Endişelerim büyük
Üst üste gelen pozisyonlarla 10 dakika tamamlandığında, tribünlerin keyfi yerine geldi. Zico, tek ön liberolu (Deniz), "baklava" orta sahasıyla, tüm yaratıcı ve farklı oyuncularıyla sahadaydı. Alex, görev olarak ikinci forvet olsa da, kırmızı pasaportuyla her yere girişini almıştı. Tuncay ve Appiah ise ortaya yaklaşarak, ikinci serbest oyuncuyu (Tümer) destekliyorlardı. Ayağa paslarla rakip sahayı çabuk geçtikleri gibi, Tümer'in sol kulvardaki dalışlarıyla da heyecan yaratıyorlardı. Alex, çarşambadan gelen sert rüzgarın iliklerinden geçen izlerini taşıyor, müthiş ara pasları atıyordu. Sakaryaspor adam markajı yapmayı düşünmeden beşli orta sahası ile çalışkan bir blok oluşturdu. Alışılagelmiş "Alex'i kilitleme" sendromuna kapılmadan oynadılar. Ama Fenerbahçe'yi zorlayan takımlar gibi önde basıp, top defanstayken baskı uygulayarak kontrollü oynamalarını önlemek istediler. Ofansif olarak göze hoş gelse de bu kadronun geriye koşmama defosu vardı. Rakibin tek forvetini (Cem Yanık) Lugano'ya emanet eden Edu, ileri çıkışlarla Deniz'in arkadaş hasretine yardımcı olmayı istedi. Zaman zaman Tümer ile Alex top almak için yaklaşıyorlardı ama Appiah da dahil olarak tüm orta saha ofansif oynayın taktiğini, "mücadele de etmeyin" olarak algılamış gibiydi. 19. dakikaya kadar efsunlanmış gibi gözüken Sakarya kalesindeki büyüyü Tümer bozdu. Bu golden sonra takım ve Alex yine eski haline geri döndü. Üst üste gelen basit top kayıpları, rakibi az adamla yakaladıkları anlarda çalım sevdasına düşmeleriyle oyunun temposu yükselmedi, skor kısır kaldı. Alex 79'da oyundan alınırken tribünlerden sanki jübile alkışları alıyordu. Ortalık inliyordu. Bu alkışlar değişiklik kararına mı, yoksa Alex'e mi karar vermek güçtü. Bülent Yıldırım'ın 15'te kaleci Martinez'in ceza sahasında Semih'e uçan tekmesini kırmızı kart ve faulle değerlendirmemesi, yardımcısının bu konuda hiç uyarı yapmaması büyük bir yanlıştı. Hakemler duydukları (Kezman'ın küfürü) kadar, görebilseler çok iyi olacak. Dört gün sonra AZ Alkmaar maçı var. Benim korkum Zico'nun "Bu takım kazandı" diyerek aynı taktikle sahaya çıkmasıdır. İlk yarıdaki oyuna müdahale etmeyi Deniz sakatlandığı için düşünebildiği için, rakip tek kale oynarken forvet çıkartıp, yürüyenlere dokunmadığı için endişelerim büyük.
|