'Birleşme mi, yer bulma mı?'
İki haftadır DYP ile Anavatan'ın seçimden önce birleşmesine ilişkin formüller üretiliyor. Dikkat çeken ise ortaya atılan formüllerin mimarının, her iki partinin yöneticileri olmaması... Hatta, formülleri "kabul dahi edilemez" olarak nitelendirmesi... Peki bu durumda ne olacak? Merkez sağın iki partisinin yöneticilerinin büyük bölümü ile sohbetlerimden çıkan sonucu özetlemek gerekirse...
Anavatan'ın beklentisi Anavatan Partisi yönetiminin konuya bakışı şöyle: 1-Eğer birleşme veya bütünleşme olacaksa, her iki partinin mevcut yönetimiyle olur; dışardan çabalarla olmaz... 2-Bu bütünleşme mevcut iki partiden birinde değil, ancak üçüncü bir hükmi şahsiyetin çatısı altında olur. Bir cümle daha: "Bu iki önerimize 'Evet' denirse, biz bir çakıl taşı olmaya hazırız..." Anavatan Partisi yönetiminin mesajı açık... "İki parti DP çatısı altında birleşsin" önerisine olumlu yaklaşmakla birlikte, "DP Genel Başkanlığı'na da seçim sonrasına kadar Süleyman Demirel gelsin" formülüne kapalılar. Ayrıca, isim vermeseler de "Dışardan çabalarla olmaz" diyerek, Mesut Yılmaz'ın bütünleştirme uğraşısına da sıcak bakmıyorlar.
DYP'nin duruşu DYP'deki yaklaşım ise kategorik olarak itekleyici değil. Aksine, parti yönetiminde hemen herkes "iki parti bir araya gelmeli" cümlesini sıklıkla tekrarlıyor. Ancak, hemen ardından "Nasıl olacak?" sorusunu da ekliyor. DYP yönetiminin yaklaşımının özeti de şöyle: 1-Seçime bu kadar kısa süre varken, iki partinin bir başka üçüncü hükmi şahsiyetin çatısı altında toparlanması kolay mı? Bu kadar kısa sürede teşkilatı nasıl bir araya getireceğiz? Kimseye kapımızı kapatmadık, isteyen varsa gelsin DYP'den aday olsun. 2-Üçüncü hükmi şahsiyetin çatısı altında bütünleşme olması halinde, bırakın aday belirleme, teşkilat bütünleştirme, liderlik gibi zorlukları, en basitinden DYP'nin almaya hak kazandığı seçim yardımı ne olacak? Parti yönetiminin beklentisi, Anavatan'ın hükmi şahsiyetini koruması ve adaylarının DYP listelerinden seçime girmesi. Ayrıca konunun bir an önce bitirilmesi ve tartışmalara son verilmesi... Her iki partinin de bu tür arayışlarla daha fazla yıpratılmaması ve kamuoyuna "güçsüz durumdalar" görüntüsünün verilmemesi.
Keçeciler-Ercan buluşması Bu görüşler iki parti genel başkan yardımcısının buluşmasında da dile getirilmiş.. Anavatan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, geçen hafta yemekte bir araya gelmişler. İyi niyetli yaklaşımlarını aktarmışlar. Görüşmenin sonucundan ne çıktığı soruma yanıtı Keçeciler, Cumhurbaşkanlığı seçimine atıfta bulunarak bir fıkra ile verdi: "Nasrettin Hoca kaybettiği anahtarını türkü çağırarak arıyormuş. Komşusu 'Böyle anahtar mı aranır?' deyince Hoca, 'Bir umut şu dağın ardında kaldı, orada da bulamazsam bak o zaman gör feryadımı' demiş..."
Dışarda bekleyenler Parti yönetimlerinde olmayıp da bütünleşmeyi bekleyenlerin görüşlerine gelince... Celal Doğan'ın yaklaşımı şöyle: "Bundan sonra DP çatısı olmaz, yapılabilirse partiler bir protokolla yola çıkar, kurulacak hükümetin yapısı ve nelerle uğraşacağını açıklar. Başka bir formül göremiyorum." CHP'den aday olacağı iddialarına tepkili Mehmet Ali Bayar ise bundan sonra yeni bir gelişmenin zor olacağı; bu çabaların da AK Parti'ye yarayacağı görüşünde... Özetle, bütünleşme için uğraşanların büyük bölümünün öncelikli hedefi milletvekili adaylığı olunca, sonuç almak da kolay olmuyor.
|