|
 |
|
  Basında F.Bahçe yorumları
Lider Fenerbahçe, Bursaspor'u deplasmanda 4-0 yendi. Devreyi 0-0 berabere tamamlayan sarı-lacivertli takımın ilk yarıdaki oyunu eleştiri alırken ikinci yarıda sahaya yansıttığı futbol spor yazarlarından tam not aldı.
SABAH: 45'LİK SENFONİ
Hafta içinde 100. Yıl Senfonisi'ni tanıtan Fenerbahçe Bursa'ya fark attı, 2. yarıda oynadığı futbolla taraftarını mest etti. G.Saray'la farkı 9'a çıkardı. Beşiktaş'la puan farkının en az 6'da kalmasını garantiledi.
FOTOMAÇ: NUSRET MAYIN GEMİSİ GİBİ
Bugün 18 Mart 2007. Bugün Çanakkale Zaferi'nin 92. Yıldönümü'nü kutluyoruz. Çanakkale Savaşları deyince akla ilk gelen ve bu savaşların simgesi olan kahraman Nusret Mayın Gemisi'dir. Fenerbahçe de dün öyle muhteşem bir futbol ortaya koydu ki, akıllara Çanakkale Savaşları'ndaki Nusret Mayın Gemisi'ni getirdi
TAKVİM: DÖRT PORSİYON İSKENDER
Sarı-Lacivertliler, ilk yarısında mahkum oynayıp kalesinde üst üste tehlikeler yaşadığı maçta, 2. devrede işi bitirdi.. 48'de Alex, 50'de Kezman, 62'de Deniz ve 78'de yine Alex'in golleri 3 puanı getirdi.. Kanarya, 2. Beşiktaş'la farkı 9'a çıkarıp rakibine bugünkü Erciyes maçı öncesi 'Sen düşün mesajı' gönderdi.
HÜRRİYET: TİMSAH AVCILARI
Lider, durgun başladığı maçın ikinci yarısında coştu, Alex (2), Kezman ve Deniz ile farka koştu. Bu sezon ilk kez deplasmanda 4 gol atıp, yarıştaki rakiplerine de gözdağı verdi.
MİLLİYET: 100. YIL SENFONİSİ
Bursa'nın baskılı futbolu karşısında ilk yarıda vasata ulaşamayan sarı-lacivertli takım, ikinci yarıdaki lezzetli oyunuyla rakibini yere serdi. Kezman, Alex (2) ve Deniz'in golleri, taraftarın gönlüne su serpti.
AKŞAM: DÖRT DÖRTLÜK SENFONİ
F.Bahçe'nin ilk yarı kaleye isabetli şutu yoktu. İkinci yarı açıldı, dört dörtlük oynadı. Kezman, Alex (2) ve Deniz'le bu sezon deplasmanda ilk kez 4 gol buldu. 100. yıl senfonisini de artık daha yüksek bir tonla seslendirmeye başladı.
VATAN: ALKIŞLAR FENERBAHÇE'YE
Bursaspor seyircisinin ayakta alkışladığı Kanarya Galatasaray'la puan farkını 9'a çıkardı, zirvede tek başına kaldı!
ZAMAN: FENERBAHÇE ZEVKTEN DÖRT KÖŞE
Sarı-Lacivetliler, ilk yarısında ecel terleri döktüğü Bursa deplasmanında, ikinci 45 dakikada farka koştu. Kanarya, Alex (2), Kezman ve Deniz'in golleriyle şampiyonluk yolunda rahat bir nefes aldı. Fenerbahçe bu sezon en farklı deplasman galibiyetine imza atarken 9 puan farkla liderliğini devam ettirdi.
YENİ ŞAFAK: ALEX COŞTU BİR KERE
G.Saray'ın puan kaybıyla aradaki farkı 9'a çıkarma fırsatı yakalayan Fenerbahçe, bunu çok iyi kullandı. İki yıl için daha yönetimle anlaştıktan sonra ilk olarak Konyaspor'u deviren Alex, dün de sahanın yıldızıydı. Açılış ve kapanışı o yaptı, aradaki iki gol Kezman ve Deniz'den geldi. Bursa çökerken, seyircisi başkanını ıslıkladı, Alex'i alkışladı.
YAZARLAR
AHMET ÇAKAR: BİR TUHAF MAÇ (SABAH)
Dün gece çok tuhaf bir maç izledik. İlk devre bitmiş, Fenerbahçeliler "Yine mi?" diye dert yanıyorlardı. Beşiktaş havaya girmiş, Galatasaraylılar da bu maçı Fenerbahçe kazanamaz, bu ligde köprünün altından daha çok sular akar diye düşünüyorlardı....
Doğrusunu isterseniz ilk yarı sonunda biz de aynı şeyleri düşündük... Neredeyse Fenerbahçe'nin tek pozisyonu yoktu...
... Devre bitti, ikinci yarı başladı. Ve ilk dakikalarda da gelen gollerle maç bitiverdi. Bursaspor ilk yarıda çok iyi savunma yaptı. Kademe anlayışı özellikle Tuncay ve Alex"i etkisiz kılarken ikinci yarının başında yapılan tuhaf hatalar maçı Fenerbahçe'ye getirdi. İki yan top, ilkinde Kezman, Alex'e al da at dedi. İkincisinde de o bitik Kezman, maçı koparttı. Ama dördüncü gole ayrı bir paragraf açmak lazım...
Tuncay'ın yaptığı işler görülmeye değerdi. Bir slalomcu gibi 4-5 Bursasporlu futbolcuyu devre dışı bıraktı ve Alex'e yine al da at dercesine golü attırdı. Bizce koskoca maçın görülmeye değer yegane hareketi buydu...
SELÇUK YULA: ZORDU KOLAY OLDU (FOTOMAÇ)
Geçen hafta söylemiştim. F.Bahçe ikinci devre başladıktan sonra ilk defa Konya maçında sakatsız, hastalıksız, kart cezalısız bir maça çıktı. Yani Zico'nun kafasındaki ideal 11 sahadaydı. Skoru da aldı. Dün akşam da Bursa'da gene Zico'ya göre ideal 11 sahadaydı. Ve skor gene alındı. Ama geçen hafta Konya maçı için yazdıklarımızı değiştirmemiz mümkün değil. Gene iki ayrı devre, iki ayrı F.Bahçe.
HAKKI YALÇIN: YANGIN SÖNDÜRÜCÜ (TAKVİM)
Sanki maçtan önce yangın tatbikatı yaptırılmış da, yangından üç puanı kurtarması öğretilmiş itfaiye erleri gibiydi Fenerbahçeli futbolcular.
İlk yarıda ayaklarına dolanan gecenin ikinci yarısında, ayakları ve yürekleri aynı coşkudaydı.
Ve harika gollerle üç puanı aldılar.
Bursa gibi bir yangın yerinden ancak böyle alınırdı üç puan...
ERMAN TOROĞLU: HAK ETTİN LEVENT! (HÜRRİYET)
Fenerbahçe yorum getirilmeyecek, tartışılmayacak bir şekilde Bursaspor'u yendi. Saha, seyirci, hakem, zemin hepsi hikaye...
İlk yarı daha kontrollü oynadılar. İkinci yarı gelen fırsatlarla işi bitirdiler. Haliyle kalite farkı, bu neticede büyük rol oynadı. Maç Bursa'da. Bursaspor seyircisi "Ben takımımı çok seviyorum" diyor... Kesinlikle hayır. Bursaspor'un bir grup seyircisi kendisini seviyor, çıkarlarını seviyor. Biraz da fazla uyanıklar, stattaki çoğunlukta olan aklı başında Bursa seyircisini de tahrik etmeye çalışıyorlar. Levent Kızıl F.Bahçeli'ymiş. Türkiye'de o kadar çok küçük kulüplerin başkanı var ki; F.Bahçeli, Beşiktaşlı, G.Saraylı olan ve hatta daha da ileri giderek kongre üyesi olan...
RIDVAN DİLMEN: HÜCUMCULAR (MİLLİYET)
Bursa deplasmanı zor gözüküyordu. Puan kaybedilebilecek deplasmanlardan biri olarak görülüyordu. Nitekim bu görüşü doğrulayan bir ilk yarı oynandı. Hemen hemen sıfır pozisyon. Özellikle ilk yarım saat Bursa tek kale oynuyordu, maçın hemen başında öne geçme şansını bile yakaladılar.
Ama çok farklı bir ikinci yarı oldu. Beş dakikada kazanılan iki golle hem Fenerbahçe morallendi, hem de çok konsantre başlayan Bursa takımı oyundan düştü. Kalan bölüm ise antrenman havasında geçti. Organize olarak mükemmel goller geldi...
ŞANSAL BÜYÜKA: BUNA VURGUN DERLER (AKŞAM)
İster iyi oynayın, ister kötü, Bursa'dan kazaya belaya uğramadan çıkmak her "Babayiğit"in harcı değildir. Hele daha 10. saniyede rakibin topu direkten dönmese "ligin en erken gol yiyen takımı" unvanını kazanacağın, rakip kaleye gitmeye zorlandığın, savunmada ciddi anlamda bunaldığın bir ilk yarıdan sonra. Ligin ikinci yarısında üç deplasman maçından sadece bir puan çıkardığın da düşünülürse bu galibiyet define bulmak gibi bir şey. Bunun adı kelimenin tam anlamıyla adeta vurgun...
SELİM SOYDAN: ÖZLENEN F.BAHÇE (VATAN)
F.Bahçe, ilk yarısında umut vermediği maçta Bursaspor karşısında 2. devrede herkesin görmek istediği bir takım kimliğine bürününce, zorlu deplasmandan 3 puanı kolaylıkla aldı. Oysa Bursaspor maça çok süratli başlamıştı. Daha ilk dakika dolmadan ilk hücumu yaptılar ve top F.Bahçe kale direğinden döndü. Bu pozisyon da, maçın son derece süratli ve mücadele içinde geçeceğini gösteriyordu...
AZİZ YILMAZ: SANKİ KONYASPOR MAÇININ BİR KOPYASIYDI (ZAMAN)
Fenerbahçe maçları başlamadan önce, "İnşallah rahat bir maç izler ve keyifli bir maç kritiği yazarım." düşüncesiyle yerimi alıyorum. Fakat gel gör ki, Fenerbahçe'nin takım olamamasından dolayı maçlara hep kötü başlıyoruz ve büyük bir gerilim içinde izliyoruz ve kahroluyoruz.
Dün de öyle oldu. Bursaspor, maça olağanüstü hırslı başladı. İlk devre Fenerbahçe'ye ne bir gol fırsatı verdiler ne de doğru düzgün pas yaptırdılar. Her Fenerbahçeli oyuncunun başında pres yapan iki üç tane Bursasporlu gördük.
Dün geceki maç, Konyaspor maçının adeta bir kopyasıydı. Gol atıncaya kadar sahada F.Bahçe gibi bir takım yoktu. Gol attıktan sonra biraz kıpırdanan, hele 3-0'dan sonra hem de maçın son dakikalarına denk gelen bir zamanda pres yapan, şov yapan bir F.Bahçe vardı...
Cüneyt Türkmen / SABAH İNTERNET
|
