|
|
Marmaracılara karamel soslu şok!
Yılların Cafe Marmara'sı Starbucks mı olacak? Hadi canım! Rüyamda görsem inanmam ki... Sizin de dikkatinizi çekti mi, okuyunca içiniz buzzz kesti mi bilmiyorum. Dün Sinan Özedincik'in GÜNAYDIN'daki köşesinden bildirdiği haberden bahsediyorum. Flaş! Flaş! Flaş! Çökmek budur herhalde! İstanbul'un göbeği neresi? Taksim! Taksim'in gözbebeği, buluşma noktası, değişmez simgesi neresi? Cafe Marmara tabii...
5 MİLYON DOLARA... Civarda işin vardır, zaman öldürmek için uğrar çayını içersin. Yurtdışından arkadaşın gelince ille de Cafe Marmara'yı gösterirsin. Kız kıza toplanıp bol dedikodulu muhabbetler edersin. Aheste aheste yürüyen garsonlara sinirlenirsin. Cam kenarında masa kaparsan, bayram eder, geleni geçeni incelersin. Öyledir Cafe Marmara, insana yalnızlığını sevdirir. Hatta yalnız eğlenilecek nadir yerlerdendir... Ama parayı veren düdüğü çalıyor, giden gidiyor işte. Hem de 5 milyon dolara Starbucks'a. Üzüntünüzün üstüne krema ve karamel sos ister misiniz? Yoksa diyet süt mü tercih edersiniz? Aaaah ah! Önce dekorasyonu 'yenileme' sevdasıyla, tadını kaçırmışlardı Cafe Marmara'mızın. Soğuk, sıradan bir yer yapmışlardı. Şimdi de satıp, kahveci yapacaklar, kuyruğa girene latte, machiato, frappuccino satacaklar. 5 milyon dolar büyük para! İnsanı baştan çıkarır mı çıkarır valla! Ama ya anılar?
STARBUCKS'I İSTEMEM! "Sen gençsin Starbucks'ın açılmasına sevinmelisin" diyorlar. Benim orada dünyanın en kötü servisini yapan, asık suratlı garsonların elinden çay içmeyi sevdiğimi, portakallı milföyümü yerken tüm sıkıntımın geçtiğini, en önemlisi Marmara'yı kafe değil, evim gibi hissettiğimi biliyorlar mı? Her gün gitmesek de görmesek de orada bir Cafe Marmara vardı işte! Starbucks'ın kahvelerini 'hüüüüp' diye içime çeksem de, Cafe Marmara'mın yerinde istemiyorum!!! Bize ait, biz kokan bir yer kalmayacak mı bu şehirde?
|