|
|
|
|
|
|
Starlığın temel şartı kafadan çatlak olmak
Yarışma programlarının sivri dilli jüri üyesi Armağan Çağlayan; "Bülent Ersoy, Gülben Ergen ve Hülya Avşar kafadan çatlak. Bu yüzden üçü de star" dedi ve ekledi: Ben de kamera önündeyim, ben de kafadan çatlağım.
Televizyon macerası kamera arkasında başlayan ve aralarında 'Kim 500 Milyar İster?', 'Dadı' ve 'Film Gibi'nin de bulunduğu birçok başarılı yapıma imza atan Armağan Çağlayan, son 5 yıldır jüri üyesi kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Ekranların en sivri dilli ve zeki ünlüleri arasında yer alan Çağlayan, televizyon programlarında star avına çıksa da kendisinde star egosunun bulunmadığını söylüyor. Yoğun bir tempoda çalışan Çağlayan, çok yakında 'Kendine Bir Yıldız Seç' adlı bir projeyle stand-up'çılığa da soyunuyor...
4 YIL AVUKATLIK YAPTIM
* Sizi televizyoncu kimliğinizle tanıyoruz. Oysa daha önce bambaşka bir meslekle ilgileniyordunuz... Evet. Televizyon dünyasına girmeden önce avukattım. 4 yıl avukatlık yaptıktan sonra bana uygun olmadığını anladım. Avukatlığı seçmeden önce iyi bir meslek olduğunu sanıyordum. Televizyoncu olduktan sonra bile annem hep avukatlığa geri dönmemi söyledi. Annem önceleri televizyonculuğun düşük bir meslek olduğunu düşünüyordu. Ne zaman işimde parlamaya başladım, gururla "Benim oğlum televizyoncu" demeye başladı.
* Televizyoncu olmanızın tek nedeni avukatlığı sevmemeniz miydi? Bu benim için daha çok şartların getirdiği bir durumdu. Maalesef Türkiye'de çok az insan istediği mesleği yapabiliyor. Ama aradığım her şeyi televizyonculukta buldum. Önce kamera arkasında çalıştım. 'Hülya Avşar Şov', 'Bülent Ersoy Şov', 'Kim 500 Milyar İster?', 'Şahane Pazar', 'Teke Tek', 'Şans Kapıyı Çalınca', 'Film Gibi', 'Dadı', 'Gülben Ergen Şov' ve 'Sibel Can Şov' gibi çok iş yaptım televizyon kanallarına.
* Bunca ünlü insanı sizinle çalışmaya nasıl ikna ettiniz? O ikna gücüyle değil karşınızdaki starın size güvenmesiyle ilgili bir durum. Star sana güvenirse teslim olur, güvenmezse kök söktürür. Hiç kimse görür görmez bana güvenmedi. Mesela Hülya Avşar'la ilk tanıştığımızda beni muhatap almıyordu. Ama 4-5 bölüm sonra yalnızca beni muhatap almaya başladı. Bende şeytan tüyü olduğunu söylüyorlar.
* Peki ya siz kimlere güvenirsiniz bu piyasadan? Bülent Ersoy, Gülben Ergen, Ebru Gündeş ve Fatih Aksoy'a güvenirim.
KENDİMİ İZLEMEYİ SEVMEM
* 'Popstar'da yaptığınız jüri üyeliğiyle herkesin tanıdığı biri oldunuz. Kamera önü, arkasından daha mı çok keyif veriyor size? Artık çok daha yoğun çalışıyorum. Kamera arkasındayken bu kadar çok çalışmıyordum. Kamera önü daha güzel diyemem. Ama bir kere denize girip, saçlarını ıslatmazsan yüzmüş olmuyorsun. Zevksiz oluyor her şey. Benimki de böyle bir durum. Bir kez denize ayağımı sokmuşken, tüm bedenimi sokmak zorunda kaldım.
* 5 yıldır yarışma programlarında jüri üyeliği yapıyor ve sürekli birilerini eleştiriyorsunuz. Peki hiç özeleştiri yapıyor musunuz? Ben ekrandaki halimi hiç seyretmem. Kendimi izlemeyi sevmem. Kendime bakıp da, "Aa bu Armağan Çağlayan" diyemiyorum. Ben bir insanmışım da ekrandaki Armağan bir markaymış gibi yapamıyorum. Dışarıdaki neyse ekrandaki de o. Kendimden Armağan Çağlayan diye bahsedecek kadar şişkin bir egom yok benim.
EGO ŞİŞKİN OLMALI
* Böyle söylüyorsunuz ama egoları çok yüksek ünlülerle dolu bir camiadasınız. Herkesin 'ben' demeye yer aradığı böyle bir dünyada egosuz yaşamak tezat değil mi? Evet. Benim için de en büyük sorun bu zaten. Egomu şişirmeyi bir öğrenebilsem benim için her şey çok daha iyi olacak. Bence başarının sırrı biraz da ego şişkinliğinde, "En iyi benim", "Bu işi benden iyi kimse yapamaz" diyebilmekte gizli. Birçok ünlü böyle yapıyor. Mesela Serdar Ortaç kendinden bahsederken, "Ben Serdar Ortaç'ım. Bugüne kadar şunları yaptım" diyor. Ama ben bunu söylemeyi beceremiyorum.
* Bugüne kadar yarışmalarda birçok kez star seçtiniz. Sizce bir star ne gibi meziyetlere sahip olmalı? Bence star olmak için iki olmazsa olmaz şart var. Biri egonun şişkin olması. Diğeri ise kafadan çatlak olmak.
* Kimler mesela bu kafadan çatlak starlar? Çok var çok. (Gülüyor) Zaten akıllı ya da normal bir insan neden gecenin bir saatinde kalkıp televizyona çıksın ya da kendinden kendi ismi ile bahsetsin ki? Neden kendini dünyanın merkezine koyup, evrenin en önemli insanı saysın ki? Sanatçı olmak akıllı bir insanın yapacağı bir iş değil. Bunu yapmak için gerçekten kafadan çatlak olmak şart. Bence Bülent Ersoy, Gülben Ergen ve Hülya Avşar star. Zaten hepsi de bu tarife uyuyor. Ben de bu kadar kamera önünde olduğuma göre ben de kafadan çatlağım.
SANATÇI RAPOR ALAMAZ
* Bunca yıldan ve programdan aklınızda kalan hoş bir anıyı sorsam... Çok anım var. Mesela bir keresinde Bülent Ersoy'un merdivenlerden indiği bir sahneyi tam 42 kez çekmiştik. Bülent Ersoy bana her şeyini anlatır. Kendisinin çok üzgün anlarını bilirim. Gülben Ergen'in telefonda konuşurken ağlayıp, telefonu kapatır kapatmaz sahneye çıkıp şarkı söylediğini bilirim. Şov dünyasında, sanatçılar için rapor almak yoktur. SSK doktoruna gidip, "Bugün ben sahneye çıkamıyorum" diyemezsiniz. Ne olursa olsun sahneye çıkmak durumundasınız.
ÖZLEM AVCI - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|