| |
|
|
Ferhat Göçer'in aptalca lafları..
OKUDUĞUMDA inanamadım.. "Sen de mi Ferhat" dedim.. "Bu tuzağa nasıl düştün, bu lafları nasıl ettin" dedim.. "İhtiyacın mı vardı" dedim.. Fena halde kızdım.. Öfkelendim.. Ferhat adına da üzüldüm. Ardından nelerin geleceğini, Ferhat'ın durup dururken nasıl tepki oklarına hedef olacağını, nasıl yıpranıp itibar kaybedeceğini bildiğimden.. Durduk yerde Tarkan'la Kayahan'a saldırmış.. Durduk yerde.. Yahu plak çıkarmış anında rekor satışa ulaşmışsın. Hayran sayın her gün artıyor.. Konserlerine bilet torpille zor bulunuyor.. Sana ne, hele de Kayahan gibi pop müziğin en saygın duayenlerinden birine, Tarkan gibi bir gençlik idolüne saldırmak?.. Sana ne?.. Sen yolunda yürü git.. Tahrik bile etseler kapılma.. Oyuna gelme.. Ferhat'ta emeğim büyüktür.. Sadece tanınmasında değil.. Gelişmesinde de.. Çok yakınım, çok sevdiğim olduğu için, bütün düşündüklerimi her fırsatta anlattım ona.. Her fırsatta yol gösterdim.. 35 yıldır Modern Folk'ün meneceriyim. Bu işleri iyi bilirim. Bildiğim her şeyi öğrettim.. Bu yüzden daha da kızdım, bu ucuz polemik dünyasının içine balıklama dalmasına.. Olmadı.. Yanlış.. Hayatının yanlışı.. Şimdi ona düşen bir şey var.. Özür dilemek.. Kayahan'dan ve Tarkan'dan özür dilemek.. Bundan böyle de hiçbir sanatçı arkadaşı hakkında magazin basınına göbek attıracak aptalca laflar etmemek..
Son günlerde müzik setimden eksik olmayan, arka arkaya dinlemekten bıkıp usanmadığım iki CD var.. Biri, Yolun Açık Olsun.. Ferhat Göçer.. Öteki, Biriciğim'e.. Kayahan.. Puccini'den Veysel'e, Modugno'dan İsmail Dede Efendi'ye, her tür müziği müthiş bir duygusallık ve coşku ile söyleyen, dinleyenlere de söyleten, ayni konserde hem Nessun Dorma, hem de Dök Zülfünü Meydana Gel dediğinde tüm milleti ayağa kaldıran Ferhat, plakçılıkta yolunu seçmiş.. Pop!.. İkinci CD'si de tamamen pop.. Ama bu ikincisi, ilkinden çok çok iyi.. Hemen bütün şarkıları büyük bir lezzetle dinliyorsunuz.. Açılış şarkısı, İzmir Yanıyor da, Sezen, gene döktürmüş, söz ve müzikle.. "Dön, dön bebeğim yanıyor içim... Özledim çok özledim" diyor Sezen.. Hani "Geri dön, ne olur geri dön diyemem" diyen Sezen. "İzmir, İzmir" diye yanıyor kara sevda, hasretten çünkü.. Lale Devri ile tavana vuran Bülent Özdemir'in Cennet'i de enfes, ama benim 12 şarkı içinde en bayıldığım Kadıköy oldu. İlk dinledim.. Anında geri aldım, şarkı "Beni tekrar dinle" diye bağırdığı için.. Bir daha.. Bir daha.. Sonra plak kabına saldırdım.. "Kim yazmış bunu" diye.. Aaa.. Ferhat.. Ferhat Göçer.. Söz de, müzik de onun.. Al sana Ferhat'ta bir yetenek daha.. Kayahan yeniden doğmuş.. İstanbul'u kasıp kavururdu. Plakları rekor satardı. Çalıştığı gece kulüpleri adam almazdı. Piyasanın en pahalı bestecisiydi. Şarkıcılar ona servet öderlerdi, bir Kayahan okuyabilmek için.. Sonra kayboldu.. Kendi inzivasına çekildi.. Şarkıları olay yaratmaz oldu. Nilüfer'le girdiği bence haksız kavgada çok puan kaybetti.. Varlığı unutuldu, adeta... Derken, Kayahan yeniden doğdu.. Biriciğim'e CD'si enfes.. Hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden romantik, hepsi birbirinden duygusal, aşk, özlem şarkıları bunlar.. Seven ve bekleyen kalpler için vurgun.. "Yelesi karlı dağlar" ne güzel deyiştir.. "Bu dağlar, bu dağlar, yelesi karlı dağlar Bu dağlar, bu dağlar, eteği narlı dağlar Bu dağlar bu dağlar, taşları ahlı dağlar Bu sevda, bu hasret müebbed!.." Eline, diline sağlık Kayahan.. Sana yeniden kavuşmak, ne güzel..
|