|
|
|
Sezer'den mesajlı veto
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun kuruluşunu sağlayan yasanın, atama yetkisini Bakan'a bırakarak Cumhurbaşkanı'nı by-pass ettiğine işaret etti. Sezer'in, birkaç kez Cumhurbaşkanının yansızlığına atıfta bulunması ise dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Sezer, "Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun"un 14.maddesini yeniden görüşülmek üzere Meclis'e gönderdi. Sezer, anılan maddenin 2.fıkrasında Kurum'un başkanının Bakan tarafından, üst düzey yöneticilerinin ise başkan tarafından seçileceğini düzenlediğini belirterek, "Düzenlemede, Yasa'yla kurulan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nda görev yapan Başkan dışındaki tüm personelin, bu bağlamda üst düzey yönetici kadrolarında görev yapacakların atama yetkisi Bakan'a verilmektedir" dedi. Sezer, aynı maddenin 8.fıkrasında ise Kurum personelinden Başkan, genel koordinatör, hukuk müşaviri, koordinatör ve il koordinatörleri, uzman ve denetçiler ile diğer görevlilere ödenecek sözleşme ücretleri, Başbakanlık Merkez Örgütü'nde görev yapan, sırasıyla genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, uzman ve denetçiler ile diğer benzer personel için öngörülmüş bulunan ücretlere bağlandığına dikkat çekti. Sezer, "Bu tür personelin ataması ortak kararname ile yapılmasına karşın, incelenen Yasa'da eş durumdaki personelin atanması yetkisi Bakan'a verilmekte, böylece Cumhurbaşkanı'nın imzasını gerektirmeyen bir atama yöntemi öngörülmektedir" dedi. Çağdaş demokrasilerdeki kuvvetler ayrılığına vurgu yapan Sezer, Anayasa'nın Cumhurbaşkanına "denetim, dengeyi ve uyumu sağlama görev ve yetkisi verdiğini" ifade ederek, şunları kaydetti:
CUMHURBAŞKANI İMZASI ANAYASAL ZORUNLULUK
"Anayasamızda Cumhurbaşkanı'na kararnameleri imzalama yetkisinin verilmesi üç önemli gerekçeye dayanmaktadır. Bunların birincisi, Cumhurbaşkanı'nın yansızlığı nedeniyle, kararnamelerin, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olmasının sağlanması ve siyasal emellere hizmet etmesinin önlenmesi; ikincisi, Cumhurbaşkanı'na, yürütme alanında Hükümet'e öneri ve uyarılarda bulunma yetkisini kullanabilmesi için olanak yaratılması; üçüncüsü de, Cumhurbaşkanı'nın Devlet'in ve yürütmenin başı olması ve Devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetme görev ve yetkisiyle donatılmış bulunmasıdır. Bu anayasal kurallar karşısında, birer yönetsel işlem olduğunda kuşku bulunmayan atama işlemlerinden, kurumların karar ve uygulama düzeneklerinde önemli işlev gören üst düzey kamu görevlilerine ilişkin olanlarının, hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için Cumhurbaşkanı'nca da imzalanması anayasal zorunluluktur.
Anayasamıza göre, yürütmenin iki kanadından birini oluşturan Cumhurbaşkanı, 'yansız' niteliğiyle, siyasal nitelikli Hükümet'e karşı kamu görevlisinin güvencesini oluşturmaktadır. Bu güvence, atama kararnamelerinin Cumhurbaşkanı'nca imzalanmasıyla yaşama geçirilmektedir. "
SÖZLEŞMELİ PERSONELİN STATÜSÜ
Cumhurbaşkanı Sezer, 14.maddenin sekizinci fıkrasında sözleşmeli statüde bulunan personelin ücretlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından belirlenmesinin öngörüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Yasa'da sözleşmeli personel statüsü asli statü olarak öngörülmüştür. Sözleşmeli personelin statüsü Yasa'yla belirlenmiş, kimi ayrıntıların düzenlenmesi Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir yönetmeliğe bırakılmıştır. Böylece, Kurum'da çalıştırılacak sözleşmeli personel statü hukukuna bağlı kılınmıştır.
Bu nitelikteki bir personel statüsünde, yapılacak sözleşmenin 'idari hizmet sözleşmesi' olduğu ve idare ile personel arasında kamu hukukuna dayalı bir ilişki bulunduğu açıktır. İdari hizmet sözleşmeleri, idarenin tek yanlı istenciyle oluşturduğu koşulları ve ilkeleri içeren ve çalışanın bu koşulları ve ilkeleri kabul edip etmeme dışında değiştirmeyi isteme hakkı bulunmayan kamu hukuku sözleşmeleridir...Oysa, incelenen Yasa'da sözleşmeli personel ücretleri belirlenmemiş, ücreti belirleme yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanı'na verilmiştir."
(ANKA)
|