Doktor ne kadar ömrüm kaldı?

Hikâyeyi bilirsiniz... Adamın biri damdan düşmüş. Etrafını sarıp, doktor çağıralım diyenlere "Durun," demiş, "bana damdan düşen birini bulun!" Efendim! Aynen, "Damdan düşen..." biri gibiyim. Eş, dost damdan düşmüş biri gibi bana soruyor: Şu kolon kanserini nasıl yenerim? Şu karaciğer kanseri için ne yapayım? Böbrek kanserine yakalandım, ne yapayım? Akciğer kanserini yenmek için ne yapayım? Bazıları ise kızıp, "Sen bu kadar yıl hayattasın. Sen bilmezsen kim bilir? Şu işin sırrını anlat," diyorlar, "Neler yiyelim, ne içelim?'' Benim söylediğim tek şey şu oluyor; "Önce iyi hasta olun. Bilimin ipine sarılın. Doktor ne derse onu yapın.'' Efendim! Bu özel yazının amacı şudur; Ben umudun, umudu misyonunu yüklendiğim için kanseri yenmek zorundayım. Kanserle savaşan insanlara yüksek moral vermek için yaşamak zorundayım. Anlayacağınız benim ölme hakkım yok! Şunu da herkes bilsin ki beni yaşatan güç de toplum tarafından sevilmek, saygı görmek ve beni yüreklendiren mesajlardır.

'YEDİ KEZ AMELİYAT OLDUM'
Efendim! Şu an kanserle savaşanlara diyeceklerim var. Lütfen beni iyi dinlesinler; Ben: Sekiz yıldır kanserle savaşıyorum. Tam yedi kez ameliyat masasına yattım. Önce kolon, sonra karaciğer, daha sonra akciğer (sol akciğerin tamamı alındı), sonra böbrek (sağ böbreğin tamamı alındı) ve son olarak bir tane olan akciğerimden kansere yakalandım. Hepsini yendim. Şu an sağ akciğer kanserini yenmek ve son zaferimi kazanmak için müthiş bir savaş veriyorum. (Bu sekiz yıl için de tam üç kez hastane odasında ölümden döndüm. Anlatsam şu televizyondaki hastane dizisine 10 dizilik iş çıkar!) "Peki, bu z a f e r l e r i tek başına mı kazandın?" derseniz, cevabım "Hayır," olacaktır: "Bu zaferin gerçek sahipleri Türk doktorlarıdır!'' Okurların merak ettiği bu seçkin doktorlar kimler mi? Kolon kanserine yakalanınca tam dokuz saat süren bir ameliyatla beni hayata döndüren Doğan Sarıbeyoğlu'dur. (Şu an serbest doktor) Karaciğer ameliyatımı ise Prof. Dr. Ali Emre öyle mükemmel yaptı ki... Minnettarım. (Çapa Hastanesi) Böbrek ameliyatımı Tarık Esen Hoca yaptı. Teşekkürler. (Çapa Hastanesi) Akciğer operasyonlarını ise Şükrü Dileğe Hoca (Çapa Hastanesi) yaptı. Ama Adnan Aydıner Hoca (Çapa Hastanesi) bu kez ameliyatlık iş bırakmadı. Elbette seçkin dostum ve büyük cerrah Şenol Carıllı (Amerikan Hastanesi) ve o müşfik hemşirelere de özel teşekkürler. Elbette bu saydığım seçkin hocalarımın arkasında dev gibi bir ekip var ki... Mesela İzzet Rözenans ve Cem Ar'a binlerce teşekkür. (Ayrıca Turgay Atasü ve Oktay Çokyüksel hocaları nasıl unuturum ki!)

'AİLENİZLE KENETLENİN'
Peki neden, kansere yakalandım? Kötü beslenme, aşırı stres ve gerilim sonucu kolon kanserine yakalandım. Böbrek ise az su içtiğim için. (Günde üç litre su için lütfen) Akciğer kanserine ise nasıl mı yakalandım? Pasif sigara içicisi olmaktan! Sigara içmeyen ben, içenler yüzünden bir akciğerimi ameliyat masasında bıraktım, ötekisini ise kurtarmaya çalışıyorum. Efendim! Bu sekiz yıl içinde yaşadıklarımı, hastane günlüğünü ve deneyimlerimi, Doktor Ne Kadar Ömrüm Kaldı (Epsilon Yayınları) kitabımda topladım. Lütfen şunu da unutmayın: Kanseri yenmenin en güçlü yolu yüksek moral ve yaşama sevincidir. Hiç kimse bu hastalığı ailesi ve dostları olmadan yenemez. (Lütfen sevgiyle kenetlenin) Bakın size anlatayım: Hastalandığım zaman "Doktor, ne kadar ömrüm kaldı?" dedim. Fuat Demirelli, "En fazla altı ay," dedi. Hastanenin bahçesine eşim Sevinç'in kolunda zor gittim. Bir taşın üzerine oturdum ve yıllar önce bıraktığım sigarayı istedim. Sigaradan bir nefes aldım. Sonra kızgın bir sesle "Sigara sağlığa zararlıdır," dedim, yere attım. Koluma giren karım Sevinç, "Hadi gidip tedavi olup iyileşelim," dedi. (Ameliyatlara gülerek girdi. Kemoterapi ve radyo terapiye hep bu güçle dayandım.) Bu savaşta eşim, oğlum Mesut, annem ve kardeşlerim (Hele kız kardeşim Meserret..) inanılmaz kenetlendik. İtiraf: Bir de Beşiktaş taraftarları. İyileşip ilk gittiğim maçta 25 bin seyircinin; "Seni seviyoruz Kazım Kanat..." tezahüratını asla unutmam. Şimdi ne mi yapacağım? Bodrum'a gidip Asım Kaptan'ın teknesi Begonvil'de balık yiyip rakı içmek. Tek özlemim bu!.. Mesaj: SSK sorununu çözen Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hastalar adına binlerce teşekkür. (Elbette bir özel teşekkürüm var ki, onun sıcak eli sekiz yıldır ailemizin üstünde. Sağ olasın kardeşim!)