaklıkta savunmanın önünde oynuyor. Oysa Emre adam eksilten ve kaleye dikine gidebilen bir oyuncu. En önemlisi lider özelliğinin olması. Norveç maçında gördük ki Avrupa'da edindiği tecrübeyle vücudunu da iyi kullanıyor. Fatih Hoca kendi yetiştirdiği oyuncusunun verimli olabilmesi için, onu hücuma yakın oynatmalı. 7 Eylül'de 27 yaşına girecek Emre de Newcastle'de sürekli oynamaya çalışmalı. Kendini Euro-2008'e hazırlamalı. Ben Emre'nin kupaya damgasını vuracağına inanıyorum.
|