Yeşil sermaye düzenlemesini Adalet Bakanlığı istemiş
SPK nın çok ortaklı şirketlerin halka açılma çalışmasına dün köşemde yer vermiştim . Bu bağlamda yeşil sermaye diye nitelendirilen şirketler ile ilgili SPK Başkanı Turan Erol ile bir görüşme yapıp bu konudaki çalışmalar hakkında detay bilgiler aldım. SPK Başkanvekili Turan Erol, çok ortaklı şirketler ile ilgili çalışmanın kamuoyu gündemine getirilmesinin iki nedeni var dedi. Birincisi; SPK eski Başkanı Doğan Cansızlar döneminde çok ortaklı şirketlerle ilgili bir düzenleme çalışması yapılarak Hükümete sunulmuştu. Bu taslakla ilgili bu güne kadar herhangi bir sonuç alınamadı. İkincisi; Adalet Bakanlığı'nın Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bir çalışması var. Adalet Bakanlığı çok ortaklı şirketlerin sorunlarının çözümü için de SPK dan yardım talebinde bulunuldu. SPK olarak Adalet Bakanlığının bu çalışmasına katkı sağlamak için uzman görevlendirdik dedi. SPK Başkanı Turan Erol ile yaptığım görüşmede anladığım kadarı ile kamuoyunda yeşil sermaye olarak bilinen çok ortaklı şirketlerde yaşanan sorunların çözümü ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapılıyor . Bu çalışmada Adalet Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı Türk Ticaret Kanunu kapsamında yapılması gereken değişiklikler ile birlikte, Cansızlar döneminde Hükümete sunulan tasarıda ilave değişiklik yapma ihtiyacı hissedilmiş, o taslak çalışmanın muhtevasını da değiştirmek istiyorlar. Başkan Erol şöyle diyor ' Sözünü ettiğiniz şirketlerden bazıları genel kurul bile yapamıyorlar. Genel Kurul'da çoğunluk sağlanamıyor. Ortaklar hisselerini devredemiyor. Şirket ortakların hisselerini devir alamıyor. Şirketler gerekiyor ise tasfiye bile edilemiyor. Ortak, ortaklıktan çıkmak istiyor, fakat çıkamıyor. SPK mevzuatında bunun çözümü yok. Onun için buna çare arıyoruz. Bu tür şirketlerle ilgili Adalet Bakanlığının üzerinde çalıştığı Türk Ticaret kanunu kapsamında çözüm üretmeye çalışıyoruz' dedi. SPK Başkanvekili Turan Erol'a göre, SPK nın daha önce hzırlayıp hükümete sunduğu konu ile ilgili çalışma tepki ve tasfiye amaçlı idi . Oysa ülke ekonomisine katkı sağlayan şirketleri kaybetmek yerine bunları SPK nın denetimine alınıp, ülke ekonomisine katkılarının artarak devamını sağlamak diye tanımlanıyor. Turan Erol'un taslak çalışma ile ilgili bir başka değerlendirmesi ise, kamuoyunda yeşil sermaye diye adlandılrılan çok ortaklı şirketlerin idari ve mali yapılarının gçlendirilmesinde yarar vardır. SPK tarafından bu tür şirketler kayıt altına alınmadığı için idari ve mali yapılarında zamanla zaafiyet görülüyor. Bunlar kayıt altına alınınca sermaye yapıları güçlenir, bundan hem yatırımcı, hem de ülke ekonomisi yarar görür. Kayıt altına alınmaları nedeniyle bağımsız üye ve mali denetimin söz konusu olmasının da yararı olacaktır. SPK Başkanvekili Turan Erol'un değerlendirmelerinde iki ayrı nokta daha ortaya çıktı. İlki, Bu şirketlerle ilgili kesinleşen on'larca yargı kararı karşısında Türk Ticaret Kanunu ve SPK mevzuatında değişiklik yapılmasına ihtiyaç var, İkincisi, sürekli gündeme gelen yatırımcı fonu'na işlerlik kazandırılması . Ancak Başkan Erol bu maddenin çözümünün çok ta kolay olmadığını söyledi. Çünkü mali kaynak lazım. Bu kaynak nereden gelecek dedi? Bende bütçeden veya bir başka fondan mümkün değil mi dediğimde, Maliye Bakanlığı bu konuda karar mercii dedi. Turan Erol sonunda şöyle dedi. Biz hiçbir şirkete ayrıcalık istemiyoruz ve korumamız da mümkün değildir. Bizim halka açılma ile ilgili düşüncemiz, çok ortaklı şirketlerin denetim altında olmasını sağlamak ve yatırımcıyı korumak düşüncesinden kaynaklanıyor. Halka açılma düşüncemiz, bu şirketlerin mutlaka İMKB de işlem görmesini sağlamak değil. Bizim denetimizde olup ta İMKB de işlem görmemesi de mümkün. Kaldı ki, yasaların öngördüğü koşulları mutlaka ararız dedi. Başkan Turan Erol böyle diyor, takipçisi olmak ta bizim görevimiz.
|