SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Düzeltme mi, trend değişikliği mi?
2004 yılında 7 Nisan'dan başlayan dalgalanmalar her yıl biraz daha öne çekilerek bu yıl 27 Şubat'a getirildi. Geçen yılki dalgalanmanın başlangıç tarihi de 3 Mart'tı. Yani neredeyse aynı günlerde dalgalanma başlamış oldu. Ayın son iki günündeki kötüleşme şubat ayının tümünü bozmaya yetmedi. Yatırım araçlarının şubat ayı ve ilk iki aylık getirileri bitişikte yer alıyor. Buradan görülebileceği gibi, döviz kurlarında artış veya hisse senedi fiyatlarındaki geçen haftaki düşüş tam olarak şubat tablosuna yansımadı.
- Kritik ikinci hafta- Ancak geçen haftaki küresel piyasalar ve bu arada Türkiye piyasalarında etkili olan hareketler, beklenen dalgalanmanın başladığını ve bunun mart ayında da sürebileceğini gösteriyor. 2001 sonrasının en büyük kâr realizasyonlarının yapıldığı bir haftanın ardından, dalgalanmanın hemen bıçak gibi kesilmesi beklenmiyor. Bu açıdan ikinci haftanın seyri oldukça kritik bir önem taşıyor. Ya kötüleşmenin devamı gelecek ya da durulma olacak ve düzeltme hareketi daha yumuşak şekilde atlatılabilecek.
- Veriler belirler- Haftanın nasıl geçeceğini de, ekonomik veriler yanında yapılacak açıklamalar, piyasalara müdahaleler ve alınabilecek önlemler belirleyebilecek. - Hafta içinde işgücü maliyetlerinden verimliliğe kadar ABD'de bir dizi ekonomik veri açıklanacak. En önemlisi de hafta sonunda istihdam verileri olacak. Piyasaların belki de yapacağı en önemli sorgu ABD ekonomisinin bir resesyona doğru gidip gitmeyeceği olacak. - Çin'de borsanın seyri ve hükümetin spekülatif kazançlara karşı tavrı önemli olmaya devam edecek. - Japonya'da da Yen'in değer kazanıp kazanmayacağı veya bunu etkileyecek açıklamalar belirleyici olmayı sürdürecek. Geçen haftanın en çok değerlenen parasının Yen olduğunu hatırlarsak, bunun devam etmesi dünya likiditesinin asıl kaynağını azaltarak piyasaları vurabilir. - Avrupa Merkez Bankası'nın perşembe günkü toplantısında faizi yüzde 0.25 daha artırması ve yüzde 3.75'e çıkarması bekleniyordu. Bu beklentide herhangi bir değişiklik yok.
- İçeride durum- Türkiye'de açıklanacak en önemli veri ocak ayı cari işlemler dengesi olacak. 3 milyar dolarlık dış ticaret açığından sonra 2 milyar dolar dolayında bir cari açık bekleniyor. Bu da geçen yılki düzeyine çok yakın bir rakam. Yani cari açık yıllık bazda yatay seyredebilir. Burada ekstra bir kötüleşme eğilimi ortaya çıkmayabilir. Ancak cuma günü açıklanan şubat ayı enflasyon verileri cari açık kadar iyi değil. Yeniden çift haneli enflasyon rakamlarına dönüş yaptık. Bu durumun mart ayında da hem akaryakıt fiyat artışı hem telefon zammı ile sürme ihtimali yüksek. Çünkü geçen yılın martında yüzde 0.27'lik bir enflasyon vardı. Yani bazı çok düşük. Olumsuz iklim koşullarının etkisiyle sıçrayan işlenmemiş gıda fiyatları kısmen hız kesse de, enflasyonu artırmaya devam ediyor. Mart ayında küresel dalgalanmanın etkisiyle kurlardan enflasyona olumsuz bir katkı gelmezse, geçen yılki yüksek rakamların endeksten çıkmasıyla ancak nisan ayında yeniden düşüş başlayabilir.
- Toparlanma için erken- Küresel piyasaların hemen düzelmesi beklenmiyor. Geçmiş yıllardaki düzeltme heraketlerine göre, bir haftalık süre yanında düzeltmenin boyutu dikkate alındığında bu erken ve çok kısa bir düzeltme olarak kalabilir. Bu durumda önümüzdeki döneme birikmiş enerji devretmiş oluruz. Belki en sağlıklısı geçmiş yıllardakine benzer bir düzeltmeyle bu yılı da aşmamız. Bu durum piyasaların gazını ve şişkinliğini alacağından yılın geride kalanı için daha sağlıklı bir seyir söz konusu olabilir.
- Enerji birikmesi yok mu?- Hareketin adına şimdilik dalgalanma diyoruz. Dalgalanma veya düzeltme büyürse veya uzarsa trend değişikliğine yol açacak. Bu dalgalanmanın trend veya uzun vadeli bir hareket değişikliği yaratmayacak şekilde sonuçlanabileceğinin dayanaklarından biri olarak, geçmiş yıllarda biriken gazın zaten alınmış olması gösterilebilir. Diyelim ki, 11 Eylül 2001'de ABD'ye terörist saldırıdan sonra Wall Street'in yüzde 7.1 düşüşünü takiben yeni bir yükseliş eğilimi başladı. Bu eğilim içinde biriken enerji 2004, 2005 ve 2006 yıllarındaki orta şiddetli dalgalanmalarla alındı. Böylece ortada büyük bir çöküşe yol açacak enerji birikmesi de kalmadı. Eğer durum buysa dünyadaki hereketlerin bir fiyat düzeltmesi olarak kalma olasılığı artıyor.
- Zamana olan ihtiyaç- Bu yılki dalgalanmanın geçmiş yıllardan bir farkı gelişmiş ülke piyasalarını da etkilemesi. Başta ABD olmak üzere. Yani yaygın bir hareket söz konusu. Zaten düzeltme hareketlerinin uzun sürmesi ve derin olması durumuna finansal kriz adını veriyoruz. Finansal krizler de ekonomik krizleri tetikleyebiliyor. Dolayısıyla uzun vadeli trend değişikliği olup olmayacağını, dünya ekonomisinde mevcut durumun sürdürülemez boyutlara gelmesine bağlayacağız. Bunun için biraz daha zamana ve piyasa eğilimlerinin ortaya çıkmasına ihtiyaç var.
- Sonuç- "Para yuvarlıktır ve yuvarlanmsı lazımdır" İngiliz Atasözü