|
|
Tek taraflı demokrasi!
Galatasaray Cuma akşamı Konya'da son dakikada yediği golle galibiyeti kaçırdı. Gerets her ne kadar "Hata yapmadım" dese de bence 3 hata yaptı. Birincisi; Hasan Şaş ve Necati'yi Konya'ya getirmemek yanlıştı. İkincisi; Arda sakatlandığında Song'u savumanın sağına alıp Sabri'yi forvete itebilirdi. Üçüncüsü; Hakan çıktığında girecek isim Karan değil defansı güçlendirme adına Song olmalıydı. Kabze de tek forvet oynayabilirdi. Bu hamleyi Gerets yapamadı.
Gerets'i teknik yanlışları adına eleştirdim. Ancak, Atatürk Havalimanı'nda Gerets'e yapılanları görünce çok şaşırdım. Ali Sami Yen'in kapalı tribününde Fenerbahçeli taraftarların Antalya yenilgisinden oyunculara ve Zico'ya yaptığı davranışa atfedilen pankartta şöyle yazıyordu: "Onlar havaalanı basar, biz bağrımıza basarız". Bir grup G.Saray taraftarı bu çirkin davranışla kendi pankartını kendi tekzip etti.
Havalimanında görüntü çok çirkindi. Güvenlik önlemleri sıfırdı. Öfkeli taraftarların 30 santim mesafeden "Alnındaki kan alnımızın akıdır" diye bağrına bastıkları Gerets'e, "Go Home" deyişini şaşkınlıkla izledim. Bu tür eylemler yapılabilir mi? Türkiye'de demokrasi sadece futbol taraftarına ait galiba.. Böyle futursuz bir eylemi futbol dışında yapanlar olsa izinsiz gösteriden içeri atılır. Acaba bir başbakan, bir bakan, bir vali böyle yakın temasta protesto edilebilir mi? Kişiler bu makamlara böyle çirkin tacizde bulunabilir mi? Biz Müslüman ve laik bir ülkeyiz. Irkçı olmadığımızı her yerde vurgularız. Ancak Gerets'e "Go home" demek ırçılık değil midir? Bence ırkçılıktır.
Nasıl bir gazetecinin bir teknik adamı ve oyuncuları eleştirme hakkı varsa taraftarın da protesto etme hakkı vardır. Gazetecinin yeri gazetesidir. Taraftarın yeri de stattır. Ama Galatasaray taraftarı Fenerbahçelileşmeye başladı. Tehlike buradadır. "Başarılar gelip geçer, asaletin bize yeter" diye tezahürat yapan taraftarın asaleti ceketinde Galatasaray arması taşıyan teknik direktörüne saldırmak mıdır?
Gecenin saat 01.00'inde yapılan bu işler tamamen organizedir. Beni asıl şaşırtan Sayın Adnan Polat'ın Gerets'le birlikte uçaktan inmesine rağmen hocasını koruyacak hamle içinde olmamasıdır. Galatasaray tribünlerinin, "Bu taraftar senin eserin" dediği Sayın Polat eğer, " Haberim yoktu" derse inandırıcı olmaz. Nasıl Fenerbahçe tribülerinde Sayın Aziz Yıldırım'ın izni olmadan kuş bile uçamıyorsa Sayın Polat'ın da bilgisi olmadan o taraftar Gerets'e "Go Home" diyemez. Kimse şark kurnazlığı içinde olmasın. Gerets'i kovmak, Gerets'e "Go Home" denmesinden daha iyidir. En azından Türkiye'nin ve Galatasaray'ın imajı zarar görmez. Şimdi soruyorum; Geretes'e, Zico'ya, Tigana'ya sergilenen bu çirkinlikleri gören, duyan Lippi, Capello gibi yabancı hocalar, Türkiye'ye tatile bile gelir mi?.. Son sözüm Galatasaray taraftarına; Ya sözlerinizin arkasında durun ya da duramayacağınız sözler vermeyin, pankartlar asmayın..
|