Kabahat Şehriban'da...
Şehriban... 37 yaşında. Evli. 5 çocuk anası. Müşfik bir kocası, evlatlarının üzerine bina ettiği huzurlu bir yuvası vardı. Ağustos. Geçen sene. 6 maganda, aralarındaki husumet nedeniyle taşlı-sopalı kavga ederken, eller bellere atıldı, tabancalar patladı... Adres sormayan kurşunlardan biri, tesadüfen oradan geçmekte olan ve hadiseyle hiç alakası olmayan Şehriban'ın beline saplandı. Felç etti. Ama öyle böyle değil... Parmağını bile kıpırdatamıyor. Çakıldı yatağa. Yakalandı vuranlar. Yargılandı. Ve, sadece 7 ay sonra bırakıldı. Bir ömre karşılık, 7 ay... İsyan etti Şehriban'ın kocası. Gitti adliyenin önüne, "adalet istiyorum, adalet... adalet bulmak için dağa mı çıkalım" diye bağırdı. Ayıp tabii... Suç hatta. Gözaltına alındı hemen. Terörle Mücadele Şubesi tarafından.
Terörist bir nevi.
Bana sorarsanız, Şehriban'ı da içeri tıkmak lazım... Hem, kurşuna belini uzatarak, yatağında müebbete mahkûm etti kendini. Hem de devletimizi zor durumda bıraktı.
Bir başka Ağustos günü... 1999. 7.4... 17 bin 510 insanımız öldü. 24 bin 286 insanımız yaralandı. Yuvalar yıkıldı. Aileler yokoldu. Sülaleler kurudu. İnsanların çoğu, evladının cesedini bile bulamadı. Kaç çocuk yetim kaldı, kaç çocuk öksüz, bilmiyoruz. Kaç sakat... Bilmiyoruz. 2 bin 200 dava açıldı. 7.5 yıl geçti. 2 bin 741 gün. Ve, dün süre doldu. Zamanaşımı oldu. Hani hep soruyorduk ya, "orda kimse var mı" diye... Yokmuş. Yırttılar. Hepsi. Ölenler öldüğüyle kaldı.
Tek pürüz var hukuken... Acılarımızın zamanaşımı ne zaman dolacak? O meçhul.
Özetle... 301'i değiştirin hanımlar, beyler. 301'i. TOBB'dan DİSK'e, TÜSİAD'tan Barolar Birliği'ne kadar... MÜSİAD, Ziraat Odaları Birliği, MemurSen, KamuSen, İKV, Mimarlar Odası, Eczacılar Birliği, Diş Hekimleri Birliği, KESK... Hepiniz... Ona kafa yorun. Tek sorun o çünkü.
|