|
|
Anket
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yaklaştıkça piyasaya sürülen kamuoyu araştırmalarının sayısı da artıyor. Seçim öncesi gündeme gelen bu araştırmaların sağlıklılığı ve güvenilirliği hep tartışma konusudur. Zaten kamuoyu araştırması bilimsel bir yöntemle yapılıyorsa, ortada birbirinden bu kadar farklı sonuç veren rakamlar olmaması gerekir. O nedenle, bu araştırmaların büyük bölümüne kamuoyu araştırması değil kamuoyu yönlendirmesi demek daha doğru olur. Ancak, ortada bir gerçek var. O da 1960'tan bu yana Türkiye seçmeninin oy verme eğilimi. Bu eğilim son dönemde yüzde 70 sağ, yüzde 30 sol partiler olarak tecelli ediyor. Bu seçimde de bu tablonun değişmesini beklemek çok gerçekçi değil. Solda CHP'nin oyların büyük bölümünü toplaması sürpriz değil. CHP'nin ülkenin atmosferine göre yüzde 20'lerin çok üzerine çıkan bir orana ulaşması bile beklenebilir. Dünkü yazımda altını çizdiğim gibi cumhurbaşkanının, başbakanın ve yerel yönetimlerin tek partinin eline geçmesi, bu gelişmeden endişe duyan tüm seçmenlerin oyunun CHP'ye akmasına yol açacaktır. O yüzden olası bir seçimin en az bilinmeyeni CHP'nin durumudur. Asıl sorulması gereken soru, sağdaki paylaşımın ne olacağıdır. Tersinden bir değerlendirmeyle yola çıkabiliriz. Bu yüzde 70 oyu AK Parti dışındaki sağ partilere dağıtarak işe başlamak gerekir. Bu seçimde MHP, DYP, Anavatan, Genç Parti, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi'nin alacağı oyları belirli bir oranda dağıtın. Geriye kalan oy AK Parti'nin ulaşacağı rakamı verecektir. Siyaseti bilen isimler, AK Parti'nin 2002'deki oy oranını koruduğunu söylüyor. Bunda AK Parti'nin kendisince doğru politikalarının rolü büyük. Mesela bir partinin elindeki araştırma Yeşil Kart sahibi seçmenin yüzde 60'a yakınının AK Parti'ye gideceğini gösteren bir araştırma var. İktidarın Yeşil Kart hizmeti toplumda karşılığını bulmuş görünüyor. Aynı şekilde yoksul ve yaşlılara verilen emekli aylığının 30 liradan 100 liraya yükseltilmesi de iktidarın elini güçlendirici bir etki yapmış. Buna varoşlarda yoksul halka dağıtılan kömür, gıda gibi yardımları da eklerseniz, AK Parti'nin toplumun en darda kesimlerine başarıyla ulaştığı sonucuna varabiliriz. Burada bilinmeyen tek gelişme cumhurbaşkanlığı seçimidir. Mayıstaki seçimin siyasi atmosferi nasıl etkileyeceği hala sonucu belirsiz bir gelişmedir. Buna "Apo zehirlendi" iddiasının ardından özenle tırmandırılan toplumsal gerilimin, Nevruz ve sonrası gelişmelerin etkisini eklersek, henüz bir yargıya varmak için erken olduğunu söyleyebiliriz. Ancak normal koşullarda gidilecek bir seçimde tablonun yukarıda özetlediğim gibi olduğunu söyleyebiliriz.
|