|
|
Suzan Sabancı: Erdoğan'la bir dönem daha istikrar için gerekli
Suzan Sabancı ile Akbank kulelerinin 33'üncü katında yemek yiyoruz. Türkiye ve dünya ekonomisi, yabancı sermaye, Türk bankacılık sektörü ve Akbank'ın bankacılık sektöründeki yeri konularında Sabancı ile sohbet ediyoruz. Suzan Sabancı ile ilk kez biraraya geliyorum. Önce kendisini dinledim. Suzan Hanım, kendisini iyi yetiştirmiş, kendisine güvenen ve bankacılık deyince akla ilk gelen isimlerden Erol Sabancı'nın yanında yetişmiş biri.
İstikrarın devamı şart Sohbet sırasında, daha önceleri bu kulelerde çoğu kez bir araya geldiğim rahmetli Sakıp Ağa'yı hatırladım. Bir ara düşündüm. Karşımda Sakıp Ağa olmuş olsaydı, ne yapar yapar Ağam deyip konuyu Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı seçimine getirirdim. Ben de bu soruları Suzan Sabancı'ya sordum. Suzan Sabancı sorum üzerine, hiç tereddüt etmeden Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dönem daha ekonomik ve siyasal istikrarın devamı için Başbakan olarak yola devam etmesinden yana olduğunu net ifadelerle ortaya koydu. Suzan Sabancı'ya göre, Erdoğan'ın aktif siyasette kalması ülkeye yarar sağlar. Sabancı, 'ancak Cumhurbaşkanı olmak istemesi halinde bu demokratik hakkını kullanmasını da saygı ile karşılamak gerekir' dedi. Sabancı, bunları söylerken şu endişesini de dile getirmekten çekinmedi: "Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde endişem, AK Parti'de yaşanacak olası bir kargaşa ortamı, ekonomide sağlanan güven ortamını zedeleyebilir." Suzan Hanım, "Ülkede kuvvetli hükümet olması istikrar unsurudur" derken, "90'lı yıllar ülke için kayıp olmuştur" değerlendirmesinde bulundu. Ekonomide sağlanan güven ve istikrarın bir beş yıl daha devam etmesi, büyümenin istikrarlı bir şekilde devam etmesi halinde kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolarlar düzeyine gelmiş bir Türkiye'yi hedeflediklerini söyledi.
Reel faiz hâlâ çok yüksek Suzan Sabancı, enflasyon oranının yüzde 7-8 dolayında olduğunu, yüzde 19 cıvarında seyreden faizlerin çok yüksek olduğunu görüyor. Sabancı, değerlendirmesine şöyle devam ediyor: "Yüzde 12 reel faiz var, böyle bir faiz hiçbir yerde yok. Türkiye'nin istihdam için yeni yatırımlara ihtiyacı var. Üretim artışına ihtiyaç var. Ancak bu faizlerle yeni yatırım yapmak çok zor. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye de genelde emlak sektörü, alışveriş merkezleri ve hizmet sektörüne yöneliktir. Bu da üretim artışı sağlamıyor." Sabancı'ya göre, Uzakdoğu borsaları ile başlayan global piyasalardaki hareketlilikle birlikte ülkemizde de yaşanan çalkantılar fırsat olabilir, uzun süreden beri devam eden düşük kurun bir ölçüde yükselmesi belki faizleri bir ölçüde aşağı çekebilir.
|