|
|
Köşk vetosunun nedeni Danışman'ın intikamı mı?
İlk kriz Londra'ya atanan MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın yerine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün önerdiği, Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan'ın Cumhurbaşkanı Sezer tarafından reddedilmesi ile başladı. İlk kez bu köşeden duyurulan krizde, Sezer, bu isim yerine Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'i önerdi. Onu da hükümet istemedi. Aylardır sürüncemede kalan MGK'nın patronluğu atamasında, Alpogan sıkıştı kaldı. Şimdi, 22 Mayıs'ta emekli olması gereken Büyükelçi Akın Alptuna'nın yerine Londra gibi önemli bir başkente kimse gidemiyor. Ama kimin umurunda? Ümit Yardım' ın Dışişleri genel müdür yardımcılığı, son olarak da 5 Dışişleri Müsteşar Yardımcısının Çankaya Köşkü' nce vetosunun yarattığı kriz başkenti karıştırdı. Herkes bir şeyler söylüyor. Bir dış görevdeki büyükelçinin anlattıkları çok konuşulacak gibi. Bakın neler söylüyor: "Sayın Cumhurbaşkanı kendisine sorulmadı, isimlerle ilgili çekinceleri vardı, veto etti, diye bir sürü iddia ortaya atıldı. Ama asıl veto sebebi, Cumhurbaşkanlığı' na yeni atanan Özel Kalem Müdürü ve Dış Politika Başdanışmanı Zergün Korutürk' ün intikamı. Çünkü, Zergün Hanım, Müsteşar Ertuğrul Apakan' a Müsteşar Yardımcısı olmak isteğini iletti. Ama reddedildi. Sonra da, Cumhurbaşkanı' nın uygun görmesi ile Zergün Hanım bu göreve geldi. Ama aklında hep bu olay vardı. Apakan' ın, Dışişleri Bakanı Gül ile hazırladığı 5 müsteşar yardımcısı kararnamesi Sezer' e kimi gerekçeler gösterilerek reddettirildi. Böylece, bu vetolarla politize olmayan Dışişleri gibi bir kurumun diplomatları, AKP' nin reddedilen atamaları ile aynı konuma düşürülmüş oldu. Önceden, Lizbon' da Zergün Korutürk' ün Büyükelçiliği' nin 2 numarası olarak görev yaparken, Zergün Hanım ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Gümülcine' ye erken tayin olan Ümit Yardım' ın da genel müdür yardımcılığı kararnamesinin diğer herkes onaylanırken reddedilmesi size bir şeyler anlatmıyor mu?" Bu iddia ilginç. Ancak, Zergün Korutürk böyle şeylere tenezzül etmeyecek kadar 1. sınıf bir kariyer diplomatıdır. Mayısta yeni Cumhurbaşkanı geldiğinde de, bakanlığa dönme ihtimali olacağını herkes kadar düşünebilir. Ama herkes bir iddia ortaya atıyor. Burada, mantık yine dönüp dolaşıp, her yaşanan kriz ve belirsizlikte devletin kritik kurumlarının inatçı sessizlik politikasını sürdürmesine gelip dayanıyor . Köşk bu reddin sebebini bir açıklasa da, kim haklı kim haksız görülse. Yoksa, "Ali Kemal'in torunu diye veto yedi" denilen Müsteşar Yardımcısı adayı Selim Kuneralp' in annesinin Asala tarafından Madrit' te şehit edilmesini görmezden gelerek, insanlara çamur atılması ile bir yerlere varılmıyor.
|