Haydi Wimbledon'a
Devlet baba yardım etsin! Cem Yılmaz'ın 'Bir Tat Bir Doku' oyununda yarı ağlaşan, yarı yalvaran rolünü beceri ile oynayan tipleme bu cümle ile özdeşleşmişti. Adam sürekli " Devlet baba yardım etsin " diyordu. Yardım veya bağış konusu son yıllarda o kadar çok sömürüldü ki, yapılan birçok bağış kampanyasının sonu hüsranla bitti. Bir başka açıdan bakıldığında da yardımsız gelişemeyen birçok alan var memleketimizde. En basiti ile sanayicisi, ihracatçısı, turizmcisi bu yolları aşındırmakla meşhur olmuş yatırımcılar olarak tanındı bu ülkede. Futbolda "Bir kibrit de siz yakın" kampanyaları yapılmadı mı? Bu işler arasında Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in ihracatçılara teşvik sağlamak için çırpınması bence en ilgi çekici olanıydı. Ve başarılı oldu gibi. İşte bu tablo yardım ve bağış olayının ne kadar hassas konular olduğunun kanıtı. Tenis Bursu Fonu yukarıdaki tablonun içinde bir papatya kadar saf ve temiz hislerle yola çıkan özel bir alan. Bütün dünyada olduğu gibi bizde de artık bir tenisçinin dünya tenis arenasında yarışmasını sağlayacak sistem bu fonla kurulmuş oldu. Bu fon, Türkiye'nin en başarılı tenisçilerine uluslararası organizasyonlarda yarışmalarının önünü açacak sisteme maddi destek sağlayacak. Yani bu sistemde şampiyon bir tenisçinin bir turizmciden, bir ihracatçıdan hiçbir farkı yok. Bu ülkenin en büyük hayalleri arasında Wimbledon'da yarışan bir Türk tenisçisini görmek yok mu?
İLK 10 TENİSÇİYİ SEÇTİK O halde çocuklarımızı bu turnuvalara göndermekten başka çaremiz yok. Bunlar da para ile olur. Paranın olduğu yerde de şüphe ve güven problemi kaçınılmazdır. Sistem, Türkiye'nin Silahlı Kuvvetler'den sonraki en güvenilir kurumu olan Türkiye Eğitim Vakfı (TEV) ile işbirliğinde yürüyecek. (TEV) bugüne kadar 150 binin üzerindeki bursiyeri ile zaten kendini kanıtlamış bir kuruluş. Bursiyerlerin seçimindeki puan sistemi de Türkiye Tenis Federasyonu'nun çalışmaları ile gerçekleşiyor. Tenisçi gençler önce ulusal turnuvalarda başarılı olmak zorunda. İstanbul Cup, Türkiye'nin dünyaya açılan en büyük organizasyonu. Biz de çocuklarımızın bu sistemde dünya standartlarında yetişmelerini sağlayacak her şeyi yapacağız. Tenis Bursu Fonu Komisyonu bu üç büyük kuruluşun birer temsilcileri ile oluştu. İlk 10 tenisçi gencimizi seçtik: Tuna Altuna, Eylül Benli, Dilara Yutkuran, Tuğçe Doğan, Kaan Şenolsun, Oğulcan Özgenç, Melis Sezer, Başak Eraydın, Ahmet Sağıroğlu, Tugay Köylü. İlk bağış Garanti Koza'dan geldi. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü de bu projeye her türlü desteğini veriyor. Artık Türkiye'nin yetişmiş insan kalitesini dünyanın en prestijli platformuna çıkartmak için önümüzde hiçbir engel kalmadı. Daha doğrusu Türk tenisçisine Wimbledon yolu açıldı.
|