Kadınlar niye çapkın erkek sever?
Romantik komedi filmlerinden ama daha çok fotomodel Elizabeth Hurley'in uzatmalı nişanlısı olarak tanıdığımız ve nişanlıyken otomobilde fahişe ile basılan, nişanlısından ayrılıp yeni aşklar peşinde koşan, şimdilerde sosyetik güzel Jemina Khan ile birlikte olan Hugh Grant demiş ki; "Kadınlar çapkın erkekleri seviyor!" Haklı. Aynen dediği gibi; kadınlar playboylardan şikayet eder ama Don Juan gibi erkekleri çekici bulur, 'Bridget Jones'un Günlüğü' filminde canlandırdığı Daniel gibi aşağılık adamlara aşık olurlar. Nedenini merak ediyor Grant. Biz de! Bana göre birinci neden; bu tür erkeklerin kadınları çözmeleri, onların bir erkekten ne beklediğini anlamış olmalarıdır. Yani erkekler gibi; kadınlar da erkeği ele geçirmek isterler. Kazanmak için mücadele etmeyi severler. Kolay yoldan elde edilen şey insana zevk vermez; zorluklarla uğraşmak, kafa yormak ve uğraşmak daha heyecanlıdır. Kadınlar da kimseye yar olmayan o erkeği, kendilerine yar edeceklerine inanarak bunu dosta düşmana göstermek isterler; 'bakın çapkındı ama ben onu uslandırdım!' demenin hazzını yaşam isterler. Bu tür erkekler de bunu bildiklerinden, bir gün 'ele geçmiş' gibi davranırlar, ertesi gün 'geçmemiş'. Kışkırtırlar kadını yani...
'KOLAY KADIN' KORKUSU Ayrıca kadının istediği şeyi hemen anlayarak, bunu o değil de kendileri istiyormuş gibi davranarak yerine getirirler. Kadın da beğendiği erkekle ilk çıktığında öpüşmek, sevişmek ister. Ama yanlış anlaşılacağını bildiğinden, içinden geldiği gibi davranamaz, ilk adımı erkeğin atmasını bekler. Kendisi adım atsa 'kolay kadın' olacağından ve ertesi gün aranmayacağından çekinir. Adım atmasa veya atılan adımı geri çevirse 'soğuk kadın' olacağından ve yine ertesi gün aranmayacağından çekinir. Nasıl davranacağını bilemez kısacası... İşte çapkın erkekler kadını bu dertten kurtarır. İnisiyatifi tatlı bir şekilde ele alarak, onu zorlamadan, kaba kuvvet kullanmadan, durulması gereken yerde durmasını bilerek, kadının 'doğru mu yaptım, yanlış mı?' diye sorgulamasına fırsat vermediklerinden tercih edilirler.
KADIN OYUNA BAYILIR Bir örnek; 'Hırsız-Polis' dizisinde Mavi ile Çınar, Çınar'ın sürpriziyle Şile'de baş başa bir gün geçiriyorlar. (Buraya kadar güzel. Bayılır kadınlar bu tür oyunlara.) Kâh dargın, kâh barışık geçen romantik bir günden, içkili bir yemekten sonra odalarına doğru yürürken ikisinin de istediği şey aynı; birlikte gecelemek. Ama o da ne? Çınar iki oda ayırtmış ve Mavi'yi odasına yolluyor! Yanlış!.. Tek oda ayırtmalıydı. Yatmasalar bile aynı odada kalmak ister kadın. Ayrıca sarhoşluk sonradan pişman olmamak için muazzam bir kılıftır. Hem iki oda bile ayırtsa kapıdaki tavrıyla tek odada gecelemeyi garantiye alabilirdi. Ne demek öyle; "Git, yoksa kendimi tutamam!" Tutma zaten! O kadar çok kıvırtırsan sonra kadın 'olmaz, korkuyorum' der, arkanızı dönüp uyumak zorunda kalırsınız.
|