|
|
Müdahale zamanı
100. yıl hazırlıkları yapılırken, F.Bahçe üç kulvarda birden koşup, Türkiye'yi Avrupa'da temsil eden tek takım olarak kalırken, yönetimin bu kadar sessiz ve endişesiz olması akıl alır gibi değil. Sözümüz, "Takıma karışın" anlamında değil... Sözümüz, sorumsuzların ve aymazların kulaklarının çekilmesi, hadlerinin bildirilmesi yönünde. Böylesine önemli bir misyon sezonunda ne Kezman gibi kırmızı kart görmeye hakkı var F.Bahçeli oyuncunun, ne Alex gibi terlemeden oynamaya... Kimse; kötü oynadı, hata yaptı, gol kaçırdı veya yedi diye uyarılmasın. Bunlar futbolun içindeki gerçekler ve herkesin başına gelecek olaylar. Ama aymazlık başkadır. Bu yürek ile ilgilidir. Durup, dururken küfür eden bir oyuncuyu 'sorumsuz' dan başka tanımlayacak, daha ağır kelimeler de vardır. Bunca sevgiye ve güvene rağmen hala kendi belirlediği dairenin dışına çıkmayan Alex'in pozisyonunu açıklayacak kavramlar da elbet bulunuyor. Ancak öncelikli görev yönetime düşüyor. Sözleşmesi yenilenmediği için mi, sıkıntısı olduğu için mi, hocasına güvendiği için mi, yoksa burnu büyüdüğü için mi bu futbolcular, bu halde? Takımdan kesilmeleri gündeme gelmiyor. Teknik direktörün sınırları onlara yetmiyor. 'Kesmek4 istese-ki istemiyoryapamıyor. O zaman kulak çekme sırası gelmiş de geçiyor demektir. Eleştirme görevi medyaya ait olabilir ama müdahale hakkı yönetimindir.
|