 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
Tel: 0537 660 71 21 | Fax: 0212 280 05 51 | SMS: UT yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

İsmi açıklanmayan askeri yetkililer... (1)
Bir yanlışım varmış; düzelttim: Artık biliyorum ki; askerler demokrasi karşıtı değil! Tabii her kesimde demokrasiden hoşlanmayan olur; işadamı, gazeteci, siyasetçi yok mu? Artık biliyorum ki; askerlerin (ve emeklilerinin) çoğunluğu, hep söylendiği gibi sadece laikliğe değil; insan hakları, hukuk devleti, ayrımcılığa maruz kalmama, zümre egemenliği olmaması; kimseye imtiyaz tanınmaması; yargısız ceza verilmemesi, kanun önünde eşitlik, ekonomik hak, sosyal devlet gibi demokratik ilkeler ve cumhuriyet ideallerine de bağlılar! Başka türlü (eli, kolu, dili) bağlı olanlar, bunları yürekten isteyebiliyor. "İsmi açıklanmayan askeri yetkililer" den öğrendim. Kaynaklarımı açıklamam. "Binlerce" diyebilirim. Tüyo: "Üst düzey" deniyor ya; öyle sayılmıyorlar. Her şey bir yana, "demokrasi bekçisi" yahut "demokrasi engeli" görülmüş bir kurumda, Türkiye'nin adalet ve demokrasi ile "hakiki cumhuriyet" ufku açısından bugüne dek dikkate alınmamış, önemli bir durum mevcut. Binlerce sesin, mail'le, sms'le, telefonla, faksla ulaşmasıyla, iki yıldır bunun iyi tanığıyım. Aşağıdaki "ismi açıklanmayan askeri yetkililer", başka "askeri yetkililer" in gazetecileri ayrıma tabi tutmasına dair yazıma yüzlerce mesajdan birkaçı. Yediğini, içtiğini, ödülünü, imza gününü, eş dostunu, övgüyü, korkuyu, kokuyu, şahsi şikayetini yazan biri değilim; bilirsiniz. Sadece kimi "askeri yetkililer", "dipteki çoğunluk" ne diyor, bilesiniz. Kuyu'da dipteki sesler yankılanır ya. Belki bir şeyler değişir ya.
"Varsın Genelkurmay karargahına almasınlar. 2 oda 1 salon, 82 metrekarelik lojmanımda ve gönlümüzde hep yeriniz var." "15 yaşımda ayağıma bot giydim. Silahla baş başa kaldım. Ona sarılıp ağladım her gün. Şimdi sabırla bir şeylerin düzelmesini bekliyorum. Hukuk için sabır, adalet için sabır. Gururlu bir meslekte eziliyorum. Doğru söyleyip dokuz köyden kovulansınız." "Zümre egemenliği beni kahrediyor. Hak mücadelesi bu düzende mümkün değil. Hukukçu bir asker olarak dışarıda hak mücadelesi vereceğim.." "Yazınızı gözlerim dolarak okudum. Görevdekiler olarak kanımızın son damlasına kadar da arkanızdayız." "Hükümet de sırt çevirmiş. Sahipsiz maraba takımıyız sanki. Atatürk'ün bile yasakladığı zümre egemenlikleri kalkmadıkça ne orduda hak, hukuk, ne ülkede demokrasi yerleşir." "Dipteki sesi çıkmayan, sesi kısılan çoğunluk çok iyi takip ediyor sizi. Söylemek isteyip söyleyemediğini okuyor." "Baskıya boyun eğmediğiniz, ezilenin hakkını savunduğunuz, sağır kulakları açmaya çalıştığınız için hainsiniz demek." "Camiamızda biz sizi okuyoruz. Biz yüzde 70'iz. Şakşakçı ve yalaka olmadığınız için bizim andıcın baş köşesindesiniz." "Birilerinin Kral Çıplak demesi bize hep çok uzak ihtimal gelirdi. Yazdıklarınız belki bir şeyi değiştirmeyecek ama değişmez diye vazgeçmek olmaz. İnadınız takdire değer. Cesur eleştirileriniz için, Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun bir mensubu olarak, çok meslektaşım gibi size şükran duygusu besliyorum." "Kimileri kendilerini doğa üstü varlıklar, bizi zenci görüyor. Arkanızdayız. Her desteğe hazırız. Herhangi bir korkum yok. Yazılarınızı okumaya devam edeceğiz." "Akreditasyonunuz elbette gönlümüzde." "Belki farkında olmadan çok zor bir iş başardınız. Hakikati açıklamakla kalmadınız, maalesef bunun farkında olmayan, uyuyan, uyutulan bir kitleyi uyandırdınız. Bize Günaydın dediniz." "Bir TSK personeli olarak 9 Mart yazınıza teşekkür. Ezilen, sesi bastırılan bir camiaya ses verdiğiniz için sonsuz sevgi." " Vatanım ve milletim için, daima doğru söyleyenin ve yazanın yanında olacağım." "Umarım bir gün herkes için demokrasi gelecek." "Halen görevdeyim. Sayenizde yalnız olmadığımızın farkına vardık. Hakkınızı ödeyemeyiz. Aramızda muhabbette hep adınız geçiyor, çığ gibi büyüyor." "Yıllardır, yok saymaya maruz kalanların varolduğunu haykırma, hak arama arzusuna katkınız nedeniyle yüz binlerce mensubumuz ve ailesi adına teşekkür.." "Her gün okuyoruz sizi. En az yüz bin kişi arkanızda. Hep doğru yazmaya devam edin. Mürekkebiniz hiç kurumasın."
|
|
 |
|
|