Etik ve futbol
Türkiye'de futbol adına bütün kötülüklerin kaynağını F.Bahçe ve başkanı Aziz Yıldırım'da görenler sadece kendi işlerine gelen olaylara bakıp yorumluyorlar. Türkiye'deki çarpıklığın, hukuksuzluğun üzerine gitmek yerine körü körüne bir Fenerbahçe düşmanlığı körüklüyorlar. Arşivlerdeki yazılarını unutup, sadece bir Fenerbahçe düşmanlığında birleştikleri için, 'Haluk Ulusoycu' kesilebiliyorlar. Bu çifte standartın bir örneğine geçen hafta Kayserispor maçı öncesinde yine tanık olduk. Galatasaray'ın işbilir, müteahhit yöneticisi Adnan Polat, maçtan önce yerel bir kanala çıkıp Kayserispor'un iki oyuncusuyla anlaştıklarını açıklıyor. Bunlardan biri Mondragon'la karşı karşıya kaldığı iki pozisyonda topu dışarı atan, Song'un kendisini ceza sahası içinde çelmeleyip düşürmesine "Penaltı değil" yorumu yapan Gökhan...
POLAT'I GÖRMEZDEN GELİYORLAR Rakip takımın iki oyuncusuna maç öncesi transfer teklifi yapıp anlaştığını açıklayan Fenerbahçe yöneticileri olsaydı, Birleşik Cephe'nin sözcüleri demediklerini bırakmazlardı. Fenerbahçe'nin ne etik dışılığı, ne şikeciliği kalırdı. Ama konu G.Saray ve Adnan Polat olunca 'tıs' oluyorlar. Aziz Yıldırım'ın her açığının peşinde koşanlar, Adnan Polat'ın klasik ve eskimiş yöntemlerini görmezden geliyorlar. Tıpkı Kayserisporlu iki futbolcuya maçtan önce yaptığı transfer teklifini görmemeleri gibi.
FENER'E ASLAN; G.SARAY'A KEDİ Maçtan önce rakibin oyuncusuna transfer teklifi yapmanın etik kurallarla bağdaşıp bağdaşmadığını kimse tartışmıyor. Konu ustalıkla örtülüyor. Tıpkı Song'un Gökhan'a yaptığı ve hakemin görmezden geldiği penaltı pozisyonu gibi. F.Bahçe aleyhine olan her konuda aslan kesilenler, G.Saray'a karşı kedi oluveriyor. Sonra da kalkıp Türkiye'de futbolun kirliliğinden ve tribün teröründen söz ediyorlar. Siz tek taraflı, yanlı yorumlar yaptığınız sürece tribündeki adam da bildiğini okur elbette. Temiz futbol istiyorsak işe önce medyadan başlayalım.
|