|
|
Medyanın medya tarafından denetimi
Türkiye'nin yakın tarihi medyanın kötüye kullanımının örnekleriyle doludur. Kimi medya sahipleri, yarı kamusal güçlerini, kitleleri etkileme olanaklarını kullanarak zenginleşme yolunu seçmiştir. Bunun en önemli aletlerinden biri medya kartelleri vasıtasıyla sağlanmıştır. Bu dönemde, medya rakibine karşı "Görmedim, duymadım, işitmedim" politikası izlemiştir. Bugün ise rekabete açık bir yapı vardır. İçinde olduğumuz Ciner Grubu'nun medya ve medya dışı faaliyetleri de, rakiplerin faaliyetleri de medyanın denetim alanı içindedir. Burada önemli olan, yalana ve iftiraya başvurulmadan, denetim amacı taşıyan haberlerin yapılmasıdır, yapılabilmesidir. Bu Türkiye gibi kurumların tam yerine oturmadığı, siyasetin medya ile iyi ilişki kurmak adına kimi olanakları kötüye kullandığı veya yetkisini kullanmama yolunu seçtiği ülkeler için daha da geçerlidir. Bu yapının iyi niyetli, kendi gücüne güvenen, doğru yolda olduğuna inanan hiçbir medya grubunu rahatsız etmemesi gerekir. Medya ve mensuplarının da durumunu rüzgâra göre değil, ilkeye göre belirlemesi meslek ilkeleri açısından bir zorunluluktur. Köşeler kimsenin babasının malı değildir elbet ama tamamen işveren borazanlığı yapılan yerler de değildir. Bu nedenle, işverenin rüzgârına göre değişen tutumların sorgulanması da doğaldır.
|