| |
|
|
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Abuzittincim, Geçen gün Yılmaz Özdil'in yazsını okuyordum.. Köylünün ekonomik yönden nasıl ezildiğini anlatıyordu. Örnek de vermiş. Köylünün 40 kuruşa sattığı bi litre süt markette 1 lira 69 kuruşmuş. "Yüzde 400'den fazla.. Kâra bak!" diyor Özdil. Sonra, bir şişe pet suyun 50 kuruş olduğunu yani köylünün bir litre süt karşılığında bir litre su alamadığını belirtip "Köylünün sütü, sudan bile ucuz bu ülkede" diye yazıyor. Doğrudur.. Ama köylünün başına gelenler bu kadar değil. Köylü bi sabah uyanıp bakıyor ki evi gitmiş.. 70 yıldır oturduğu ev yok.. Çoluk çocuk açıkta. Sana gene yazmıştım. Önceki yıl AKP hükümeti gece yarısına beş dakika kala, jet hızla bi kanun (2863 sayılı kanun) çıkardı. Buna göre "SİT alanı" ilan edilen yerlerde zilyetlik hakkı kaldırılıyordu. Diyelim senin Datça yarımadasında Söğüt köyünde bi yerin var. 100 veya 150 yıldır sizin. Dedenin dedesinden zilyetle sana intikal etmiş. Derken bi gün Devlet Baba Ankara'dan siyah renk bi Reno'ya binip oralara geliyor.. Arabadan üç kişi çıkıp "Vay vay vay.. Şu köyün ne güzel manzarası varmış yav.. Biz burayı SİT alanı ilan edelim" diyorlar ve senin ev, arsa, bahçe, tarla, neyin varsa beş dakikada devletin malı oluyor kardeşim. İnanmayacaksın ama valla aynen böyle! Bu gaspın hukuki (!) kılıfı şöyle kotarılmış: Senin tapun yok. Çünkü Devlet seni adam yerine koyup ordan 84 yıldır kadastro geçirmemiş. Kadastro geçirmeyince tapu alamıyorsun ama eğer en az 20 yıl o toprağı ekip biçmişsen orada yaşamışsan "zilyetlik" hakkına sahip oluyorsun. O da bi çeşit tapu. Derken bigün Devlet Baba uyanıyor (84 yıl sonra) senelerdir uğramadığı yerlerden kadastro geçirmeye başlıyor. İşte dananın kuyruğu o zaman kopuyor. Çünkü 2863 sayılı kanuna göre SİT bölgesindeki zilyetli yerler Hazine adına tescil ediliyor . Yani Devlet köylünün toprağına resmen el koyuyor. Eğer tarlan SİT sınırının bir metre berisindeyse paçayı kurtardın sana dokunan yok! Datça yarımadasının Söğüt köyünde 3500 adet parsel Hazine'ye geçmiş durumda. Köylü tepine dursun! Bugün Devletin el koyduğu bu topraklar ilerde acaba kimlerin olacak, o da ayrı bi konu! Ama Söğütlülerin bi şansı var. Yöre halkının mağduriyetini gören bi kadastro hâkimi, adını da vereyim Hakan Alanur "Böyle saçmalık olmaz" diye (tabii bunu hukuk dilinde yazmıştır.) Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş. Mahkemenin bugünlerde konuyu ele alması bekleniyor. Düşünebiliyor musun 75 milyonluk Türkiye'de bi tek kişi, hakim Hakan Alanur, köylünün feryadına kulak vermiş, insanların hakkını arıyor! Ya o da olmasa? Koca ulusal basın tısss! E tabii.. Burası İstanbul'un Beykoz'u değil. Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim. Kardeşin Güneş.
|