| |
Ömer Sabancı TÜSİAD'ı, demokrasiye de hizmet etti...
Üç yıllık görev süresi ertesinde TÜSİAD Başkanlığı'nı Arzuhan Doğan Yalçındağ'a bırakan Ömer Sabancı'ya teşekkür ediyoruz. Ömer Sabancı ve birlikte çalıştığı yönetim kurulunun üyeleri, Türkiye'de demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, dünyaya açık olmanın, serbest rekabet ortamının, temel hak ve özgürlüklerin vazgeçilmez bir hayat düzeninin öğeleri olması için, faaliyetleri ve söylemleri ile ülkeye büyük katkılarda bulundular. Onlar sayesinde "İşadamı" kavramı da çağ atladı. Ülkede demokrasi ve istikrar korunmadığı, Türkiye'nin dünya ile kaynaşma süreci devam ettirilmediği takdirde, bireysel şirketlerin işlerinin iyi gider görünmesinin sadece bir aldatmaca olduğu gerçeği, Ömer Sabancı, Mustafa Koç, Pekin Baran, Ferit Şahenk gibi genç kuşak girişimcilerin söylemleriyle topluma anlatıldı. Aynı şekilde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu gibi vizyon sahibi özel sektör sözcüleri de, bu gerçeği Türk sermaye kesiminin bilincine bu dönemde yerleştirdiler.
BİLİNÇLİ DAVRANIŞLAR Sivil toplum örgütlerinin demokrasi için ne denli ağırlıklı katılım unsurları olduğu, bu isimlerin bilinçli davranışları ile, iyice anlaşıldı. "Değişim" in gündeme getirdiği yeni bir gerçeği asla gözden kaçırmamalıyız. Özellikle Sovyetler Birliği'nin çöküp dağılması ile, dünyada da, Türkiye'de de "Komünist Anti komünist" kamplaşması ve "Sağ sol" kavgası anlamını yitirmiştir. Bu alandaki akademik tartışmalar bile artık tarih, antropoloji ve etnografya bilim dallarının ilgi alanında. İdeolojilerin boşluğunu doldurmak için etnik veya inançsal farklılıkları ön plana çıkartarak kamplaşma denemeleri yapanlar ise, dünya düzeninde de, iç siyasetlerde de marjinal eğilimler biçiminde algılanıyor. Bizdeki toplumsal mozaiği laiklikdincilik zeminindeki kamplaşmalara konu etmek isteyenleri de bu çerçevede görenlerimiz çoğunlukta.
TEMEL MESELELER Türkiye'nin temel meseleleri, demokratikleşmeyi, gelişmeyi, modernleşmeyi sürdürmek, istihdam alanlarını genişletmek, yeni dünyaya uyarlı kadroları yetiştirecek eğitim yapılanmasını gerçekleştirmektir. Türkiye sermaye eksiğini ancak dünyaya açılarak, kırtasiyeciliğe kaymış bürokrasisini yeniden yapılandırarak ve her alanda "Bilişim çağı" na geçerek gerçekleştirebilir. Türkiye'nin gündemini ırkçılıkla, rejim kavgalarıyla, yabancı düşmanlığıyla işgal etmek, ülkenin zamanını ziyan etmekten başka bir sonuç vermez. Ömer Sabancı yönetimi döneminde TÜSİAD bu gündemi asla çarpıtmadı. Asla statükonun sözcülüğünü yapmadı TÜSİAD yöneticileri. Özgürlükçü olmaları gereken siyasi parti sözcülerinden daha özgürlükçü, daha sivil, daha hoşgörü yanlısı oldular. Türk sermaye kesiminin ergenlikten akıl çağına geçtiğini kanıtladılar. Dileriz yeni başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ döneminde de bu çizgi daha ileri doğrultuda devam eder. "Sivil Toplum Örgütü" olmanın hakkını veren TÜSİAD, önümüzdeki dönemde de, bağımsız, bağlantısız, özerk yapısının gereği olan tutumuyla, sosyopolitik yaşamdaki ağırlığını korur.
|