SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Bu bütçeyi çok ararız
Açıklanmasını beklediğimiz 2006 bütçesini dün BaşbakanRecepTayyipErdoğan ilan ettti. Bütçe açığı 3.9 milyar YTL'ye indi. Bu rakam 2006 için beklenen GSMH'nın yüzde 0.7'sine denk geliyor. Geçen yılki yüzde 1.7'lik açıktan 1 puan daha düşük. AB kriteri olan yüzde 3'ün bir hayli altında. Başbakan'ın dediği ve bitişikte DPT'nin rakamlarından da görüldüğü gibi, 1975 sonrasının en düşük açığı. 1975'te bütçe, milli gelirin 0.78'i kadar açık vermişti. Ondan önceye ait faiz dışı fazla rakamlarına ulaşamadığımız için tabloya koymadık ama bütçe açığının milli gelire oranı 1974'te 0.73, 1973'te 0.56, 1972'de 0.12 düzeyinde gerçekleşmiş. 1971'de bütçe açığı yüzde 2.43'e sıçrarken 1970'te bütçe, milli gelirin 0.10 düzeyinde fazla vermiş. Yani 2006'da 32 yıl önceki başarıyı yeniden yakalamış. Enflasyondan, faizden, borçlanma gereğinden sonra şimdi de bütçe açığında tarihi düşüş yakalandı.
* Başarınınnedenleri - Geçen yıl ulaşılan bu başarıda birkaç faktör birden rol oynuyor. - 2006 yılı üst üste büyümenin beşinci yılı. Ekonomik büyümeyle vergi gelirlerinin yüzde 70'inin toplandığı dolaylı vergilerde bir artışı gerçekleştirmek kolaylaştırdı. - 2006 ortalama petrol fiyatlarının 65.5 dolarla tüm zamanların rekorunu kırdığı bir yıl. Dörtte üçü oranında vergi yükü nedeniyle akaryakıt fiyatlarının yükselmesi aynı zamanda vergi gelirlerini artırdı. - Özelleştirme gelirleri de geçen yıl tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı. 10 milyar YTL'yi aştı. Büyük kamu kuruluşlarının satıldığı bir yılda özelleştirmeden bütçeye aktarılan kaynak da en yüksek düzeyine çıktı. Aynı kaynağın bu yıl ve gelecek yıl olması bir hayli zor. - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun elindeki varlıkları satarak en yüksek hasılat yaptığı yıl 2006 idi. Telsim gelirleri Uzanlar'ın vergi borcuna sayıldığından doğrudan vergi gelirlerini artırdı. Bu gelirler ne 2007'de ne de 2008'de bu ölçüde olamayacak. - Hazine faizleri en düşük düzeyini 2006'da gördü. Yüzde 13'lere kadar inen faizler dalgalanma sonrası yüzde 20'nin üzerine çıktı. Enflasyonun seyrine paralel olarak bir süre daha burada kalması bekleniyor. Hazine'nin yeni yüksek faizlerden yaptığı borçlanmaların geri ödemesi ağırlıklı biçimde 2008'e rastlıyor. Dolayısıyla faiz düşüşünden dolayı bütçeye binen yük 2006 yılına kadar azalırken 2007'den itibaren yeniden artış eğilimine girecek ve 2008'de asıl faturayla karşılaşacağız. Faiz yükü avantajı da 2007 ve 2008 için ortadan kalkacak. - Zaten hükümet 2007 bütçesini hazırlarken seçim nedeniyle bazı harcamaları artırdığından ve 2006 yılının bazı gelirlerinden mahrum kalacağını bildiğinden, açığı baştan büyük hedefledi. Bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 2.7'ye çıkardı. 0.7'den bu yıl 2.7'ye sıçrayacağız. Seçim yılı olması nedeniyle bunu tutturmak bile başarı sayılmalı.
* Yenihedefolmalı - İşte bütün bu nedenlerle bütçede 2006 başarısını gelecek yıllarda da arayacağız gibi. Büyümenin rekor düzeye yükselmesinin, enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesinin, faizlerin yüzde 10'lu seviyelere indirilmesinin ve bütçe açığının 32 yılın ardından en düşük seviye indirilmesinin kaymağını yedik. Hükümet de herhalde seçim meydanlarında bunları kullanacak. Ama bunlar gerçekleşmiş artık. Önümüze başka bir alanda yeni bir hedef veya hedefler konulması ve başarılar elde edilmesi, beklentileri yönetmek açısından önemli.
- Sonuç - "İlerleyemeyengerilemeyemahkumdur" Edward Gibbon