| |
|
|
Belediye otobüsü!..
"BUNU Londra, Paris, New York belediyesinin bir otobüsü yapsa, o şöför ne olurdu" diye sordum kendime.. Sonra da kahkahalarla güldüm.. Bu kentlerin belediye otobüslerinin şöförleri, böyle bir şeyi yapmayı akıllarına bile getirmezlerdi ki.. Poposunda 92-139 yazıyordu otobüsün.. Günün tam ortası.. Biz Nispetiye Caddesi'nden sola dönüp Tepecik yoluna girmek için altı yedi araba sıraya girmiş, yeşili bekliyoruz.. Bu Belediye Otobüsü, yani kurallara en uyması, örnek olması gereken araç, bizi eşek yerine koydu, sağımızdan geçti, en ileride durdu, ikinci şerit yapıp Nispetiye trafiğini de keserek.. Çok da durmadı.. Durum uygun olunca, kırmızıda bastı gitti. Şimdi söyleyin, buna uygar bir ülkenin kamu şöförü cesaret edebilir mi?. Ben şimdi çok merak ediyorum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yani Trafikten sorumlu, ayni zamanda en çok şikâyet eden kurum, bu pervasız anarşiste hangi işlemi yapacak, ibret-i alem olsun için?. Bekliyorum.
Bu yazıyı yazıp çıktım, eve gittim, bir Belediye Otobüsünün 16 yaşında bir genç kıza çarpıp öldürdüğü haberini okudum.. Nasıl sürüyorsa artık arabayı, çarptığını bile fark etmeden basmış gitmiş.. Beş durak ötede, cep telefonu ile haber vermişler.. "Nasıl sürüyorsa.." lafın gelişi.. Pek çoğunun nasıl sürdüğünü vatandaş bütün gün izliyor.. Belediye otobüslerinin İstanbul caddelerinde ali kıran baş kesen, biçer döğer gibi, kural tanımaz edalarla dolaşmasını kim önleyecek peki, Sevgili dostum, Kadir Topbaş !.
|