|
|
|
|
|
Jandarma aslında ne dedi?
|
|
Jandarma'nın Ogün Samast'ın, Türk bayraklı fotoğrafının çekilmesi sırasında kaydedilen görüntülerin kimin tarafından sızdırıldığına yönelik yazılı tepkisi bugüne kadar en sert usluba sahip açıklamalarından biri. Peki, bu satırlar ne anlama geliyor; işte o şifreler: 1- TSK, bir süreden beri polisin ve hatta yargı mensuplarının içindeki bazı yapılanmaların kendine yönelik sistematik saldırılarından oldukça rahatsız. Bu tepki Orgeneral Büyükanıt'ın Şemdinli Olayları ile ilişkilendirilmeye çalışılması ve Atabeyler Çetesi krizlerinde tırmanışa geçti. Buna TSK'nın kilit isimlerinin telefonlarının yine polis içindeki bir grup tarafından dinlendiği şüphesi ve TESEV Raporu'nda Polis Akademisi öğretim üyelerinin askere yönelik ifadelere imza atması da eklenince tepki giderek büyüdü. 2-
Jandarma'nın dün sabah Emniyet brifinginin olduğu dakikalara denk getirilen açıklamasında, saat 17.50'de tutanağın düzenlendiğini, 18.30'da görüntülerin yayınlandığını, "Bu tertibin arkasında olanların niyet ve maksatlarını göstermesi açısından son derece düşündürücü ve endişe vericidir." sözleriyle destekliyor. Burada sızdıran şüphelilerin polis veya olayı soruşturan ekipten olduğu güçlü bir şekilde ima ediliyor. Kısa zaman aralığı vurgusu sızdırma harekâtının çok önceden planlandığı şüphesini ortaya koyuyor. 3- 'Tertip ve servis' ifadesiyle de Jandarma üzerinden aslında TSK'nın hedeflendiğinin altı çiziliyor. Bu da, Jandarma'nın yasaya göre bağlı da olsa, İçişleri Bakanlığı ve Polis Teşkilatı'na kendisine sahip çıkılmamasından dolayı kızgınlığını ima ediyor. 4- Jandarma başından beri Dink cinayetinde tartışmanın taraflarından olmak istemiyor. Bu olayda da işin içine çekilmesinin askeri çevreleri zedelemeyi amaçladığını düşünüyor. Bu çerçevede, açıklamada İçişleri Bakanlığı'na bağlı olsa da organik bağının Genelkurmay olduğunu açıkça ilan ediyor. Bunu da, 'TSK'nın ayrılmaz bir parçası ve kanun ordusu olan Jandarma Genel Komutanlığı' ifadeleri ile ortaya koyuyor. Teamüllere göre bir Jandarma Komutanı atanırken, hiçbir zaman bağlı olduğu İçişleri Bakanı yorum yapmaz. Son olarak Jandarma Genel Komutanı Koşaner'in komuta kademesinin inisiyitafiyle bu makama atanarak 2010'da Genelkurmay Başkanlığı'nın en kuvvetli adayı haline gelmesi bunun göstergesi. 5- Hava Kuvvetleri binası önünde gazetecilere verildiği iddia edilen Atabeyler Çetesi ile ilgili detaylar esrarını korurken, bu olayın önce fotoğraf, sonra görüntülerle benzer algılama yaratacak düzeyde yaşanması kabusun geri gelmesi gibi. Normalde, askerlerin açıklamalarda medya kuruluşunun adı pek verilmez. Bu ismin kullanılması da yine Jandarma'nın 'burası özellikle seçildi ve bilerek alet oldu' yönünde bir iması olabilir.
METEHAN DEMİR / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|