|
|
|
"Etnik Tahrik Partisi"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DTP'den isim vermeden "Etnik Tahrik Partisi" olarak söz etti. Bahçeli, "Türkiye'de, maalesef, Kuzey Irak modeline özenen "Şeyh Sait" bozuntuları türemiştir" dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada "Çok ağır tahriklerin hedefi haline getirilen Türkiye, gerilimin had safhaya ulaşarak kontrolden çıkabileceği, çatışma riski yüksek bir bunalım ortamına hızla sürüklenmektedir" uyarısında bulundu.
Etnik tahriklerin tırmanması ve AKP hükümetinin gaflet sınırlarını aşan "zillet ve utanç siyaseti"nin, Türkiye'yi çok ağır bir krizin eşiğine getirdiğini iddia eden Bahçeli, önümüzdeki dönemde dört ana kriz dinamiğinin aynı zaman diliminde buluşacağını ve Türkiye'nin bunların toplu ve çoğalan tahribatının etkisi altında kalacağını belirtti.
Bahçeli,
bunları "cumhurbaşkanlığı seçimi, etnik tahrik kampanyalarının sonuçları, Kuzey Irak'tan kaynaklanan güvenlik tehditleri" olarak sıralarken, "Son olarak, genel seçim sürecinde AKP'nin kendisine çizdiği siyasi kışkırtıcılık rotası, Türkiye'nin karşısına çok ciddi sorunlar ve gerginlikler çıkarmaya adaydır" dedi.
AĞAR'A YİNE ÇATTI
İsim vermeden DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın "ovada siyaset" söylemine tepki gösteren Bahçeli, "Bugün Türkiye; kanlı terörün dağlardaki inlerinden düz ovalara ve oradan da şehir sokaklarına indiği bir ülke haline getirilmiştir" derken, DTP'den yapılan açıklamalara gönderme yaptı. Bahçeli, "Son dönemde tırmanan etnik tahrikler yeni boyutlar kazanarak ağırlaşmış ve Türkiye'ye karşı ortak bir husumet cephesi oluşturulması niyetleri su üstüne çıkmıştır" dedi.
Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu birleşik husumet ve direniş cephesinin içimizdeki unsurları, PKK terör örgütünün maşalığını yapan etnik tahrik partisi ile buna mensup belediye yöneticileridir. Irak'tan kopmaya hazırlanan Barzani ve Peşmerge yönetimi de bu ortak cephenin diğer ayağını oluşturmaktadır. Kuzey Irak'taki aşiretler ile Türkiye'deki Kürt kökenli Türk vatandaşlarının, sözde aynı etnik yapının ayrı düşmüş mensupları olarak ortak bir cephe içinde yer almalarına çalışılmaktadır."
"Bu ihanet ortaklığının hayalinde, "kuzey ve güney"deki unsurların birleşmesi ve sözde "Büyük Kürdistan Devleti"nin kurulması yatmaktadır" diyen Bahçeli, Türkiye'ye terör ve başkaldırı tehdidiyle sindirme stratejisinin uygulamaya konulduğunu belirtti.
ŞEYH SAİT BOZUNTULARI TÜREDİ
Bahçeli, "İmralı canisinin sağlık durumu etrafında başlatılan yalan ve tahrik kampanyası ve bu vesileyle Türkiye Cumhuriyetine gözdağı vermeye yeltenen zavallıların tehditkar beyanları, bunun açık ve somut delilleridir" dedi.
"Türkiye'de, maalesef, Kuzey Irak modeline özenen "Şeyh Sait" bozuntuları türemiştir" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türk vatandaşı olan ve Türk kanunlarına göre kamu görevi yapan parti ve belediye yöneticileri, bir dış gücün ajanı gibi faaliyet göstermekte, devlete meydan okuyarak silahlı ayaklanma tehdidinde bulunabilmektedir. Bu hain emellere geçit vermemek ve Türk milletinin mensubu olan Kürt kökenli vatandaşlarımızı, en büyük düşmanları olan bu hainlerden korumak devletin birinci öncelikli görevidir."
ERDOĞAN'A: "YASSIADA EDEBİYATI KURTARAMAYACAK"
Bahçeli, Barzani'nin açıklamalarının "Türkiye'ye savaş ilanı ile eş anlamlı" olduğunu belirtirken, "Onuru ve haysiyeti olan bir hükümetin bu durum karşısında yapması gereken, buna hak ettiği cevabı vermektir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'ye yaptığı bu büyük ve emsalsiz kötülüğün hesabını mutlaka vereceğini kaydeden, cumhurbaşkanı seçilse bile TBMM kararıyla Türk adaleti önüne çıkarılacağını yineleyen Bahçeli, "'Yassıada' edebiyatıyla kendisini acındırmaya ve mağdur rolünü oynamaya çalışması bu akıbetten kurtulmasına yeterli olmayacaktır" dedi.
SAĞDUYU ÇAĞRISINI YİNELEDİ
Bahçeli, sağduyu çağrısını da yineleyerek "Türk milliyetçileri ise şartlar ne kadar ağır olursa olsun, tahriklere kapılmayacak, Türkiye'yi bir iç çatışma ortamına, bir kardeş kavgasına sürüklemek isteyen hain tezgâhlara asla alet olmayacaklardır" dedi.
(ANKA)
|