| |
|
|
Nallıhan dedikleri, pirinçtir yedikleri
Nallıhan, Ankara'ya 160 kilometre. Merkez nüfusu 17 bin. Belde ve köyleriyle birlikte 40 bin. Bolu'ya 100, Eskişehir'e 125 kilometre. Nallıhan "kuşların cenneti." Ve de "oyaların." Kaymakam Ömer Toraman herkesi örgütlemiş. Genç kızlar, analar, bacılar evlerde "iğne oyası" takı yapıyorlar. Örneğin 196 kadın "ayda 250 ile 700 lira arasında para kazanıyor."
Tarih boyunca burada Hititler, Frigler, Persler yaşamış. Camiler, hanlar, hamamlar yapılmış. Yunus Emre'nin hocası Taptuk Emre'ye ait türbe, Nallıhan'a 20 kilometre uzaklıktaki Emremsultan köyünde.
Huzur derseniz var. Ucuzluk derseniz, Nallıhan sudan ucuz. Misafirperver. Hele Sakarya nehri havzasındaki Nallıhan Kuş Cenneti'ne doğru ilerlerseniz "renk cümbüşünü" de görürsünüz... Çeşit çeşit kuşları da... 150'den fazla çeşit.
Dereler, göller, hanlar, güzellikler, kuş sesleri başınızı döndürürken, uzaktan bir çobanın türküsü kulağınıza gelir: Nallıhan dedikleri, Pirinçtir yedikleri, Çok hoşuma gidiyor, Le gacım dedikleri
|