|
|
|
|
|
|
Bu sergiye şapkasız giriş yok
Kendini bir illüzyonist olarak tanımlayan ünlü ressam Adnan Çoker, 27. kişisel sergisini açıyor. Atatürk'e adadığı bu sergiye, kadınların şapkasız girmesi yasak
Küçük yaşlarda Güzel Sanatlar Akademisi'nde okumayı kafaya koymuştu. Ailesi ilk başta karşı çıksa da sonradan 'En azından resim öğretmeni çıkar da kazandığı para belli olur,' düşüncesiyle bu isteğini kabul etti. O yine de zor yolu seçti; ressam olacaktı. İlk başlarda parasız kaldığı da oldu; kendini anlatamadığı da... Ama sonra Türkiye'nin en büyük ressamlarından biri olarak adını duyurdu. Adnan Çoker, 80 yaşına bastığı bugünlerde yeni sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor. 'Yapısal Ritim' adını verdiği bu sergi, 21 Mart'ta Mac Art Gallery'de açılıyor. En önemli özelliği ise Atatürk'e adanan ilk sergi olması. "Bu sergiyi ona adamanın tam da zamanı. Gidişata benim de böyle bir katkım olsun istedim," diyen Adnan Çoker'in sergisine kadıların şapkasız girmesi ise yasak! 'Yapısal Ritim' Adnan Çoker'in 27. kişisel sergisi ama ünlü ressam, çok sergi açmakla ressamın öneminin anlaşılamayacağı görüşünde. "Söyleyecek bir şeyin varsa o zaman sergi açarsın," diyor ve ekliyor: "Bu sergiyi geçen yıl açacaktım ama olmadı. Bir sergilik resim yaptım, sağa sola gitti. Halbuki sergi açmak için eserlerin toparlanması lazım. İnsanların resimlerimi görmesini istiyorum." Çoker bu son sergisinin, çağdaş sanatı gözeten bir yapısı olacağını anlatıyor. Neden yapısal ritim ismini seçtiğine gelince... Evrende her şeyin bir ritmi olduğunu söylüyor. Yapı kavramı ise zaten Çoker'in ilk zamanlarından beri uğraştığı bir kavram.
BİR
ŞAKADAN YOLA ÇIKILDI Adnan Çoker'in Atatürk'e adadığı bu sergiye girişte konulan şapka zorunluluğu, aslında bir espri sonucunda ortaya çıkmış. Ünlü ressam olayı şöyle anlatıyor: "Bir keresinde şaka yollu 'Şapkası olmayan kadını içeri almayacağım,' dedim. Herkesin o kadar hoşuna gitti ki... 'Ay bana şapka çok yakışır,' veya 'Ay bizim evde bir tane var,' gibi cümleler duymaya başladım. Şapka devrimi, devrimlerden bir tanesidir. Onu sembolik olarak yaşatacağız. Ayrıca eskiden giyime dikkat edilirdi. Biz gömleklerimiz ütüsüz gezmezdik. Ne zaman jean geldi, o zaman gömlekler dışarı çıktı. Artık herkes pratik olmak istiyor. Daha önce Balkan Naci'nin evinde papyon gecesi yapmıştık. Papyonu olmayan giremedi." Atatürkçülük konusunda en çok adı geçen sanatçıların başında gelen Bedri Baykam'ın tavrı, Adnan Çoker'in de ilgisini çekiyor. Baykam'ı beğenmeyip eleştiren pek çok kişi olsa da kendisinin tuttuğunu anlatıyor: "Bedri Baykam da bu konuda çok hassas olan isimlerden. Ama o daha genç olduğu için yollara çıkıyor; sokaklara dökülüyor. Bedri, sanatından kendisi sorumlu. Üstelik yalan söylemiyor. Kendi hayatını resmediyor. Evinde terlikle gezip sarımsak yiyerek, uzay resmi yapan ressamlardan değil," diyor.
Ece KOÇAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|