| |
|
|
Bir kaşık suda fırtına!..
Bir "Sansür" kıyametidir gidiyor.. Efendim Radyo, Televizyon Yüksek Kurulu Kurtlar Vadisi'nin yayınını durdurmuş. Bu sansürmüş.. Türkiye'de birtakım tatlı su entellerinin, lafı istedikleri yere çekerek, klişe laflarla demokratlık oynamalarına alıştık. Şaşırmıyoruz.. Ama saptırmacanın böylesine de "İnsaf" demeden edemiyoruz. Bakın Kurtlar Vadisi denen şeyin ne 10 dakika dizisini, ne de filmini izledim. Ne anlattığı hakkında fikrim, sadece gazetelerde okuduklarından ibaret. Bu yüzden Vadi'nin içeriğini üzerindeki tartışmalara katılmam söz konusu olamaz. Ben sadece işin temeli üzerinde duracağım. Entel, dantel takımının buradaki saptırma, yanıltma ve bir kaşık suda fırtına yaratma çabalarına.. Madde 1.. Dünyanın her yerinde, en demokratik ülkeler, mesela "Özgür, bağımsız televizyon yayıncılığı" denince hep örnek gösterilen İngiltere dahil, televizyon yayınlarını çok yakından denetleyen kurumlar vardır. Bu kurumlar, yayın ilkelerine aykırı davranışlarda bulunan televizyon kanallarına gereğinde en ağır cezaları verirler. Tamamen toplumu korumaya yönelik bu önlemlerin hiçbirisi o ülkede "Sansür" yaygaraları koparılmasına sebep olmaz. Esas olan toplumu korumaktır. İş işten geçmeden.. Yani.. RTÜK yasaldır. Belirlenen yayın ilkeleri yasaldır.. RTÜK'ün kararları yasaldır. Demokrasi kimseye ulusu bölme, zehirleme, aldatma, aşağılama hakkı vermez. Ortada keyfi kararlar alan, Abdülhamit devrini geri getiren kişilerden oluşan bir kurum yoktur. Haaa.. Bu kurumun aldığı her karar doğru olabilir mi?. Son karar mıdır?.. Değil tabii.. RTÜK kararları da, demokrasi gereği, yargı denetimine tabidir. Kararı beğenmezseniz, yargıya gidersiniz. Bugüne dek yüzlerce kez gidildi, yüzlerce kez RTÜK aleyhine hüküm çıktı. RTÜK kararı iptal edildi.. O zaman?.. Bakın üstelik bugün olan ne?.. Olan şu.. RTÜK Vadi'yi yasaklamıyor.. Kopan kıyamet üzerine kanal yöneticileri ile bir toplantı yapıp, onlara "Dikkatli olun" diyor ve yetkilerini hatırlatıyor: "Dizide yayın ilkelerine aykırı bir şey varsa, ihtar gerekmezsizin yayın durdurma cezası da verebiliriz." Bu uyarı üzerine, kanal diziyi yayından kaldırıyor ve feryatçıları devreye sokuyor. Neden?.. Vadi'nin yayın ilkelerine aykırı olmadığına güveniyorsan, benzeri yığınla dizinin başka kanallarda yayınlandığına inanıyorsan ve emsal gösterebilecek durumda isen, neden yayına devam etmiyorsun?.. Neden RTÜK sence ağır cezaları haksız olarak verdi, anında "Yürütmeyi durdurma" istemiyle, yargı yoluna gitmeyi düşünmüyorsun?.. Diyelim yargı da aleyhine karar verdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Gidersin oraya.. Hem zararını çatır çatır tahsil edersin, hem de dizinin yayın iznini çıkarırsın.. Hayır.. Bunların hiçbirini yapma.. Kork.. Anında diziyi çek. Sonra meydana atılıp, etrafına topladığın tatlı su entelleri ile "Yalancı" pehlivanlık yap.. Hadi canım sen de..
O tatlı su entelleri, ekranı çöplüğe çeviren ayni kanal hakkında hala eylem yapmayan RTÜK'ü neden eleştirmezler mesela?. Bu televizyonun canlı maç yayınları utanç verici hal aldı. Yayın üzerine bindirilen sanal ve bant reklamların ve tanıtımların haddi hesabı yok. Tüm yayının nerdeyse dörtte biri bu "Kir"le kapanıyor. Maçı anlatan spiker bile, iki dakikada bir, maçı bırakıp, az sonra başlayacak diziyi anons ediyor. Bunların hepsi, gene RTÜK tarafından konan yayın kurallarına aykırı.. Ama RTÜK bunlara göz yumuyor. Çünkü kurallara aykırı ekrana konan o reklam pisliklerinin faturası üzerinden yüzde 10 "Sus" payı alıyor. Kendi cebine para gireceği zaman vatandaşın canı cehenneme.. 45 dakikalık diziye 145 dakika reklam yüklendiğinde de ses çıkarmadığı gibi.. Aslında böyle RTÜK.. Böyle kanallar.. Böyle medya.. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş ama.. Bu millet bunlara layık değil.. mi?..
|