|
|
Kanat ve dil okulu
Geçen hafta "Yerli hocalar dil okuluna" anlamını taşıyan köşe yazıma Kazım Kanat'tan hemen ertesi gün cevap geldi. O "İnanmadığım ve itirazlarım şunlar" dese de, bence bu sevindirici cevabı ile maksat hasıl olmuştur. Verdiği cevapla, dostum Kazım Kanat 'toplumsal sorumluluk seviyesinin ne denli yüksek olduğu hususunda' beni yine yanıltmamıştır. Kendisinin özel anlam taşıyan bu hassasiyetine teşekkür ederım. Ben kendisini anladım. Okurlarım da beni ve onu anladığını ifade etti. Aslında mutabıkız. Özel anlam taşımak ne demek mi? Açıklıyayım... Bu yerli-yabancı hoca meselesi Türk futbolunun geleceği açısından hemen aşılması gereken bir engeldir. Tabii Türkiye'nin lehine aşılması için çaba sarfetmek de özel anlam taşır. Bu mücadelede Türkiye'nin İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere ve Brezilya ile baş edebilmesi için bir özveri de yerli hocalara düşmektedir. Müşterek şikayetimiz nedir? * Yerli hocaların büyük kulüplerde görev almaması. * Astronomik ücretlerle Türkiye'ye gelenlerin de Türkçe öğrenmediğinden yerli futbolcuyu motive edememesi. Diyelim ki, bu Türkçe işi, yabancı futbolcu için gerekli ancak zaruri değil. Ya yabancı hoca için. Kaçınılmaz! Ne için kaçınılmaz? 1- İşlerin doğru yapılması. 2- Türk futbolcuların iyi motive edilmesi. 3- Türk halkı ile iyi iletişim kurulması için. Peki bu Türkiye'de gerçekleşiyor mu? Asla! Peki ne yapalım ? Bu endüstride söz sahibi olmak ve büyük kulüplerde göreve gelmek için ağlaşmayalım! Yabancı hocalarda ayıp saydığımız Türkçe bilmeme alışkanlığının tersini yapalım. Bir yandan Türk olmanın avantajını kullanıp yerli topçumuzu motive ederken diğer yandan kadromuzdaki yabancı futbolcumuzu ayar edebilecek dili öğrenelim. Örnek ister misiniz? Bir ayda İtalyanca'yı öğrenip kariyerini yükselten; ülkesine itibar katan Fatih Terim. Bu nedenlerle göreve talip yerli hocalarımız hem İngilizce bilmeli hem de Latin Amerika ülkelerinin konuştuğu, Brezilyalılar'ın anladığı, İspanyolca'yı öğrenmeli. Ne dersiniz sevgili dostlarım Sayın Kanat, Ercan Güven ve Mehmet Demirkol. Bu aksiyoner haraketin ateşleyicisi olmaya ya da yeni bir başlangıç yapmaya var mısınız? Hadi öyleyse 40-50 civarındaki genç hocamızı teşvik edelim. Dünyayla yarışıp Türk futbolunu zirveye çeksinler. Ardından büyük kulüplerde hocalığı kimseye kaptırmasınlar.
|