|
|
Deplasman bebeği kimin olmalı?
atv'deki Bebeğim dizisi, önümüzdeki günlerde büyük bir hukuksal polemiği tetikleyecek gibi görünüyor. Diziyi izlemeyenler için kısa bir özet: Leyla yıllardır çocuk sahibi olamamaktadır. Leyla umutsuzluğa kapılıp, intihar etmeye niyetlenir. Ancak can dostu Emel ona engel olur ve eğer isterse çocuğuna taşıyıcı annelik yapmaya gönüllü olduğunu söyler. Tıbbi prosedür işler ve döllenen yumurta, Emel'in rahmine yerleştirilir. Emel, Umut bebeği doğurur ama annelik içgüdüleri ondan ayrılmasına izin vermez. Sonra da büyük bir kaos yaşanır. Emel, doğum raporunu adına çıkarttırır ve bebeğin nüfusu da Ali'nin üzerine kaydedilir. İşte son bölümde yaşanan "duygusal patlama ve restleşme" sonucunda tüm hukuki yolların tıkandığını düşünen Leyla ve kocası, bebeği alıp, kaçar. Hukuki baba Ali ile Emel polis marifetiyle bebeği geri alır. Ve dizinin can alıcı sorusu da böylelikle ortaya atılmış olur. "Bebeğin gerçek annesi kimdir? Oluşumunu sağlayan anne ile baba mı, yoksa onu aylarca karnında taşıyıp, doğuran taşıyıcı anne mi?.." Batıda bu tür olayların engellenmesi için taşıyıcı anne ile gerçek anne-baba arasında ilişki yasaktır. Ama bizim dizide iki can dostu, birlikte bir bebek dünyaya getirince işler sarpa sarıyor tabii. Emekli hakim olan babama danıştım. "Önüne böyle bir dava gelseydi, çocuğu kime verirdin?" diye sordum. Çok uzun bir süre düşündü. Çünkü böyle bir dava Türkiye'de görülmemişti. Yani "içtihat" oluşturacak bir karar yoktu. Babam, hem mesleki tecrübesinden hem de mevcut yasalardan yararlanarak kararını açıkladı: "Türkiye'deki yasalar gereği çocuğun sahibi, onu doğuran annedir. Bu nedenle Umut bebeği Emel'e verirdim. Ancak diğer ailenin çocuk sahibi olmak için verdiği maddi ve manevi mücadelenin karşılığı olarak tazminat davası açma hakkını da saklı tutardım..." Eminim ki bu konu, daha uzun süre tartışılacaktır. Bana soracak olursanız, henüz babam kadar net bir kararım yok.
|