KTHY Türkiye'nin başını yakacak
Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın (KTHY) uçuş güvenliğini riske sokacak eksikliklere rağmen sefer yapması ve buna seyirci kalınması eleştiriliyor
Kıbrıs Türk Hava Yolları'nda (KTHY) Türkiye'ye ait hisselerin tamamen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) devredilmesinden sonra şirketin çok kötü yönetilmeye başladığı belirtiliyor. KKTC'de çok yetkin ve havacılık konusunda bilgili kadrolar olmasına rağmen, siyasi nedenlerden KTHY yönetiminin tamamen işinin ehli olmayanlara bırakıldığı yönünde eleştiriler var. Peki sonuç ne oldu? Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), yaklaşık dört ay önce KTHY'de denetimler yaptı ve 30'un üzerinde eksiklik tespit etti. KTHY yönetimine, bu eksikleri gidermesi için üç ay süre tanındı. Bu süre de şubat sonunda bitti. Ama KTHY yönetimi, şirketin uçuş güvenliğiyle paralel faaliyet gösterebilmesi için gerekli olan koşulları yerine getiremedi. Hâlâ 15'ten fazla uçuşun güvenliğini tehlikeye sokacak eksik söz konusu. Bunun üzerine SHGM, haklı olarak KTHY'nin işletme ruhsatını (Airline Operation Certification - AOC) yenilemede tereddüt yaşadı. Üç günlük bir tereddüt sonrasında, KTHY'nin işletme ruhsatı eksikliklerinin tamamlanması için verilen süre iki ay daha uzatıldı. KTHY uçakları da üç gün boyunca AOC belgesi olmadan uçtu. Bunun havacılıktaki anlamı 'skandal'dır. Çünkü, AOC belgesi olmayan havayolu ve uçakları konuyla ilgili yerli ve yabancı tüm kurumlar karşısında yok sayılır. Düşen uçağın sigortası da ödenmez. Peki KTHY'nin uçuş güvenliğini tehlikeye sokacak 15'ten fazla eksiği olmasına rağmen, Ulaştırma Bakanlığı, AOC belgesini üç gün gecikmeli de olsa neden onayladı? KKTC hükümeti, şirketi iyi yönetemeyen, her yıl zarar ettirmekle kalmayıp uçuş güvenliğini tehlikeye sokan ve Türkiye'nin başını yakması an meselesi olan bu ekibi neden hâlâ görevden almıyor?
|