kapat
   
02 Mart 2007 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul'un iki yüzü

Rögar deliğine düşen minik Dilara'nın ölümüyle İstanbul'daki çarpık kentleşme bir kez daha gözler önüne serildi. Türkiye, 21 yıldır Avrupa Konseyi'nin oluşturduğu Avrupa Kentsel şartlarına uymuyor. Yöneticiler çarpık kentleşmenin önüne geçmek için yeterli politikalar üretmiyor. Bu nedenle özel olarak hazırlanmış tanıtım filmlerine paralar boşa gidiyor. Son olarak da İstanbul Kültür Bakanlığı, "Kıtaların Aşkı" sloganıyla tüm dünyaya tanıtılacak yeni bir filmini duyurdu.


AB ÖNÜNDEKİ ENGEL

Rögar kapağının uyarıcı unsur bulunmaksızın açık bırakılması nedeniyle yaşamını yitiren küçük Dilara ile gündeme gelen yapılaşma ve çarpık kentleşme sorunun AB önündeki engellerden biri olduğu bildirildi.

Avrupa
Konseyinin 1986 yılında oluşturduğu Avrupa Kentsel Şartında, kentsel fiziki çevrenin, mevcut konut stoğunun iyileştirilmesi, yerleşmelerde sosyal ve kültürel olanakların geliştirilmesi ile toplumsal kalkınma için halk katılımının sağlanması öngörülüyor.

Şehir Plancıları Odası Çukurova Şube Başkanı Cüneyt Erginkaya,1986 yılında yerinden yönetim mantığını desteklenmesi ile Avrupa Yerel ve Bölgesel İdareler Daimi Konferansı tarafından tanınan Avrupa Kentsel Şartı arasında dört temel konuya ağırlık verildiğini belirtti.

Erginkaya, yerinden yönetimin desteklenmesi fikrinin 21 yıl önce Avrupa'da başlamasına karşın, bu yapının Türkiye'ye yeni getirilmeye çalışıldığını, AB sürecinde gerçekleştirilen yerel yönetimler reformunun da bunu kapsadığını söyledi.

Avrupa'nın sağlam, nefes alabilir, estetik ve hayatı rahatlatan bir kent
hedefiyle ortaya koyduğu şartların başında kentsel fiziki çevrenin
iyileştirilmesi bulunduğunu ifade eden Erginkaya, şunları kaydetti:

YOLLARIN DAYANIKLI MALZEMELERLE YAPILMASI ŞART


''Bu konu, yolların dayanıklı malzemelerle kaplanmasından, altyapının
tamamlanmasına, kaldırımların düzenli, görme özürlü ve engelli veya yaşlı
insanlara uygun ölçülerde yapılmasından, yaya bölgelerinin düzenlemesine kadar uzar. Fiziki çevrenin iyileştirilmesi düşüncesinde, araç trafiğinin sürekli kontrol edilmesi, otoparkların tesisi, bahçelerin bakımlı, evlerin sıvalı ve boyalı olması da yer alıyor.

Almanya'da otoyol Hitler döneminde Avrupa'nın istilası için en önemli adım olarak görülerek yapılmış. Halen bu otoyol kullanıyorlar. Bizde otoyol kavramı yeni yerini bulurken, var olanlar da yapımından 5-10 yıl geçmesine karşın kullanım ömrünü dolduruyor.''

GEÇ KALINMIŞ BAŞARIDAN ÖVÜNÇ DUYUYORLAR!


Erginkaya, fiziki çevrenin iyileştirilmesi kapsamında Fransa'da 1700'lü
yıllarda devasa kanalizasyon şebekelerinin yapıldığını, Türkiye'de yaklaşık
1990'larda gerçekleştirilebilen şebekelerle ise yöneticilerin adeta ''geç
kalınmış bu başarıdan'' övünç duyduğunu vurguladı.

Mevcut konut stoğunun iyileştirilmesi konusunun da Türkiye'nin önüne AB
müzakereleri sırasında çıkacağını anımsatan Erginkaya, bu konuya önem
verilmediğini dile getirdi.

HER BİREYİN KONUT EDİNME HAKKI SAĞLANMALI


Erginkaya, konutun bir kişinin yaşamında sahip olabilmek için en büyük
bedeli ödediği harcama kalemi olduğunu vurguladı.

''Dünyada mekan, Ahirette iman'' özdeyişinden hareketle herkesin bir konut sahibi olma çabası bulunduğunu belirten Erginkaya, şöyle devam etti:

''Buna göre her bireyin sağlam bir konut edinme hakkının sağlanması gerekir. Bunun için binaların kullanım süresi ve sağlamlığının arttırılması sağlanmalı. Yerel yönetimler konutta çeşitlilik ve ulaşılabilirliğin artmasını sağlamaya çalışmalı. Türkiye, Avrupa'nın uygulamaya koyduğu bu şartlarla er ya da geç tanışmak zorunda kalacak. Avrupa Konseyi'nin 1986'da oluşturduğu bu şartların yerine getirilmesi gerekir. Aradan 21 yıl geçmesine karşın, belirtilen 4 şartın hiçbirine uymuyoruz. Görüşmelerde bu şart önümüze konulduğunda ne yapacağımızı bile bilmiyoruz.''

Erginkaya, Avrupalılar için yerleşmelerde sosyal ve kültürel olanakların
geliştirilmesi olgusunun, bireysel yalnızlığı yenmek ve kültürel değerlerini
kaybetmemek amacıyla kullanılan ortak mekanlar anlamında geldiğini söyledi.

Erginkaya, gelişmekte olan ülkelerde ise kentlilik bilincinin oluşturulması
için toplum merkezlerinin gerekli olduğunu söyledi.

HALK KATILIMI YOK, YÖNETİCİLER İSTEDİKLERİ KARARI VERİYOR!

Erginkaya, Avrupa'da 30-40 yıl önce halkın kentsel çalışmalarla ilgili
fikrine danışılarak, katılımının sağlandığını anlattı.

Almanya'nın Düsseldorf kentinde 1972 yılında, yerel yöneticilerin
hazırladıkları ulaşım projesini halka kabul ettirebilmek için 4-5 yıl
uğraşıldığını ifade eden Erginkaya, ''Bizde ise kent yöneticileri istedikleri
gibi karar verip, uyguluyorlar. Halkın katılımı sağlanmıyor. İdareciler iktidarı ve düşünceyi paylaşmaktan yana değiller'' dedi.

Erginkaya, kentleri planlarken mahalleler arasında boşluklar, geniş yeşil
kuşaklar koyulması ve geniş yollara daha yüksek kat vermek alışkanlığından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

Her apartmanın altında ticaret izni verilmesi alışkanlığının terk edilmesi
gerektiğini dile getiren Erginkaya, ''Bunları yaparak, Avrupa Kentsel Şartı'na uygun harekete geçmezsek, AB kapısından geri dönebiliriz'' dedi.


KITALARIN AŞKI

Öte yandan yöneticiler çarpık kentleşmenin önüne geçmek için yeterli politikalar üretmiyor. Bu nedenle özel olarak hazırlanmış tanıtım filmlerine paralar boşa gidiyor. Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul'u ''Kıtaların Aşkı'' sloganıyla tanıtacak.

Bakanlık, İstanbul'un tanıtımı için iki sevgilinin Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerlerinin üzerinden geçerek İstanbul Boğazı üzerinde kavuşmalarını konu alan romantik filmi, ''Kıtaların Aşkı'' sloganıyla hedef kitleye sunacak. Film, reklam kampanyasının yürütüldüğü ülkelerde ''Welcome Home'' ile dönüşümlü olarak yayınlanacak.

Bakanlık yetkililerinden aldığı bilgiye göre, ''Welcome Home'' Türkiye genel tanıtım filmiyle devam eden yeni reklam kampanyasına ''İstanbul Tanıtım Filmi'' de dahil edildi.

Filmde Türkiye ve İstanbul'un değerlerinin anlatıldığını belirten yetkililer, iki sevgilinin İstanbul Köprüsü üzerinde kavuşmasının doğu ve batının
birleşmesini simgelediğini ve ''kıtaların aşkı'' sloganının da bunu pekiştirdiğini anlattılar.

Yetkililer, sevgililerin piskopos ile sema gösterisi yapan Mevlevilerin ellerinin üzerinden birleşmesinin önemine de işaret ederek, bunun Mevlana'nın dünya anlayışını ve hoşgörüyü dile getirdiğini kaydettiler.

Filmin, reklam kampanyasının yürütüldüğü tüm ülkelerde yeni hazırlanan ''Welcome Home'' ile dönüşümlü olarak yayınlanacağını belirten yetkililer,
aralarında BBC ve CNN'in de bulunduğu önde gelen yayın kuruluşunda gösterileceğini ifade ettiler.

Gökyüzü ve bir kadının gözleriyle başlayan filmde, önce İstanbul'un kuş bakışı görünümü sunuluyor. Ardından genç bir kadın Dolmabahçe Sarayından, erkek ise Ortaköy Camisinden Boğaza doğru koşmaya başlıyor.

Bu sırada, sevgililerin birbirine kavuşması için Saltanat kayığı, Efes, Nemrut, Truva atı, Hitit Güneşi boğazın suları arasından çıkıyor, Bizans
döneminden bir din adamı ve yeniçeri kollarını uzatıyor.İki sevgili en son sema eden iki Mevlevinin kolları üzerinden gökyüzünde, boğazın tam ortasında kavuşuyor. Filmin sonunda ''Kıtaların aşkı'' sloganı ortaya
çıkıyor.

SABAH İNTERNET

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 "Beni o fotoğraflarla kandırmadı"
 Evren hakkında inceleme
 İSKİ Genel Müdürü görevden alındı
 DTP operasyonunda 3 tutuklama
 Haftasonu yağışlı geçecek!
 Nefes kesen fotoğraflar
 İşte eyalet haritası
 Skandal fotoğraftaki polisler göreve döndü
 Hollanda Kraliçesi Papa'nın izini sürdü
 Talabani'ye 'geçmiş olsun' telefonu
 Türkiye Kürtleri kendi kaderlerini belirleyecek
 Mankenler, Mevlana için 'aşk'la döndü
 Kadın siyasetçi sayısı yüzde 17 arttı
 Bayan Gürtuna türbanını çıkardı
 'İmam hatipten terörist çıkmaz'
 Gürtuna'ya 'yetkiyi kötüye kullanma' davası
 ABD'den acil düzeltme
 Danıştay saldırısına 'ağır' ceza
 Trabzon'a özgü değil
 AK Parti, ABD'li imamı davet etti
 Hrant Dink için anma törenleri düzenlendi
 Kürt partilerin Meclis'te temsili olumlu olur
ERGUN BABAHAN
Eyalet sistemi ve anayasamız
Kenan Evren Türkiye'nin...
MEHMET BARLAS
Sadakat yerine parti disiplini hediye...
BALÇİÇEK PAMİR
Zamanın adam titretenleri
Eski Cumhur- başkanlarından...
UMUR TALU
Hayrattan hoyrata
Hoyratlık ile umursamazlığın ve...
FATİH ALTAYLI
Küstah sorumlu
Rögar kapağı yerine karton parçası...
ERDAL ŞAFAK
Solda ittifak
Çok merak ediyoruz; solda ittifak...
'Kadın müftüler fetva veriyordu'
Oxford Üniversitesi İslam Araştırmaları Merkezi, çarpıcı bir...
"Irak 6 ay içinde Vietnam'a dönebilir"
ABD'nin Irak'taki güçlerinin başına gelen Orgeneral David Petraeus,...
Fener düşeş attı
Fener düşeş attı
Fenerbahçe, Gençlerbirliği'ni Ankara'da yenip 24 yıldır kazanamadığı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu