DTM Müsteşarı açıklama yerine teyit göndermiş
Irak ile ticari ilişkilerimize yer veren 28.02.2007 tarihli yazıma, sözde hep toplantıda olan DTM Müsteşarı Tuncer Bey efendi fırsat bulmuş, 06.03.2007 tarihli üç sayfalık bir tekzip metni göndermiş. DTM Müsteşarı Tuncer Beyefendi meşguliyetinden ötürü yazdıklarımı iyice okuyamamış olacak ki, sözde tekzip diye hazırlayıp önüne koydukları teyit metnini imzalamak zorunda kalmış. DTM Müsteşarı, SOMO ile yürütülen geçici uygulamanın 14.6.2003 tarihinde başlatıldığını ifade ediyor ve her nedense işin temelini oluşturan, TIPIC ile başlatılan uygulamaya hiç değinme ihtiyacı hissetmiyor . İyi bir tahlil ve gerçek değerlendirme için gerekli olan bu süreci ihmal ediyor. Müsteşar, SOMO'nun 5 firma ile 2003 yılında başlattığı ve 31 firma sayısına ulaştığını, SOMO ile yapılan anlaşmalar ile, DTM İhracat Genel Müdürlüğü'nün verdiği izinlere istinaden transit nakliye işlemlerinin sürdürüldüğünü belirtiyor. Ancak SOMO' nun yeni kontrat imzaladığı firmaların hangi tarihlere ve hangi olayların ardına tekabül ettiğini belirtmiyor . Kendi yazısında transit nakliye izinlerinin İhracat Genel Müdürlüğü tarafından verildiğini ifade etmesine rağmen, izin kriterlerinin neler olduğunu serbest rekabet koşullarının geçerli olduğu ülkemizde ifade etmekten imtina ediyor. Bu kriterler nelerdir? Kimlere, hangi gerekçe ile SOMO ile yaptıkları anlaşmalara rağmen izin vermedik. Bu konuya hiç değinilmiyor.
Kaçakçılığa ismi karışan firmalar Müsteşar Bey kendi yazısında 19.10.2006 tarihinde izin verdikleri firmalardan ( dolaylı olarak 31 adet olduğunu anlıyorum ) 9 adedinin savcılığa intikal etmiş akaryakıt kaçakçılığına karıştıkları iddiası, yer alan firmaların izinlerinin askıya alındığı bilgisini veriyor. Ancak kendilerinin bu 9 firmaya hangi kriter ve gerekçelere dayanarak izin verdiklerini yazmıyor . 31 firmada 9 firma kaçakçılığa adlarının karıştığı iddiası var ise, Bakan Tüzmen'in acilen el atması gerekmez mi? Kendi ifadelerine dayanarak söylüyorum bu nasıl bir izin verme kriteridir ki 31 firmanın 9 adedinin kaçakçılığa karıştıklarına dair savcılığa intikal etmiş dosyaları ortaya çıkıyor? DTM Müsteşarı, Irak'a yönelik ihracatımız son yıllarda hızla artarak 2005 ve 2006 yıllarında sırasıyla 2.7 ve 2.6 milyar dolar rakamlarını vermiş. Ben hiç yorum yapmıyorum. İhracat yüzde 6 oranında gerilerken, Müsteşar Tuncer'in hızla arttığını söylediği ihracat rakamlarımızın değerlendirmesini sizlere bırakıyorum . Sektör içerisinde yer alan kimselerden aldığım bilgi ki bu bilgiyi Sn. Müsteşar, açıktan değil dolaylı olarak doğruluyor. Transit sevkıyatlarımız ise 2006 yılında yüzde 30 oranında düşmüş ve sevkıyatlar yine Müsteşarın ifadesinden anlaşılan ihracatımız ve transit sevkıyatların, Suriye, İran gibi ülkelere kaydığı yönünde . Bu bilgi de bizim yazılar ile gündeme getirdiğimiz konuların ne kadar haklı ve isabetli olduğunun açık bir göstergesidir.
Müsteşar, bakanını yalanlıyor Müsteşar bey, Irak'a sevkıyatların bir defa durdurulduğunu ifade ediyor. Eğer kendi Bakan'ının açıklamalarını takip eder ise durumun böyle olmadığını görecektir. (Sabah 15.Ocak.2006) yine Sn. Bakan'ının son yaptığı basın toplantısını hiç dinlememiş olacak ki, yazıma aldığım şekli ile Sn. Bakan cep telefonu, mailler ile SOMO yetkililerine ulaşılamadığını vurguluyor. Tuncer Bey olaylardan bihaber, henüz kitabi bilgilerle idare ediyor. Tuncer Bey, çok önemli olan şu hususa hiç değinmiyor. DTM nin transit sevkıyatlara ilişkin nakliye yapan firmalar, SOMO verileri ve Gümrük verileri arasında çok büyük farklılıklar ortaya çıkması nedeni ile aralıklı süreler sevkıyatları yazılı olmayan talimatlar ile durdurduklarından hiç bahsetmiyor . DTM kayıtlarını tekrar gözden geçirmesini tavsiye eder ve derledikleri istatistikler arasındaki bu büyük farklılıkların nereden kaynaklandığını bulduklarında bizi de bilgilendirirler ise çok memnun olurum. Eğer bulamazsa, bulması konusunda yardımcı olurum. Geçen yazımda, SOMO'nun ingilizce metnini verdiğimden Sn. Müsteşarın SOMO'nun mektubunu anlayamadıkları, dolayısı ile Bağdat'tan ilave yorum istedikleri ifadesine ise dikkate değer bulmadığımdan hiç yorum yapmıyorum. Müsteşar Bey'in yurt dışı seyahatlerinin çoğunluğunun, nedense hep aynı fuar şirketinin organizasyonuyla ilgili olması, bazı kötü niyetlilerin dilinde olsa da çok fazla yadırganmamalı.
|