|
|
Ne olursa olsun, ille de adrenalin olsun
İsimlerini Afrika çöllerinde yaşayan ve mavi giysileriyle tanınan bir topluluk olan Touaregler'den alıyorlar. Onlar da bu topluluğun üyeleri gibi doğanın zor şartlarıyla savaşmayı seviyor. Hatta en büyük tutkuları damarlarında adrenalini hissetmek.
Dört kişiden oluşan Touareg Türk Columbia, dünyanın dört bir yanındaki macera yarışlarına katılarak hem heyecanın sınırlarında yaşıyor hem de uluslararası yarışmalarda Türkiye'yi temsil ediyor. En son 'The Raid World Championship' adı verilen macera yarışlarının dünya şampiyonasına katıldılar. Ve doğanın içinde yaşadıkları zorlukları belgesel film haline getirdiler. Takımın üyeleri üç erkek ve bir kadın sporcudan oluşuyor. Takım kaptanı ve kurucusu Ali Rıza Bilal (33) eski milli kürekçi. Diğer üyeler olan Utkuer Yaşar (36) kum koşucusu ve eski traitlet, Faruk Kar (33) maraton koşucusu ve Bakiye Duran (45) ultra maraton koşucusu. Özellikle Amerika'da ve Avrupa'da binlerce kişi tarafından yapılan ve büyük bir izleyici kitlesi tarafından izlenen macera yarışları, ülkemizde çok fazla tanınmıyor. Touareg Türk Columbia'nın bu dört üyesini ise macera yarışlarının Türkiye'deki en büyük tutkunları olarak tanımlamak mümkün. Öyle ki sadece o macerayı ve heyecanı yaşamak adına dünyanın farklı köşelerindeki yarışlara gidiyor; derecelerle dönüyorlar.
HER ŞEY KAS GÜCÜNE DAYALI Ali Rıza Bilal, dünyanın dört bir yanındaki zorlu coğrafyalarda yapılan macera yarışlarını şöyle anlatıyor: "Bunlar kas gücüne dayalı olan multidisipliner bir yarış. Yani içinde pek çok spor dalını barındırıyor. Aralarında mevsime ve coğrafyaya göre değişse de dağ bisikleti, arazi koşusu, trekking, oryantasyon, mağaracılık, dağlara iplerle inip çıkma, kano, su kayağı veya kar kayağı yer alıyor. Yarışların en büyük özelliği kesinlikle motor kullanılmaması." Yarıştan önce yarışmacılara topografik haritalar veriliyor. Haritalarda yarışmacıların her etapla ulaşmaları gereken noktalar işaretleniyor. Aradaki yolları haritanın ve pusulanın yardımıyla aşmaları bekleniyor. Amaç, takım halinde finişe gidebilmek. Bu yarışların en büyük özelliği çok uzun süreli olmaları. Yani 10 gün süren macera yarışları bile var. Bunun yanı sıra yarışlar o kadar çetin geçiyor ki, çoğunlukla takım üyeleri için durup dinlenmek imkânsız.
SPONSOR BULMAK ZOR Macera yarışlarına katılabilmenin pek çok kuralı bulunuyor. Örneğin takımda bir ya da iki kişinin ilkyardım bilmesi şart. Ayrıca takımın dört kadın veya dört erkekten oluşmaması da. Yani her iki cinsten de en azından bir kişi olması gerekiyor. Touareg Türk Columbia da zaten üç erkek, bir kadın maceracıdan oluşuyor. Yarışları ekip olarak tamamlamak gerektiğinden, birine bir şey olduğunda tüm ekip diskalifiye oluyor. Bu yarışlar için ciddi paralar ödendiğini hatırlatmak gerek. Yarışırken kullanılan ekipmanlar da bir o kadar pahalı. Yani sponsorsuz yarışabilmek pek mümkün değil. Zaten Türkiye'de çok tanınmamasının ve ekiplerin şampiyonalara katılamamasının en büyük sebebi de sponsor sorunu. Geçen yıl spor giyim markası Columbia, Touareg Türk'e sponsor olduğu için şimdilik bu sorunu aşmışlar.
FRANSA'DAN KANADA'YA Macera yarışlarının dünya şampiyonası olan The Raid World Championship, 1989'dan beri yapılıyor. Geçtiğimiz ay ilk kez bir Türk takımı Kanada'da yapılan bu şampiyonaya katıldı. Dünya Şampiyonası'na katılmak için ekip öncelikle Fransa Alpler'de yapılan X-Raid World Cup adı verilen Dünya Kupası'na katılmışlar. Bu yarışı şöyle anlatıyorlar: "Dünya Kupası'nda kurallara göre üç kişi yarışıyorduk; dördüncü kişi yedek bekliyordu. Belli noktalarda yarışçı değiştirmek gerekiyor. Ayrıca sürekli erkek takım üyeleriyle yarışmak yasak. Üç etapta bir kadın üyemiz olan Bakiye'nin yarışa girmesi gerekiyordu. Ancak bu arada Bakiye'nin kolu çıktı. Üç erkek yarışmak zorunda kaldık. Bu nedenle yarış boyunca hep diskalifiye olduğumuzu zannediyorduk.
Yarışı 40 takım arasında 21. olarak bitirdik. Kadın yarışmacımız olmadığı için her etapta zaman cezası yedik ve sonuncu olduk. Yine de durumumuzu anlatarak Dünya Şampiyonası'na gitmek istediğimizi söyledik. Çünkü aldığımız puanlarla kendi bölgemizde ilk beşe giriyorduk. Ve isteğimiz kabul edildi." Dünya Kupası'dan sonra Touareg Türk Columbia, Kanada'daki Dünya Şampiyonası'na katılmış. Eylül ayında düzenlenen bu yarışta, Fransa'dakinden farklı olarak tüm ekip birlikte yarışıyor. Ayrıca 1000 kilometreyi yedi günde bitirmeleri gerekiyor. Ancak takım, bisiklet etabını zamanında bitiremediği için sıralamaya girememiş ama yine de yarışı bitirmişler. Çünkü bu yaşadıklarını belgesel haline getirmek istiyorlarmış. Ellerindeki ve kafalarındaki kameralarla yaşadıkları zorlukları görüntülemişler. Filmleri şimdi İz TV'deki Maceranı Yarat adlı belgesel kuşağında yayınlanıyor. Üstelik Touareg Türk, şimdiden önümüzdeki yılın kupalarına hazırlanıyor. Birlikte saatlerce antreman yapıyorlar. Takımın üyelerinin en çok karşılaştıkları soru ise "Neden bu zorluklara katlanıyorsunuz; neden kendinize bunu yapıyorsunuz?" oluyor. Her biri, maceranın bir tutku olduğunu anlatıyor. Bunu da her şeyden önce doğa tutkusuyla açıklıyorlar. "Doğada kendimizi özgür hissediyoruz; orada mutluyuz. Adrenalin salgılamak istiyoruz, bunun için ne gerekirse yapıyoruz! Yarış anında aslında kendimize çok kızdığımız oluyor. 'Ne işimiz var burada! Bir daha katılmayalım,' diyoruz ama o sırada aramızdan biri moral veriyor ve düzeliyoruz. Bu nedenle takım çalışması önemli." Ayrıca diğer insanların yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapmanın hoşlarına gittiğini de itiraf ediyorlar. Kürek çekerken yanlarında yüzen beyaz balinalar veya koşarken güneşin doğuşunu izlemek de cabası...
ECE KOÇAL
|