 |
| Hem oturaklı hem sportif
|
|
Koltuklar falan akla ziyan. Öyle çok ayarı var ki, koltuktan çok sanki annenizin kucağı gibi rahat. Müthiş bir ses sistemi ve televizyon da var. Otomobilin içinde yok yok. Aklınıza gelen ve gelmesi muhtemel olmayan, varlığından bile haberdar olmadığınız her şey var.
Bugün bu sayfada okuyacağınız otomobil çok özel. Çünkü Türkiye'ye 'ilk olarak' bu sayfada ve Kanal 1'deki 0 Kilometre programında test edilmek için geldi. Biz de hakkını verdik doğrusu. Mercedes'in CL serisi, Mercedes'in dünyada artık pek benzeri kalmamış bir geleneği. Aslında kökü bir dönemin 'SLC'sine uzanıyor. Yani 1970'lerin ve 80'lerin SL serisinin üstü açılmayan tipine. Sonrasında, daha doğrusu 80'lerin ortasında 'SEC' olarak gördüğümüz otomobil son iki dönemdir, 'CL' olarak yollarda arzı endam ediyor. CL 500 dışardan bakınca çok hoş bir otomobil. Büyük, kocaman ama tek kapılı. Enfes kıvrımları, hafif şişik çamurlukları, eski SEC serisini anımsatan ön ızgarası, biraz BMW 6 serisini anımsatan çekik farları, enfes ve kusursuz arka görüntüsü, çift egzosu, camlar açıldığında şahane bir görüntü veren yan dizaynı ile gerçekten güzel bir tipe sahip. İçine binince, otomobilin aslında S Klasse bazında geliştirilmiş bir coupe olduğunu anlıyorsunuz çünkü içi S sınıfı ile hemen hemen aynı. Tabii sadece ön koltuklarda oturanlar için. BMW ve Audi'nin lüks modelleriyle hemen hemen aynı olan i drive diye bilinen teknoloji bunda da var ki, onu daha önce S sınıfını yazarken anlatmıştık ama bunda fazlası da var. Her şeyden önce göstergelerin olduğu bölüm aslında bir LCD ekran. Ekranı isterseniz gösterge tablosu gibi kullanabiliyorsunuz, isterseniz değişik fonksiyonlarına geçebiliyorsunuz. Mesela bu ekran isterseniz gece görüş kamerasının görüntülerini yansıtıyor. Böylece gece yolda görmediğiniz her şeyi görüyorsunuz. Sistem öyle mükemmel ki, bütün camları gazete kağıdı ile kapatıp, bu ekranla yol almak mümkün.
FRENİ KENDİ YAPAR
Ya da öndeki otomobil ile mesafeyi kontrol eden radarı buradan izleyebilir ve takip mesafenizi ayarlayabilirsiniz. Çok yaklaşınca bir ses sizi hemen uyarır. Ama yorucu geliyorsa bunu da otomobile  bırakabilirsiniz. Freni kendi yapar. Koltuklar falan akla ziyan. Öyle çok ayarı var ki, koltuktan çok sanki annenizin kucağına oturuyormuşsunuz gibi bir rahatlık sağlıyor. Müthiş bir ses sistemi ve televizyon da var. Otomobilin içinde yok yok. Aklınıza gelen ve gelmesi muhtemel olmayan, varlığından bile haberdar olmadığınız her şey var. Spor otomobillerde pek görmediğimiz yükselip, alçalma özelliği bile. Ve çok da şık. Ahşap deri kombinasyonu süper. Plastik hiçbir parça yok. Arka koltuklar da rahat. İki yetişkin oturabilir. Pek de daralmazlar. Kabin içinde ne motor, ne lastik, ne de trafik gürültüsü var. Otomobil müthiş hızlanıyor. Tek kusur bunu fark ettirmemesi. Bu yüzden virajlara lüzumundan fazla hızlı girebilirsiniz. Dikkatli olmak lazım. Ama o da sorun değil, Otomobil siz yapmasanız bile fren yaparak kontrolü ele almanızı sağlıyor. Tabii sistem açık olursa. Yoksa iki tonla siz başbaşasınız. Sürüş dinamikleri mükemmel. Direksiyon fazlasıyla hassas. Her türlü kumandaya çok hızlı yanıt veriyor. Hızlı virajlarda elektronik sistemler kapalıyken arkayı bırakıyor ama çok rahat topluyor. Yol tutuşu geçen hafta test ettiğimiz Maserati'den daha iyi. Son hız 250 olarak limitlenmiş. Frenler iyi. Ama sanki seramik fren daha iyi olur. Dün bir bugün iki hemen seramik frenlere alıştık ya! CL 500 sportif ama aklı başında aile babaları veya anneleri için. Fakat bir eksiği var. Heyecan verici değil. Çok oturaklı. Tabii fiyatı da öyle. Türkiye'ye 6 ay sonra gelecek ve fiyatı da 230 bin avro civarında olacak. Ve son soru: "Bu otomobil alınır mı?" Aklı başında ve sportifseniz ve tabii zenginseniz evet.
Mercedes Benz CL 500
Motor Hacmi: 5461 cm3
Max Tork: 530 nm
0-100 km/sa hızlanma: 5.5 sn.
Silindir sayısı/düzeni: 8/V
Fiyatı: 232 bin avro
|
