| |
Fareli köyün kavalcısı
Günlerdir siyasetin gündemi aynı... Yaklaşan Çankaya seçimi... AKP ile CHP atışması... Seçim tarihi tartışması... Siyasi alternatif arayışları. Bu gündem bir süre daha böyle gidecek. Oysa başka konular da var. Ama onlar gündem dışı. Kısa vadede kolay kolay da gündeme gelmez.
Bugün biraz gündem dışına çıkalım. Sene 1996'ydı. Bolu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir genç "Bolu' da hazır giyim yatırımı yaptı." Herkes ona "maceracı" diye baktı. Aradan 11 yıl geçti. Ve o genç dün ziyaretimize geldi: Umut Oran.
1996'da hazır giyim sektörünün yüzde 91'i, 4 ilde yoğunlaşmıştı: İstanbul, İzmir, Bursa ve Denizli. Bu 4 ilin "sektördeki payı" bugün yüzde 60. Sektör Anadolu'ya açılıyor. Umut Oran bu açılımın öncüsü.
11 yıl önce ona "fareli köyün kavalcısı" diyorlardı. Bugün onu aldılar: 1. TOBB, Hazır Giyim Sanayii Meclis Başkanı yaptılar. 2. Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı' na oturttular.
Umut Oran, Bolu'daki fabrikasında üretim yapıyor. Ve ABD dahil 27 ülkeye ihracat yapıyor. Bu ülkelerin içinde Çin bile var.
Umut bey dün ziyaretimize geldi. Uzun uzun konuştuk. "Sizin sektör ne alemde" diye sorduk. "Zorda" dedi. Sonra da "çıkış yollarını" söyledi: 1. Kayıtdışı... Yasadışı. 2. Sınır dışı... (Yatırımı yurtdışına kaydırmak) 3. Sektör dışı. (Fabrikayı kapatmak)
Umut Oran: - Türkiye sektörel kümelenme ile bölgesel kalkınma modeline geçmeli. - Hangi ilde, hangi sektörün potansiyeli varsa, ona göre çözüm üretilmeli. - Örneğin Sinop' ta tekne yapımı, cam sanayii ve turizm teşvik edilmeli. - Bölgesel asgari ücrete mutlaka geçilmeli.
Umut Oran'a "Mısır modasını" sorduk. Son zamanlarda "bizimkiler" neden Mısır'a gitmeye başladılar. Aldığımız yanıt: - Asgari ücret düşük. - İhracat teşvik ediliyor. - Teknoloji ve eğitim desteği var. - Yatırımcının ayağının altına kırmızı halı seriliyor.
"Enerji fiyatları" dedik. Umut Oran hemen "diğer ülkelerle Türkiye kıyaslamasını" çıkardı. Türkiye "en pahalısı." "İşçilik" diye sorduk. Yine "kıyaslamaları" önümüze koydu.
"Bu konular" önemli, fakat "gündemin çok dışında." Şimdi gündem "laf" üzerine. "O onu dedi, bu bunu dedi." "Lafla peynir gemisi yürümez" elbette. Zaten amaç da peynir gemisini yürütmek değil. Geminin rotasını Çankaya'ya çevirmek.
|