|
|
Fantezinin bu kadarı...
KÖŞEMİZİN "ekran hafiyesi" okurlarından Gizem İpeksoy, atv'nin Selena dizisinde rastladığı bir tuhaflığı yazmış: Hırsızlık yapmak için yaşlı bir kadının evine girmek isteyen adam, evdeki kadının polise telefon etmesi üzerine yakalanıyor. Bunu hazmedemeyen kötülük timsali Hades, telefonun henüz icat edilmediği bir döneme gitmek istiyor. Ne gariptir ki Hades'in gittiği dönemde tüm evlerde telefon yerine telgraf var. Hırsız tekrar aynı kadının evine giriyor. Kadın çaresizlikten bir odaya saklanıyor. Hırsız evden birkaç kristal eşya, bir kaç parça mücevher ve diz üstü bilgisayar çalıyor. Kadın da çaresizlik içinde polise telgraf çekiyor!.. Tamam, bu bir fantezi dizi... Ama telefonun olmadığı dönemde evden lap top çalınması fazla "fantezi" değil mi? Bir büyük hata da atv'nin Şöhret dizisindeydi. Son bölümün finalinde mahkeme celbi, postacı tarafından muhatap dışında birine teslim edildi. Ama ilgili hukuk kurallarına göre mahkeme tebligatları ya imza karşılığında muhataba elden verilir ya duruşma sırasında mahkeme kalemi tarafından ulaştırılır ya da vasıfları uygun görülen bir gazetede ilan yoluyla duyurulur. Celbin elden verildiği durumlarda postacı ya da resmi görevli tarafından imza ettirilen tebligatın bir nüshası dava dosyasının içine konulur. Pek çok kimse tarafından bilinen bu kadar basit bir hukuki prosedürün, Şöhret gibi bir dizinin ekibi tarafından atlanmasını bir türlü kabul edemedim.
|