|
|
Bu bana yapılır mı anne!
Ana gibi yar olur mu? Olmaaaz!. Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar mı? Aynen! Cennet annelerin ayağının altında mıdır? Pek tabii... Gördüğünüz gibi anne temalı özlü sözlerin haddi hesabı yok! Belli ki benim biricik annemin de hesabı yok. Peki peki anladık, 56 yaşında bir fıstıksın, Cher görsün kıskançlıktan çatlasın da; insan, hayatının baharındaki iki kızını düşünür yahu! Şimdi Elele dergisinden aramışlar, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' hesabı, bizimkini de pozlamak istemişler. Endişeli evlat kontenjanından duyar duymaz telefona sarıldım. "Alo! Ne çekimi bu anne? Ne giydin? Ne demeçledin?" Annemden cevap "Aaa Nebahat Çehre vaaar, Nevra Serezli vaaar. Çok güzel, çok güzel yavrum, merak etme!" Annemizin sözünü dinledik ve uslu uslu merak etmedik. Ta ki dergiyi elimize alana kadar. Amanın dostlar, yangınlardayım, yangınlarda!!
ANASINA BAK KIZINI AL Benim elinden yayla çorbası hüplettiğim annem yataklara serilmiş, Sophia Loren edasıyla poz vermiş. Sonra da güzellik sırlarını bir bir demeçlemiş. Tamam güzelsin, hoşsun, seni bırakıp gidenler kudursun da bu kadar fıstıklıkla nereye kadar? Hem şu 'anasına bak kızını al' hikayesi de külliyen yalan dolan. Bizim annemize bakan orada kalıyor, dönüp bize bakan olmuyor ki! (Ey taşş gibi annesi olan kızlar anlayın derdimi...) Ah anne ah! "Benim iki kızım var, bekar bekar" demez mi ana yüreciği! Şuraya yazıyorum; bir kişi daha "Annen ne kadar genç sırrı ne?" diye sorarsa, kendimi üç öğün mantı diyetine sokacağım! Ne yani anti-aging programına başlayıp, Polenezköy'de yürüyüşlere mi katılalım, suratımıza sürdüğümüz baldan maskelerle yapış yapış mı dolaşalım? Alacağın olsun anne!
|