Kurtlar Vadisi ve sansür
Show TV'de yayınlanmaya başlayan Kurtlar Vadisi dizisinin RTÜK'ün devreye girmesi sonucu kaldırılması "sansür" tartışmasına yol açtı. Grubun gazetelerinin başlattığı "sansür" tartışmasına daha sonra çeşitli gazetelerden köşe yazarları katıldı. Önce, "Kurtlar Vadisi nedir" diye bakalım. Kurtlar Vadisi, şiddetin yüceltilmesidir. Üstelik, bu şiddetin faşizan bir tarzda yüceltilmesidir. Bu terör karşıtı değil, çetelerin propagandasını yapan bir dizidir ve bu niteliğiyle kamuya açık kanallarda yayınlanması sakıncalıdır. Bu dizide bugüne kadar yüzlerce insan ekran önünde infaz edilmiştir. Bu dizide, milletten ve devletten farklı düşünen, farklı olan ya da "millet ve devlete" karşı olduğu varsayılan kişilerin infaz edilmesinin doğal olduğu vurgusu yapılmaktadır. Bu yüzden faşisttir. Ellerinde silahları olan adamların kimlikleri net değildir. Bunlar devletin silahlı elemanları mıdır? Yani Erdoğan'ın deyimiyle "devlet içinde örgütlenmiş yasadışı oluşumlar" mıdır? Yani kendilerinde hukuk dışına çıkma yetkisi gören kamu görevlileri midir? Eğer öyleyse Şemdinli İddianamesi, o iddianame esas alınarak verilen hüküm için ne diyeceğiz? Türkiye Cumhuriyeti yargısı şimdi devlet içinde silahlı örgütlenmeye gitmenin, hukuku yok sayarak kendi doğruları doğrultusunda silahlı mücadeleye girişmenin suç olduğunu kabul etmiyor mu? O zaman ekran önünde devlet içinde çeteleşmenin yüceltilmesine sessiz mi kalacağız? Susurluk'ta ışıkları milyonlar boşuna mı açıp kapatmış olacak yani. Veya bu çeteler, Yasin Hayal-Ogün Samast gibi oluşumlar mıdır? Özetle bu kahramanlar ya devlet adına ya da devlet içindeki kimi "yetkililerin" yönlendirmesiyle "devlete ve millete zararlı kişileri" imha etmektedirler. Bu durumda bu dizi de tam bu kesime hitap etmekte, "ırkçı ve saldırgan" bir milliyetçiliği körükleyerek farklı inançtan, farklı düşünceden olanın susturulması, imha edilmesi gerektiği mesajını vermektedir. Bununla yetinmemekte, Kürt'ü, Türk'ün düşmanı gibi göstermekte ve toplumu birbirine düşürme yolunu açmaktadır. Eğer Türkiye demokratik bir ülkeyse... Eğer Türkiye farklılıkların özgürce dile getirildiği bir ülkeyse... Eğer Türkiye kendilerini devlet gibi görenlerin yurttaşları imha hakkının bulunmadığı bir hukuk ülkesiyse... Faşizmi, ırkçılığı yücelten bir diziye tepki duyulması doğaldır. Siz kabul edin veya etmeyin, bu ülkede farklı etnik kökenden gelen, farklı dini inanca sahip milyonlarca insan vardır. Hrant Dink, bu insanların varlığını, sesini yükseltmesini kabul edemeyen "çetelerin" kurbanı oldu. Şimdi kalkıp bu çeteleri yücelten bir diziye seyirci kalınması beklenmemeli. Eğer siz şimdi terör örgütlerinin eylemlerini yücelten bir dizinin ekrana gelmesini normal karşılıyorsanız, ancak o zaman böylesi ırkçı bir dizinin gelmesini savunabilirsiniz. Çünkü ikisi de hukuk dışıdır, çünkü ikisi de insan yaşamına değer vermemektedir, çünkü ikisi de kendisi gibi düşünmeyeni yok etmeyi hedeflemektedir. Bu dizi bir fikri savunmamakta, kendisi gibi olmayanı ve düşünmeyeni imha fikrini savunmaktadır. Faşizmin ve ırkçılığın kendini savunma ve tanıtma hakkı ise dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde yoktur.
|