|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sistem Cimbom'a karşı
Bu hafta Serbest Kürsü'de yazarlarımız ikinci yarısı başlayan Süper Lig'de takımların son durumlarını değerlendirdi:
Kazım Kanat: Kongrede Beşiktaş'ın geleceğinin olmadığını, maçta ise Beşiktaş'ın geleceğini gördüm. Tigana'yı eleştirdik ama sanki ona sihirli değnek değmiş. Bunu sağlayan da Rico Paşa... Beşiktaş 4-4-2 başladığı hiçbir maçı 4-4- 2 ile bitirmedi. Tigana ile sorunlarım var. Eleştirilerimi okumadığını söyledi. Bu, utanç verici. Ama kendi de söyledi Türk medyasının futbolu kendisinden daha iyi bildiğini.
Ahmet
Çakar: Tigana için Türk medyası da hatta Türkiye de karınca kadar önemsiz. O her sabah yüzünü yıkarken "Ben gelmiş geçmiş en iyi Fransız oyuncularımdan biriyim. Platini gibi bir kankam olduktan sonra istediğim yerde istediğimi yaparım" diyor. Tigana, Türkiye'de uzatmaları oynuyor. Beşiktaş'ın ikinci yarıya en hazır takım olduğu görüşüne katılmıyorum. Bana göre ligde en hazır takım Erciyes. Ama 4 Büyükler arasında en iyi oynamış görünen Beşiktaş.
Editör: Sayın Tüzemen, Ersun Yanal ile Galatasaray'ın ilgilendiği konuşuluyor. Adnan Polat'ın "Yukarıdan mesaj geldi" yorumu var. Yanal sezon sonu Galatasaray'a gelebilir mi?
Levent Tüzemen: Galatasaray devre arasında ağır çalıştı. Bu da yaşlı oyuncularda bir düşüşe sebep oldu. Galatasaray için kırılma noktası denilen 3 haftalık periyot var. Polat'ın "Yukarıdan mesaj geliyor" lafı esprili bir yaklaşım. Ankaraspor maçı kaybedilebilirdi. A.Ç: Adnan Polat'ın "Yukarıdan mesaj geldi" lafı ilerleyen haftalarda çok kişiyi rahatsız edecek. Aynı 'Hepimiz Hrant'ız. Hepimiz Ermeniyiz' lafı gibi. Yarın bir gün milyonlarca Beşiktaşlı ve Fenerbahçeli bunu speküle edebilir. Polat gibi akıllı bir adam böylesine tehlikeli lafları etmemeli. L.T: Polat düşüncesini esprili bir dille söyledi. Herkes Allah'tan geldiğini anlamıştır. K.K: Polat peygamberliğini mi ilan ediyor? 20.45 sendromu Fenerbahçe'yi şampiyonluktan etti. Psikolojik baskı kuruluyor. L.T: Hakan Şükür olayında yönetim Yanal'ı Galatasaray'a zarar vermek ve Fenerbahçeli olmakla suçlamıştı. Adnan Polat'ın hayal ettiği bazı isimler vardır. O kendi düşüncesidir. A.Ç: Türkiye'de futbol sahalarında her türlü rezilliği görme ihtimalimiz var. Bu hafta Trabzon- Kayseri maçına hakem kafası sağlam çıkmadı. Bu hataları ancak kötü bir hakem yapar. Oysa ki Vedat Yüksel kötü bir hakem değil. Türk hakemleri şeytan gibidir. Hakemler Ulusoy'un 3-4 ay sonra gideceğini anladı. Gelecek federasyon adayları için düdük çalmaya başladılar. Bundan sonra hakemler Ulusoy yandaşı olan takımları bilinçaltları ile yakacaklardır. Ben Türk hakemlerine güvenmiyorum. Seçim ya bir an önce yapılsın ya da Mustafa Çulcu bir an önce gitsin ve güvenilir ve yaşlı bir isim MHK başkanı olsun. 'Kulağıma küpe takarım' diyen bir MHK Başkanı Türk hakemliğini yönetemez. L.T: Biz Türk toplumu olarak dedikoduya bayılıyoruz. İnsanlara güvenmeyi düşünmüyoruz.
Editör: Örneğin Beşiktaş-Galatasaray maçında hakem Beşiktaş lehine bariz hata yaparsa Galatasaraylılar "Bu bir diyet ödemedir" diye düşünmemeli midir? L.T: Düşünmemelidir. A.Ç: Hakemler Galatasaray'ı önümüzdeki maçlarda katlederse şimdiki gibi sosyal sorumluluk naraları atacak mısın? L.T: Masum hataların arkasındayım. A.Ç: Sana göre masum hata nedir? L.T: Futbolun oyun kurallarında yapılan bazı hareketler vardır. Ama F.Bahçe-G.Saray maçındaki el pozisyonu masum bir hata değildir. K.K: Ulusoy çıkıp "Türk futbolunun geleceği için çekiliyorum" derse kahraman olur. Bu ortamda Türkiye'de kaos olacak. A.Ç: Ulusoy'u öldür ama hakkını yeme. Ulusoy'un seçim yapmasını istiyoruz. O da çıkıp "İmzaları topladınız, ben de yasal hakkımı kullanıp bunu 3-4 ay sallıyorum..." diyebilir. G.B: Erciyes karşısındaki kötü futbolun nedeni disiplinsizlik. Yenilen tipik bir Volkan golü. Kötü oynamasına rağmen kazanabilirlerdi. K.K: Uğur Boral ile Edu'nun saha içindeki kavgasına ne diyorsun? G.B: Erciyes maçındaki kavga futbolcuların birbiriyle olan sorunundan kaynaklanmadı. Asıl bu tartışmalar olmazsa sorun vardır. Hakemler radikal karar verirken çok düşünüyor. Galatasaray'a bir, Trabzon'a da bir kırmızı kart atlandı. Bunlar büyük takımlar lehine verilen takdir haklarıydı. Buradan büyük takımların kayırıldığı anlamı çıkmamalı. Ama Fenerbahçe'ye 18 lig maçında hiç penaltı verilmemesi göz önüne alınırsa, Ahmet hocanın komplo teorisine katılmamak mümkün değil.
MHK'DE BÜYÜK KAVGA ÇIKTI K.K: Ziya Doğan'da panik atak var. Sen Yattara'yı oyuna sokarken Ersen'i çıkarıyorsan antrenör değilsin. Ya da oyunu okuyamıyorsun. İ.G: Büyük takım oyuncusu olmak farklıdır. Trabzon-Kayseri maçını izlerken, verilen penaltıdan sonra haksızlığa isyan edilmeli diye düşündüm. Fakat yeteneksiz olmalarına rağmen, Trabzonsporlu oyuncular haksızlığa isyan bile etmiyorlar. Bu kadro, bu yönetim ve bu teknik direktör ile, Trabzonspor'un kümede kalması bile büyük başarı sayılmalı.
Editör: Sayın Çakar, siz Fenerbahçe'nin şampiyon olacağı fikrinizin arkasında mısınız? A.Ç: Arkasındayım. Mevcut şartlar Galatasaray'ı şampiyon yapmaz. Bundan 1-2 gün önce MHK birbirine girdi. Mustafa Çulcu, Ali Aydın ve Ali Kunak arasında büyük bir kavga çıktı. Böylesine bir kavganın nedenini bilmiyorum ama şunu biliyorum: Sistem, Galatasaray'ı şampiyon yapmayacak. Hatta ikinciliği bile tartışılır. Sistemin içinde her şey var. Bunu da zamanı gelince görürsünüz. Bunun nedenini Galatasaray'ın Kulüpler Birliği'ndeki omurgasız davranışı olarak gösterebiliriz. Amaç Fenerbahçe'yi ya da Beşiktaş'ı şampiyon yapmak değil. Geçen sene bu zamanlarda Fenerbahçe'nin şampiyon yapılmayacağını belirtmiştim. Haklı olduğumu sezon sonunda gördük.
Editör: Geçen sene, bahsettiğiniz sistemden örnek verilirken, Anadolu takımlarının F.Bahçe'ye karşı daha iyi oynadığı konuşuluyordu. A.Ç: Bu da sistemin bir parçasıdır. K.K: En yakın zamanda Ahmet Çakar'a komplo teorileri üzerine bir kitap yazdıracağım. A.Ç: Sistem tek başına hakemlik, federasyon ya da kulüpler değildir. Bir bütünlüktür. L.T: Bu işin içinde Ali Aydın mı var? Çünkü Ali Aydın'a hakemliği bıraktıranın Galatasaray olduğu biliniyor. Eğer böyle bir şey varsa, Ali Aydın sokağa çıkamayacak hale gelir.
DOMUZDAN KIL KOPARMA! A.Ç: Levent, domuzdan kıl kopartmaya çalışıyor. Sen sistemi domuz olarak görüyorsan bile Ali Aydın'ı kıl olarak görme. G.B: Ali Aydın, Hakem Atama Komitesi Başkanı olarak Fenerbahçeliler tarafından da istenmemektedir. Ulusoy'un adamı Şükrü Yazıcıoğlu tarafından manipüle edilmektedir. A.Ç: Beyler siz deli misiniz? Ben sistem diyorum ama siz gariban Ali Aydın'dan bahsediyorsunuz. Ben bunun sorumlusunun hakemler olduğunu söylemiyorum. Sistem bir bütündür. Yüzde 30 ile yüzde 5 arasında değişen kurumlar ve insanlar vardır. Hakemlik bunlardan biridir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|