|
|
|
|
|
|
'Hatırla Sevgili' ile zaman makinesine girmiş gibiyiz
Hatırla Sevgili, dizide muhalif gazeteci Sevim'i canlandıran Laçin Özkan'ı çok değiştirmiş. Kendisini zaman makinesine girmiş gibi hissettiğini söyleyen oyuncu "Daha kadınsı giyinir oldum" diyor.
Hatırla Sevgili dizisinin tiryakileri her geçen gün çoğalıyor... Dizinin dişli ve muhalif gazetecisi Sevim'i canlandıran Laçin Özkan'ın hayran kitlesi de diziyle beraber arttı. Canlandırdığı karakterle dikkatleri üzerine çeken başarılı oyuncu, Hatırla Sevgili'den sonra hayatında pek çok değişiklik olduğunu söylüyor.
* Hatırla Sevgili'nin çekimleri nasıl gidiyor? Hatırla Sevgili kendi kitlesini oluşturdu. Bir dönemin sosyal yaşantısını, kıyafetleriyle, dekoruyla canlandırılıyor olması çok heyecan verici. Sanki zaman makinesine girdik ve bir anda geçmişe döndük.
* Dizi sizi nasıl etkiledi? Kadının daha kadın olduğu bir dönemin içindeyim. Kıyafetler, makyajlar inanılmaz güzel. Diziden sonra benim giyim kuşam biçimim değişti. Kot pantolonla dolaşan, spor giyinen biriyken, şimdi daha kadınsı kıyafetler giyinen biri oldum. Puantiyeli elbiseler bile giymeye başlayacağım neredeyse...
İDAM SAHNESİ AĞLATTI * En çok hangi sahnelerden etkilendiniz? İdamların söylendiği mahkeme çekimlerinden çok etkilendim. Doğmadığım yıllarda geçmesine rağmen o sahne beni çok etkiledi. Kendimi bir anda o yıllarda hissettim ve son derece sinir bozucuydu. Bir türlü yakalayamadığımız demokrasinin ilk katledilişini, ilk adımlarını orada yaşıyor olmak beni etkiledi. Düşünün, setteki figürasyon bile gözyaşlarını tutamadı.
* Görmediğiniz bir dönem kadınını canlandırıyorsunuz. Özel bir hazırlık yaptınız mı rol için? Yaşamadım ama o dönemin sancılarının toplumda hissedildiği dönemlerde doğdum. Dolayısıyla bunları dinleyerek büyüdüm. Dizi öncesinde de zaten özel bir hazırlık dönemi geçirdim. Şunu da söyleyebilirim o giyim tarzını, oradaki kaygıları da biliyordum. Hatta dizide ara ara annemlerin kıyafetlerini giyiyorum. Hepsi sandıkta duruyordu. Kıyafetler hatıra diye dururken şimdi bir an dizinin kadrosuna girdiler.
* Dizi oyunculuğunn dışında kendi tiyatronuzda da oynuyorsunuz... Nihat İleri ve Levent Öktem'le beraber kurduğumuz 'Bitiyatro'da şu sıralar 'Etna-Bedendeki Kuyu' adlı oyunu oynuyoruz. Oyun için Almanya'dan bir tiyatro yönetmeni getirdik. O da muhalif bir kadın. Benim o tarafımla çok özdeşleşti.
* Oyunun ilginç yanlarından biri de dekorunun bavullardan oluşması... Dekorda kaç bavul var? İçinin süprizlerle dolu olduğu birçok bavuldan oluşuyor. Yirminin üzerinde bavul var. Hepsi antika değerinde.
* Oyundaki kahraman hayata dair kendince çözümler üretiyor. Peki siz nasıl çözümler üretiyorsunuz? Tiyatro yapıyorum. Söylemek istediğim şeyi sahneye çıkıp söyleme taraftarıyım. Oyuncuların bir başka görevi de ruh arkeologları olmaları. Günlük hayatta söylemeye cesaret edemediğimiz şeyler sahne üstünde söylemeliyiz. Ben sahneye çıkmanın politik bir tavır olduğunu düşünüyorum.
* Ama farklı seslere çok da sıcak bakılmıyor. Pek çok aydın düşüncelerinden dolayı suikasta kurban gitti, Hrant Dink gibi... Düşünce özgürlüğü ile ilgili ciddi bir sorunumuz var. Kendimizden farklı düşünen ve bunu anlatanlara karşı hiddetleniyoruz. Kendimizle yüzleşmeden, konuşup, tartışmadan daha iyi bir noktaya gelemeyiz. Böyle olduğu sürece aydınlarımız katlediliyor olacak. Hrat Dink'in ölmesi son olay değil. Bu filmi defalarca gördük. Bu insan olma sorunu. Ben bunu bu toprağın insanına yakıştıramıyorum.
MUSTAFA KIZIL - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|