Dalgalanma mevsimine mi girdik?
Son üç yıldır küresel piyasalarla Türkiye piyasaları da martnisan aylarında başlayıp 1.5-2 ay devam eden dalgalanmalar yaşadı. - 2004 dalgalanması FED'in faiz artırımı korkusuyla başladı. Dolar yüzde 19 artarken borsa yüzde 36.4 düştü, faiz 11 puan yükseldi. - 2005 dalgalanmasını da ABD'nin faiz artırımlarını hızlandıracağı korkusu tetikledi. Faizdeki artış 2.4 puan, dolar artışı yüzde 11.3, borsa düşüşü yüzde 22.6 olarak gerçekleşti. - 2006'da bu kez Japonya'nın faiz artırımı ve likiditeyi çekme korkusu devreye girdi. En büyük dalgalanma da buydu. Faiz 10 puan, dolar kuru yüzde 37 artarken borsa dolar bazında yüzde 50 değer kaybetti.
- Mükemmelin satın alınması - Denilebilir ki, martnisan aylarında başlayıp en geç haziran ayında biten bu dalgalanmaların temelinde, yılın iyi geçeceğininin kestirilmesi sonucu ilk aylardaki erken ve aşırı alımla fiyatların şişmesinin etkisi büyük. Yani dalgalanmalar bir düzeltme niteliğinde. Geçen yılların geleneğinin bu yıl da yaşanabileceği ihtimal dahilindeydi. Piyasalar bu yılın da ekonomi açısından iyi olacağını tahmin ederek, geçmiş yıllardaki risk iştahını ortaya koymuşlar ve ocakşubat ayları hem küresel piyasalar hem de Türkiye piyasaları için pozifit bir şokla geçmişti. Türkiye'de çifte seçimlerin sorunsuz aşılacağı beklentisi de özellikle yabancılarda hakim olmaya başlamıştı. Zaten piyasalar da yabancıların öncülüğünde hareket ediyor ve tıpkı 2000 yılındaki gibi "geleceğe yönelik mükemmel beklentileri satın alıyorlardı."
- Bahane ettiler - Geçen hafta İş Bankası'nın sermayesinin yüzde 1.1 veya halka açık kısmının yüzde 3.1'inin blok olarak el değiştirmesi, yabancıların hızla yükselen bu hissede kâr realizasyonuna gitmesine yol açmıştı. Bu bir işaret olabilirdi. İran'a ABD'nin nisan ayında bir hava operasyonu düzenleyeceği haberi, FED'in efsanevi başkanı Alan Greenspan'in "Büyümenin sonu geldi, ABD ekonomisi resesyona girebilir" sözü de kafaları karıştırdı ve aslında işin bahanesi oldu. Bu arada son ayların en hızlı yükselen piyasalarından Çin'in borsası Şanghay, Çin Merkez Bankası'nın faizleri artırılması gereğine yönelik açıklamasının etkisiyle en sert düşen borsa oldu. Çin'i diğer Asya borsaları, Asya'yı Avrupa, onu da Amerika piyasaları izledi. İlk günde yüzde 10'lara varan borsa düşüşleri ve para birimlerinde yüzde 1.6'ya varan değer kayıpları meydana geldi. Türkiye hem borsa düşüşünde hem parasının değer kaybında üst sıralardaki ülkeler arasında yer alıyor.
- Türkiye'ye etkisi - Sonuçta olgunlaşan veya şişen fiyatlar 2007 dalgalanmasını başlatmış olabilir. Bugün ve bu hafta işin rengi iyice ortaya çıkabilir. Tam dalgalanma döneminin eşiğinde ve olgunlaşan fiyat düzeylerinden başlayan bu hareket, büyük olasılıkla bu yılki düzeltme hareketini oluşturabilir. Düşük olasılıkla ise global düzeydeki verilerin ve gelişmelerin beklenenden iyi çıkması sonucunda, düzeltme hareketi belli bir süre sonra alım fırsatı olarak kullanılabilir. Dolayısıyla daha yüksek ihtimalle her yıl biraz daha erkene çekilen küresel piyasalardaki bozulma veya düzeltme hareketi, bu yıl bir kaç gün daha önceden, şubat sonundan start alabilir. Eğer global piyasalardaki bu eğilim düzeltme hareketi olacaksa, Türkiye daha fazla etkilenen ülke olabilir . Hem yüksek cari açığı hem de siyasi gelişmeleri nedeniyle... En azından ilk günden alınan izlenim ve geçen yıldan kalan tortu buna işaret ediyor.
- Sonuç - "Geleceğin en iyi peygamberi geçmiştir" John Sherman
|