|
|
Müşteri olmak iyidir
Şükrü Saracoğlu Stadı'nın yapısı ve şartları değiştikçe, taraftar profilinin de evrim geçirdiğini ve artık 'müşteri' olduğunu yazdık. Bu tanımlamamız tepki de aldı, onay da... Tepkilerin büyük bir bölümü Fenerbahçe aşkıyla stada geldiklerini ve asla bundan vazgeçmeyeceklerini belirtenlerden geldi. Elbette, başta Aziz Yıldırım olmak üzere, yöneticiler de seyircinin bu tanımlama içine giremeyeceğini belirttiler. Konuyu biraz daha açalım. Saracoğlu'ndan kombine alan, Fenerium'dan alışveriş yapan, taraftar kartını cebine koyanlar, elbette bunu taraftar oldukları için yapıyorlar. Mağazalardan alışveriş edenlerden tek farkları var. Sadakatleri... Günlük yaşantınızda beğenmediğiniz dükkanı veya mağazayı değiştirme hakkınız ve şansınız vardır. Ama taraftarsanız aldığınız ürün iyi de olsa, kötü de olsa dükkan değişmez. İhtiyaç halinde, adres aynıdır.
YÖNETİM HATA YAPMADI Fenerbahçe yönetimi son beş yıllık dilimde stat ve takım şartlarını değiştirip, geliştirerek taraftarından daha büyük gelirler elde etmek için strateji geliştirdi . Bunu da çok güzel uyguladı. Localar, özel koltuklar, lisanslı ürünlerle taraftar potansiyelini sadece bilet parasıyla sınırlamaktan çıkarıp, devamlı ve büyük gelirler elde etme yoluna gitti. Kim buna hatalı diyebilir ki? Yönetim, bunları yaparken, stat şartlarını iyileştirerek daha iyi hizmet verdi ve gelen taraftarını elinde tuttu. Anelka, Ortega, Alex ve Kezman gibi transferlerle beklentilere hitap etmek istedi. Bütün bunları tribündekileri memnun etme, camiasına hizmet etme adına yaptı. Bu yüzden Fenerbahçeliler, kulüp adına para harcarken, ellerini 'korkak' alıştırmadılar. Böyle bir ilişkiye girenler, kendilerini taraftar olarak da yorumlayabilirler; bizim yaptığımız gibi müşteri olarak da... Kendilerine taahhüt edilen ürün kalitesinde sorun çıktığında, yönetimin sahadaki performans konusunda verdiği kararların yanlış olduğunu gördüklerinde ise sorguladılar. "Ben kombinemi aldım, piyangomu aldım, kartımı aldım, lisanssız ürün giymiyorum. Üstüme düşeni yaptım. Sonuç bu olmamalıydı" demeye başladılar. İşte değişim bu sorularla başladı. Çünkü 'sorgusuz destekleyen taraftar' modelinden, 'hesap soran müşteri' dönemine geçiliyor. Sadık taraftara kimsenin diyeceği bir şey yok. Ama müşteri hesap sorar.
GELİRLER ARTMALIDIR Fenerbahçeliler veya diğer kulüp taraftarları bu farkı iyi ayırt etmeli. Onlar dükkanlarını asla değiştirmeyecek müşterilerdir. Kulüplerinin yaşamaları, gelişmeleri için önemli birimlerdir. Bu profili yaratan ve bu yönde hareket eden yönetimler haklıdır ve doğruyu yapmaktadır. Büyümenin temelinde, gelirlerin artması, olmazsa olmaz şarttır. Yaptığı fedakarlıkla, kulübünün büyümesini arzulayan ama bunu göremediğinde sorular sormaya başlayanlara bu hak verilmeli mi? Günün sorusu budur... Yönetimler, "Satın alın, kulübünüze yardımcı olun" dediğinde müşteri tanımlamasına kızmıyor. Ama işler iyi gitmeyince ve satın alıp büyüten kesim hesap sorunca onlardan birden bire kaderci taraftar olmasını bekliyor. Tartışılması gereken tek şey bu çelişki.
|