 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: BP yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

Korumam olsa ben de rahat gezerim
Meslektaşım Selin Ongun, "İstanbul güvenli bir şehir" diyen Vali Muammer Güler' e "Kızınız dışarı çıktığında aklınız kalıyor mu" sorusunu yöneltmiş. Vali de "Niye aklım kalsın ki" diye cevap vermiş. Haklı adamcağız tabii, niye aklı kalsın? Benim kızım da korumalarla gezerse benim de aklım kalmaz! Güler, güya İstanbul'un ne kadar güvenli bir şehir olduğunu gösterecek. Kimse kusura bakmasın ama İstanbul güvenli bir şehir değil. Neymiş efendim, kendi ayarında başka şehirlerle kıyaslandığında suç oranı düşükmüş, bu kadar nüfusa bu suç oranı iyiymiş bile falan filan... Bana ne istatistiklerden? Ben sonuca bakarım. Yaşadığımı, kendi gözümle gördüğümü bilirim. Beş yıl önce İstanbul böyle miydi? Kapkaç hırsızlık böylesine fazla mıydı? Gece sokağa çıkarken korkar mıydık? Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Pazartesi Sohbeti'nde güvenlik meselesini de konuşmuştuk. Yerim dar gelince söylediklerini yazamadım. Ama ilginç fikirleri olduğunu düşünüyorum. Bakın İstanbullu Başkan ne diyor: 1-Aileme sokağa çıkarken "Aman dikkat!" uyarısı yapıyorum. Kim yapmaz ki? 2-İstanbul'da yeterince polis yok. Çoğu polis de taşraya gitmek istiyor çünkü İstanbul'da yaşam koşulları zor. Bu kentin acilen polise ihtiyacı var. 3-Semt karakolları kaldırıldı, yanlış oldu. 4-Bir vatandaş olarak konuşuyorum, suç işleyen cezalandırılmıyor. Adam kapkaç yapıyor ertesi gün dışarıda. Hırsızlık ve kapkaç olaylarında cezaların caydırıcı olması lazım. 5-Polisimiz Amerikan Polisi gibi geniş yetkilere sahip olmalı. 6-AB kuralları ile sokak her zaman bağdaşmıyor. 7-Kentli AB yasalarının sokağa yansımasını hazmedecek boyutta değil. İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın da sık sık dile getirdiği polis açığı meselesi gün geçtikçe daha da vahim bir noktaya doğru gidiyor. Her gün, abartısız her gün, bir eve hırsız giriyor, biri kapkaça uğruyor, ötekinin arabası soyuluyor. Tecavüz vakalarını hiç saymıyorum! Vali ve ailesi gönül rahatlığıyla sokaklarda geziyor olabilir. Ben gezemiyorum. Hiç kimse eskisi gibi rahat değil. Üstelik paranoyak bile olduk. Yanımıza adres sormaya gelenden bile korkuyor, çekiniyoruz! Amacım bağcı dövmek değil. Ama "İstanbul güvenli bir şehir" açıklamalarını duyunca kendini tutamıyorum. "Pardon ama siz nerede yaşıyorsunuz" diyesim geliyor.
|
|
 |
|
|