|
|
|
Tam ay tutulması 3 Mart'ta
Tam ay tutulması, bu yıl iki kez yaşanacak. 3 Martı 4 Marta bağlayan gece gerçekleşecek 2007'nin ilk tam ay tutulması, havanın açık olması durumunda, tüm Türkiye'den çıplak gözle, dakika dakika izlenebilecek.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Ankara Üniversitesi Rasathanesi Müdürü Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, tam ay tutulmasının, dolunay aşamasındaki ayın tamamen kararması anlamına geldiğini belirterek, 3 Martta ay, dünya, güneş üçlüsünde ay ve dünyanın ''gölge oyununa'' şahit olunacağını söyledi.
Nadir
görülen gök olaylarından biri olması nedeniyle önem taşıyan tutulmanın Türkiye'den bu yıl içinde izlenebilecek tek tam ay tutulması olduğunu vurgulayan Albayrak, bir sonraki benzer ay tutulmasının Türkiye'den Haziran 2011'de gözleneceğini belirtti.
Albayrak, 3 Mart gecesi TSİ 23.30'da ayın sol taraftan kararmaya başlayacağını, tam tutulmanın ise 00.44-01.58 saatleri arasında yaşanacağını bildirdi. Tam tutulma sırasında ayın renginin koyu kırmızıdan sarıya dönüşeceğini belirten Albayrak, tutulmanın izlemeye değer olan bölümünün 1 saat 14 dakika süreceğini kaydetti.
Tutulmanın TSİ 03.12'de sona ermesiyle, ay, dünya ve güneşin bu nadir birlikteliği noktalanmış olacak. Ayın tamamen dünya gölgesi içine girme aşaması, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ülkeleri ve Asya'nın bir kısmından gözlenebilecek.
'DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI BİR KEZ DAHA TEST EDİLEBİLİR''
Tam ay tutulmasının güneş tutulmalarından sonra en çok ilgi çeken gök olaylarından biri olduğunu belirten Albayrak, güneş tutulmalarını çıplak gözle izlemenin zararını hatırlatarak, ay tutulmasının bu yönüyle çok rahat gözlenebilecek bir olay olduğunu ifade etti.
Gözlem için teleskop gerekmediğini, gözü korumak için de herhangi bir filtreye ihtiyaç duyulmadığını anlatan Albayrak, ay tutulması sırasında dünyanın yuvarlaklığının bir kez daha test edilebileceğini vurguladı. Albayrak, ''Tutulma, dünyanın yuvarlak olduğunun bir başka ispatıdır, görsel testidir. Ayı örten dünyanın gölgesi olduğu için, bu sırada dünyanın eğriselliği ortaya çıkar'' diye konuştu.
Tutulma sırasında ayın kararacağını, ancak atmosferden yansıyan ışık sayesinde kırmızı bakırımsı bir parlaklık gözleneceğini dile getiren Albayrak, bu rengin atmosferden yansıyan güneş ışınları sayesinde oluştuğunu ve bir anlamda ayın yüzeyinde görülen parlaklığın atmosferin kimyasal izlerini taşıdığını ifade etti.
ANKARALILAR RASATHANEDEN DE İZLEYEBİLECEK
Ankara Üniversitesi Rasathane teleskoplarının 3 Mart gecesi herkese açık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, tutulmayı teleskopla izlemek isteyenlerin yapılacak sunumlarla tutulma hakkında bilgi edinebileceğini de söyledi. Albayrak, gözlemevinin gece boyunca açık olacağını belirterek, ziyaretçilerin hem bu gök olayını hem de diğer gök cisimlerini profesyonel gök bilimcilerle izleme fırsatı bulacağını vurguladı.
''KÖTÜ RUHLAR 'AY'I YİYOR''
Güneş ve ay tutulmaları, nadir gözlenen doğa olayları olmaları nedeniyle, bilimsel yolla açıklanamadıkları dönemlerde korku ve endişe yarattı. Mitlere, efsanelere konu olan ve farklı inanışlarla açıklanan tutulmalarla baş etmek içinde birçok yol denendi.
Bazı söylencelerde, ayın kararması, ''aya saldırıldığına, düşmanların ayı sakladığına, kötü ruhların ayı sardığına, yediğine ve ayın kötülüklerle mücadele ettiğine'' dair ifadelerle anlatıldı. Bu inanışlar nedeniyle ayın tekrar aydınlanması için büyüler yapıldı, teneke, davul, tencereler çalınarak gürültü çıkartıldı, silah atıldı, dua edildi ve hatta aya kurban verildi.
TUTULMA EFSANELERİ
Mısırlılar, ayın, güneşin ışığını habersizce alıp kullandığına, bunun üzerine kurulan yıldızlar mahkemesinin de aya gündüzleri görünmeyi yasakladığına inanıyorlardı. Bu inanca göre, sadece ay tutulmalarında ''açık görüşe'' izin veriliyor ve ay o gün yeryüzüne inip arkadaşlarıyla görüşüyordu.
Şamanizm'de, tutulmalarda kötü ruhların güneşin ve ayın etrafını sardığı düşünülüyor, karanlığın felaket getireceği inancıyla kötü ruhları kovmak için ateşler yakıyor, gürültü çıkartılıyordu. Budizm ve Konfiçyus'a göre, kötü ruhların işi sanılan tutulmalar karşısında tepkili tapınma törenleri düzenleniyordu.
Altay Türkleri'nin bir efsanesinde de ''yedi başlı dev'' (yelbegen) ay ve güneşten öç almak için onları kovalıyor ve yiyordu. Altay Türkleri de ay tutulduğu zaman şöyle diyordu: ''Yine Yelbegen ayı yedi.''
''BİLİMSEL AÇIKLAMALARLA İNSANLAR AYDINLATILMALI'
Ay ve güneş tutulmaları konusunda dünyanın çeşitli yerlerinde farklı inanışlar olduğunu belirten Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, bugün bile kırsal kesimlerde bu tür inanışların bulunduğunu, tutulmalar sırasında gürültü çıkartıldığını, silah atıldığını söyledi. ''Bu noktada biz bilim adamlarına ve basına büyük görev düşüyor'' diyen Albayrak, bilgilendirici yayınlarla insanların düşünmeye sevk edilmesini önerdi.
|